Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen, Art Ankara Sanat Fuarı 9 -12 Mart tarihleri arasında gerçekleşti. Ben de o tarihler arasında, bu fuarı gezme şansı elde ettim. Bugün de sizlere, hem Art Ankara Sanat Fuarı hakkında genel bir bilgi, hem de gitmemin üzerinden fazla bir zaman geçmemişken; dokuzuncusu gerçekleşen fuar hakkında, kısa izlenimlerimi aktarmak istedim.

Sanatın, sanatseverlerle buluşmasını sağlamak ve onu geniş kitlelere ulaştırmak adına, dünyanın çeşitli şehirlerinde fuarlar, sergiler ve bianeller yapılmaktadır. Ankara Çağdaş Sanat Fuarı da bunlardan birisidir. Çok geniş kapsamlı bir fuar olup, sanatseverlerin katılımı da yıldan yıla artmıştır. Pandemi koşullarında dahi, sosyal mesafe gözetilerek, yapılan fuara, 18.500 kişi katılmış. Pandeminin ikinci yılında ise, bu sayı 28.500 kişiyi bulmuştur. Birçok çalışmanın ve eserin sergilendiği, panellerin, dinletilerin, söyleşilerin, canlı performansların olduğu bu fuar; aslında bir festival havası gibi de gerçekleştiğinden dolayı çok yoğun katılımlar gerçekleşmektedir. Bu yıl ki katılım sayısının da fuarı gerçekleştiren organizasyonun verilerine göre; 72.000 ziyaretçiyi bulduğu açıklandı. Birçok yabancı ülkeden gelen, sanatçı ve izleyicilerin de katıldığı fuarda, bu yıl; 150 katılımcıyla, 42 ülkeden, 1500'ü geçen sanatçının, 8.000 adet sanat eseri sergilendi. Ayrıca 29 panel ve söyleşi, 33 canlı performans, 27 müzik dinletisi yapıldı. Deprem bölgesinden de fuara, birçok sanatçı davet edilmiş ve eserleri sergilenmiştir.

Art Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül, bu yıl ki Art Ankara Sanat Fuarı açılışındaki konuşmasında; "2023 yılı Şubat ayında yaşadığımız büyük deprem
felaketinden, bir ay sonra Ankara'nın, tarihinde yapılması ile ilgili çekincelerimiz olmasına rağmen, gelen yoğun ilgi ve alaka sebebiyle, 'Bilim ve Sanatla İyileşeceğiz' mottosuyla, Art Ankara'nın açılışını 'Sanata evet' diyerek gerçekleştirdik. Bizler de, katılımcılarımız, sanatçılarımız ve sanat dostları adına bu mutluluğu paylaşıyoruz. Panellerimiz, söyleşilerimiz, workshoplarımız ve canlı performanslarımızla, başkentlilerle bir kez daha sanatı, buluşturmuş olmanın sevinci içindeyiz." dedi. Ayrıca fuara gösterilen ilgiden de memnun olduklarını dile getirdi. Fuara davetli olan Rusya Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov' da depremler nedeniyle Türk halkının acısını paylaştıklarını; insanların sanata sadece iyi günlerde değil, acılı günlerde de ihtiyaç duyduğunu belirtti. Ayrıca, sanatın iyileştirici gücünden de bahsetti. Gerçekten de sanat bir duygu halinin yansıması olduğu için; iyi günde de kötü günde de ona her zaman ihtiyacımız olmuştur.

Fuara gittiğimde, bu yıl ki konuk ülkenin, Rusya olduğunu, hatta keman ve Rusya'ya özgü telli bir çalgı olan balalayka ile de bir dinleti yaptıklarını öğrendim. Puşkin'in 225. doğum günü olması sebebiyle de bir konferans gerçekleştirilmiş ve sonrasında 'Puşkin akşamı' isimli bir müzik konseri Rus sanatçılar tarafından icra edilmiş. 
Bu yılki sergiyi gezerken birbirinden farklı, güzel çalışmalar, eserler gördüm. Bu çalışmaları tek tek burada anlatamam tabi ama şunu söyleyebilirim ki birçok galerinin, üniversitenin vakfın, derneğin ve bireysel katılımcıların yer aldığı fuarda, bence en önemli şey; fuarı ziyarete gelen ziyaretçilerin, sanatın direkt içinde olma
durumudur. Oraya, o atmosfere girdiğinizde, diğer sorunlarınızı ya da gündelik hayatta, sizi meşgul edebilecek başka bir şeyi düşünmüyorsunuz. Orada, siz ve size sunulan eserlerle baş başa kalıyorsunuz. Bu eserlerin ve çalışmaların, bıraktığı duygular ya da etkileşimler, işte bu sanatın içinde bulunma durumudur bana göre.               

Tüm motivasyonunuz ile oradasınızdır. Beyniniz, sürekli aktif durumda olup, eserleri düşünmeye ve anlamlandırmaya çalışıyor. Bu da insana, güzel, haz veren bir duygu hali yaratıyor. Sanatçı tarafından bakıldığında da durum farklı değildir. Benzeri duyguları yaşıyorlar, diğer sanatçılarla iletişim kurup, birbirlerini tanıma fırsatı yakalıyorlar. Karşılıklı etkileşimler kuruyorlar. Onlar için, ikinci avantajı ise, yaptıkları eserlerin, sanatseverler tarafından görücüye çıkan ticari pazar alanı kısmı. Aslında bu yönüyle, fuarların onlar için de anlamı çok büyük ve önemli. Fuarlar bir alışveriş merkezi gibi de aynı zamanda. Bu da sanatın güncel gelişimine, katkı veren bir olay. Çünkü sanatın ya da eserin, geniş kitlelere ulaşması sanatçıyı da sanatı da izleyiciyi de daha da geliştirebilecek bir şeydir. Şunu da açıkça söylemek gerekir ki Ankara kent kültürüne de büyük katkısı olan bir organizasyondur bu fuar. Çok büyük ve geniş bir organizasyon hem de. Bu yüzden de aslında bir günde gezilecek ve bitirilecek bir fuar, bir sergi olmadığını düşünüyorum. Çünkü çok farklı ve ilginç İşler de var. Eğer şimdiye kadar gitmediyseniz, mutlaka görmelisiniz. Fuara gelen ziyaretçi yoğunluğunun, öğleden sonra daha fazla olması sebebiyle, sabah saatlerinde gitmenizi öneririm. Eğer fuara gidememişseniz, @ARTANKARA İnstagram hesabını takip edebilirsiniz. Orada panellerden, söyleşilerden, müzik dinletilerinden, canlı performanslardan kısa kesitler bulacaksınız ve eminim ki bir dahaki sanat fuarını kaçırmak istemeyeceksiniz. Bu arada, bir sonraki fuarın tarihi, 10. yılını kutlamak üzere 7 - 10 Mart 2024 tarihi olarak belirlenmiştir. Mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. İyi günler dilerim.