Her sene Fransa'nın Cannes şehrinde gerçekleştirilen Cannes Film Festivali’nde ödüller geçtiğimiz hafta sahiplerini buldu. Bu sene 77'ncisi düzenlenen Festival, 14 Mayıs - 25 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. Her ödül töreninin arkasından olduğu gibi bize de gecede ödül alanların dedikodusunu yapmak kaldı.

Senaryosunu ve yönetmenliğini Amerikalı Sean Baker'ın üstlendiği "Anora" filmi, “Altın Palmiye Ödülü”ne layık görüldü. Brooklyn'li genç bir seks işçisi olan Anora’nın hikayesini konu alan film, geceye damgasını vuran en önemli filmlerden birisi oldu.

“Jüri Özel Ödülü”, Fransız senarist ve yönetmen Jacques Audiard'ın "Emilia Perez" isimli İspanyolca müzikal drama filmine verildi. Meksika’da yaşayan bir kartel patronunun, sıradan bir hayat süren bir avukattan yardım talep etmesi üzerine gelişen olayları anlatan film, dokuz dakika boyunca ayakta alkışlandı. Ayrıca "Emilia Perez" filminde rol alan Adriana Paz, Zoe Saldana, Karla Sofia Gascon ve Selena Gomez “en iyi kadın oyuncu” ödülünü aldı.

“En İyi Erkek Oyuncu” ödülü, "Kinds of Kindness" filmindeki rolüyle 1988 doğumlu Amerikalı Jesse Plemons’a verildi. 
Fransız yönetmen Coralie Fargeat imzalı "The Substance" filmi, "En İyi Senaryo" ödülüne layık görüldü. 2017 yapımı “Revenge” filminin devamı niteliğinde olan “The Substance”, bu sene festivalin en uçuk kaçık filmi olarak nitelendirilmesine ve filmin gösterimi sırasında pek çok izleyicinin salonu terk etmesine rağmen on üç dakika boyunca ayakta alkışlanarak festivalin en uzun süre ayakta alkışlanan film oldu. 

İranlı yönetmen Mohammad Rasoulof tarafından yazılan ve yönetilen "The Seed of the Sacred Fig" isimli drama filmine "Özel Ödül" verildi. Tahran'daki Devrim Mahkemesi'nde görevli bir soruşturma hakimine odaklanarak İran’ın politik manzarasını yansıtan film, Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu jürisi tarafından, "gelenek ile ilerleme arasındaki çatışmayı ele alan, çok güçlü ve yaratıcı bir şekilde tasvir edilen, günümüz İran'ında geçen cesur bir hikaye" olarak nitelendirdi.

Genç yönetmen Payal Kapadia'nın ikinci uzun metraj filmi olan "All We Imagine as Light" da festivalden boş dönmedi. Mumbai'de yaşayan bir hemşirenin ayrı yaşadığı kocasından beklenmedik bir hediye alması sonucu gelişen olayları konu alan film, festivalden “Büyük Ödül”le ayrıldı.

Festivalde ayrıca “En İyi Yönetmen” ödülü "Grand Tour" filmi ile Portekizli yönetmen Miguel Gomes'e; “Altın Kamera” ödülü ise "Armand" filmiyle Norveçli yönetmen Halfdan Ullman Tondel'e takdim edildi.
Haftaya görüşmek üzere…