İstanbul’dan geçtiğimiz günlerde gelen bir haber beni önce çok şaşırttı, sonra da biraz düşününce aslında neden şaşırdığıma şaşırdım. Bilirsiniz, İstanbul’un meşhur bir Belgrad Ormanı var. Sarıyer’deki bu doğa harikası alan, İstanbulluların sıcak günlerde en çok ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor. 

Ve maalesef her yerde olduğu gibi burada da alandan ayrılırken onlarca insan çöpünü, saygısızca burada bırakıp gidebiliyor. Üstelik, doğayı, çevreyi, ekolojik dengeyi düşünmeyi bırakın, kendisinin de bir süre sonra tekrar buraya gelebileceğini bile düşünmeden. 

Peki haber neydi?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri açıklamış. 2 Haziran Cumartesi günü Belgrad Ormanı’na giren araç sayısı bin 364, pazar günü ise 3 bin 85 olmuş. Belgrad Ormanı’ndan toplanan çöp miktarı ise cuma günü 4 ton 900 kilogram, cumartesi günü 6 ton 120 kilogram, pazar günü ise 7 ton olmuş. Çöpler arasında yemek artıklarından, piknik sandalyesine, karton kutulardan plastik su şişelerine kadar ne ararsanız var. Bu çöpleri toplamak da belediye ekiplerine düşüyor. 
Bir vatandaş, gördüğü manzarayı şöyle anlatıyor: “Yoldan geçiyordum, ufak bir nefes alalım diye durduk ama her taraf içler acısı. Gerçekten içim acıdı, her taraf çöp içinde, keşke böyle bırakmasalar, duyarlı olsa insanlar. Nefes almak için 5 dakika saptık; 10 dakika oturamadık. Kokudan hemen geri gidiyoruz. Her taraf, çöpler, şişeler olduğu gibi bırakmışlar.” Başka bir vatandaş da, “Bu nedir insanların bıraktığı pislik. Her sene geliyoruz biz buraya, hatta senede üç, dört defa geliyoruz. Evimiz yakın nefes almaya geliyoruz buraya. Bir geldim ki, pet şişeler, en çok da plastik. Kaybolmuyor zaten plastikler, poşetlerimiz kaybolmuyor. Islak mendil, peçete falan bırakıyorlar” diyor. 

Bulunduğumuz alanda çöpü biriktirip atmak zor bir şey olmasa gerek. Üstelik çevrede çöp konteynırları da var. Bu arada bu davranış şekli sadece İstanbul’da Belgrad Ormanı’na özgü değil. Maalesef benzer manzaralar, Ankara’da da birçok alanda karşımıza çıkıyor. 

Peki, ormana bıraktığımız plastiklerin, kimyasal içeren atıkların doğaya zarar verebileceğini, bölgede ekolojik dengeyi bozabileceğini hiç mi düşünmüyoruz?

Maalesef görünen o ki, doğaya ve çevre bilinci gelişmemiş, duyarsız bir nesil yetişiyor.