Pazarlama, işletmelerin en büyük stratejilerinden birini oluşturuyor. Pazarlama stratejisinin öneminin anlaşılması ile de satış yapma işlemi kendi özünden çıkıp satıcıları farklı arayışlara itiyor. Yani bir süre sonra bu durum tüketici psikolojisini yorumlaya dönüyor. 

İşletmeler artık kişilerin algıları üzerine çalışıp bununla ilgili sloganlar oluşturmaya başladılar. Bundan dolayı da tüketici girdiği alışveriş mağazalarında ihtiyacından ziyade ilgilisini çeken ürünleri almaya başladı. Bu durumla ise sadece mağazalarda karşılaşmıyoruz. İnternet üzerinden alışveriş artık neredeyse herkesin yaptığı bir şey halini almaya başladı. Bu kadar popüler olan bir mecrada ise yeni alışveriş şekilleri oluşmaya başladı. Öyle ki pazarlama stratejisini artık esnaflarda dahi görmek mümkün olmaya başladı. 

Eminim birçoğumuz şu başlıklarla karşılaşmışızdır: 100 TL yerine 99.99 TL yazan etiketler, Dikkat çekecek derecede büyük indirim oranlarının hemen altına küçük harflerle ‘‘e varan indirimler’’ yazması, %50 indirim yazısının altında yine küçük harflerle ‘’aynı ürünün ikincisi ibaresinin kullanılması, ürünün etiket fiyatını yüksek tutup onun üzerinden %70 gibi oranlarla indirim yazısının olması. Tabi bu durum internet alışverişlerinde de devam ediyor. 

Daha hareketli hale gelen mesajlarda daha hareketli verilmiş. Mesela; Bugün sipariş ver yarın elinde olsun. Bu fiyatlar sınırlı bir süre için geçerlidir. Belli miktarın üzerindeki alışverişe indirim kuponu ya da ücretsiz kargo imkânı… Daha bununla ilgili birçok örnek verilebilir. Tüketicilerin algısı ile oynayan bu kadar çok mesajın da farklı farklı nedenleri var. 
Özellikle sanayi devrimi ile birlikte seri üretime geçilmesi ve üretim fazlalığının bir şekilde elden çıkarılmasına temel sebep diyebiliriz. Üstüne bir de ürün çeşidinin artımıyla birlikte bu işin ticaretiyle uğraşan insan sayısı çoğalınca rekabet olgusu aldı başını gitti. Haliyle de her satıcı kendi ürününü satabilmek için, ayrı bir dal olan, pazarlama stratejilerini kullanarak müşteri üzerinde etki yaratmaya çalışıyor. İş biraz çığırından çıkmış olsa da böyle bir rekabetin, kişileri farklı arayışlara itmesi ise kaçınılmaz. 

Biz tüketiciler ise tüm bu olanları anlamaya çalışıp, algı yönetimlerinin etkisine girmemeye çalışıyoruz. Fakat bu ne derece mümkün olabilir, tartışılır. Çünkü varlığını alış veriş temeli üzerine kurmuş kişiler için ise bu mesajlar hayati sıkıntılar doğurabilir. Alışverişe zaten meyilli olan kişilerde, etkileyici mesajlarla daha fazla tüketim algısını oluşturmak sonu hüsran olacak sıkıntılar yaratabilir. Kendimizi bu sıkıntılardan uzak tutma iradesine erişebilirsek, bu ticari kandırmacalara şöyle bir gözümüzün ucuyla bakabiliriz.