Uzmanlar yıllardır yaşanmayan sıcaklıkların bu sene etkin olduğunu söylüyor. Sıcak havalarda özellikle tansiyon hastalarının iki misli daha dikkat etmesi gerekiyor. Hep konuşulur, hep söylenir ‘’Tansiyon şakaya gelmez’’ diye. Çevremde bu sorunları yaşayanlardan deneyimlediğim kadarıyla bu hastalık ciddi anlamda sinsi ilerliyor.

Beslenme faktörü yüksek tansiyonda epey bir önem arz ediyor. Yukarıda da değindiğim gibi özellikle fazla tuz kullanımı tansiyon değerimizi arttırabiliyor. İşte bu yüzden, meyve, sebze ve tam tahıl tüketilmeli; tuz, doymuş ve trans yağ tüketimi azaltılmalıdır. Her şeyden önemlisi sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Eskilerin bir inanışı vardır tıpta doğruluğu ne kadar kabul edilmiş araştırmadım bilmiyorum ama anane babaannelerimiz tansiyonu yükseldiği zaman ağzına hemen bir diş sarımsak atar bir bardak limonlu su içerlerdi. Uzmanların bir kısmından duyduğum kadarıyla bu yöntem tam bir tedavi sağlamaz ancak tansiyon düzenlemesinde yardımı dokunabilir. Sadece beslenme değil tansiyonda yediklerimiz içtiklerimiz kadar fazla güneş ışınından da sakınmamız gerekiyor. Çok sıcak havalar ne yazık ki önerilmiyor. Özellikle bu havalarda, yine sıvı tüketiminin arttırılması, tuzlu gıdaların azaltılması önerisinde bulunuluyor.

Evet, bunun haricinde bir konu daha var ki işte o çok önemli. Bana göre sadece tansiyon hastalarının değil, her bireyin gün içerisinde en az 30 dakika boyunca hareket etmesi gerek. Yapılan bir araştırmaya göre günde 30 dakika egzersiz yapanlarda hipertansiyona bağlı ölüm oranı yüzde 60 daha az olduğu ortaya konmuş. Hep bugün yarın yaparım diye ertelediğimiz kendimize dikkat etmediğimiz birçok konu ileride kar topu gibi büyüyüp bize bir felaket oluşturuyor. Bu nedenledir ki sadece hipertansiyondan ve diğer hastalıklardan korunmak için değil her şeyden önce kendimize değer verdiğimiz ve sevdiğimiz için bakalım. Unutmayın, hayat her şeye rağmen güzeldir…