Yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artmasıyla birlikte Akdeniz ve Ege bölgelerinden de irili ufaklı yangın haberleri gelmeye başladı. Yangına karışa alınan ve alınacak önlemler Türkiye’de uzun süredir tartışma konusu.

Çok detaylara girmeden hatırlatmak gerekirse geçtiğimiz yıllarda Türk Hava Kurumu’nun uçakları kullanılmamış, ormanlık bölgelerdeki yangınlara helikopterlerle müdahale edilmeye çalışılmıştı. Ancak daha sonra Orman Genel Müdürlüğü, uçak kiralama yoluna gitti ve şu anda orman yangınlarına uçaklarla müdahale edilebiliyor. 

Ancak yine de bu yılın geçmiş yıllardan daha sıcak geçeceğini göz önünde bulundurursak sadece kamu kurumlarının alacağı önlemler yeterli olmayabilir. 
Vatandaşın da bu konuda üzerine büyük sorumluluk düşüyor. 

Asıl dikkat çekmek istediğimiz nokta ise yangın tehlikesinin sadece Akdeniz ve Ege bölgelerinde olmadığı. 
Ankara da özellikle Kızılcahamam, Beypazarı, Nallıhan, Ayaş gibi ilçeleriyle yangın tehlikesinin büyük olduğu illerden birisi. Sel ve su taşkınları nedeniyle zor günler yaşayan Ankara’nın önümüzdeki günlerdeki en büyük sınavlarından birisi de aslında orman yangınları konusu olacak. 

Dolayısıyla dediğimiz gibi sadece, kamu kurumlarının alacağı önlemler yeterli olmayacaktır. Bu yıl da aynı felaketlerle karşı karşıya kalmamak için herkesin teyakkuz halinde olması lazım. Büyükşehir Belediyesinin yangın tehlikesi bulunan ilçelerde önlemlerini artırması ve teknik hazırlıklarını da tamamlaması gerekiyor. 
Yine vatandaş konusuna gelecek olursa, yine Büyükşehir Belediyesi burada bilinçlendirme çalışmaları başlatabilir. Unutmayalım, bu bölgelerde yaşayan, hatta sadece buralarda yaşamasına gerek yok, pikniğe giden yurttaşların bilinçli olmaları halinde olası birçok yangının önüne geçebiliriz. Ortaya çıkan yangınların büyümeden söndürülmesi konusunda da bilinçlendirme büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, hem kamu kurumlarının hem de vatandaşların orman yangınlarına karşı teyakkuz halinde ve duyarlı olması gerekiyor.