1993 yılının 25 Haziran’ında Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller siyaset arenasında daha ön planda boy göstermeye başladı.

Bugünkü yazımızda sizlere ülkemizin ilk başbakanı Tansu Çiller’in kısaca hayatından bahsedeceğim.

Türk ekonomist, akademisyen, siyasetçi ve 22. Türkiye Başbakanı. Başbakanlık görevini 1993-1996 yılları arasında sürdüren Çiller, Türkiye siyasi tarihindeki ilk ve tek kadın başbakandır. 1993-2002 yılları arasında Doğru Yol Partisi genel başkanlığı görevini yürüttü. 1996-1997 yılları arasında Başbakan yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendi.

Süleyman Demirel'in çağrısıyla siyasete atılan Çiller, ilk defa 1991 Türkiye genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi İstanbul milletvekili olarak meclise girmiştir. 1991-1993 yılları arasında Demirel tarafından kurulan koalisyon hükûmetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer almıştır. Demirel 1993 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı olarak seçilince yeni DYP genel başkanının seçilmesi için yapılan kongrede yeni genel başkan seçilmiş ve 50. Türkiye Hükûmeti'ni kurmuştur. Başbakanlığı döneminde verilen düşük yoğunluklu savaş nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin modernleşmesi çalışmalarına katkı vermiş ve PKK'nın ABD yönetimi tarafından terörist örgütler listesine alınmasını sağlamıştır. 1995 Türkiye genel seçimlerinde partisi %7.35 oy kaybederek 3. sıraya gerilemiştir. 1996 yılında Necmettin Erbakan tarafından Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi koalisyonunun oluşturduğu 54. Türkiye Hükûmeti'nin kurulmasıyla Çiller'in başbakanlık görevi sona ermiştir. Yeni hükûmette Çiller başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olarak görevlendirilmiştir.

Refah Partisi'ni kapatma davası devam ederken Erbakan, başbakanlık görevini Çiller'e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997 tarihinde Cumhurbaşkanı Demirel'e istifasını sunmuştur. Cumhurbaşkanı Demirel 54. hükûmet protokolü gereği başbakanlık görevini Çiller'e vermemiştir. 1999 Türkiye genel seçimleri’nde partisi %7,17 oy kaybederek 5. sıraya gerilemiştir. 2002 Türkiye genel seçimlerinde ise partisi %9.54 oy oranıyla küçük bir farkla seçim barajının altında kalmıştır. 2002 yılında yapılacak kongrede adaylığını koymayacağını açıklamıştır ve aktif siyasetten çekilmiştir.

Çiller'in, hükûmetin başına geçmesini izleyen iki hafta içinde Sivas (2 Temmuz) ve Başbağlar (6 Temmuz) katliamları yaşandı. 10 Ekim 1993 tarihinde Avrupa Konseyi toplantısı için gittiği Viyana'da, Kürt sorununun çözümü yolunda "BASK modeli"ni telaffuz etmesine rağmen, daha sonra tam aksi yönde seyreden bir rotaya yöneldi. Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'ın kuzeyinde meydana gelen iktidar boşluğundan yararlanarak eylemlerini giderek tırmandırmakta olan PKK’yı ileri düzeyde zayıflatacak bir politika izlemeyi tercih etti. Operasyonun ardındaki kilit isim olan dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, terörle mücadelede Çiller ile uyumlu çalışmalarıyla tanındı. Ayrıca verilen düşük yoğunluklu savaş nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin modernleşmesi çalışmalarına katkı vermiş ve PKK'nın ABD yönetimi tarafından terörist örgütler listesine alınmasını sağlamıştır. PKK'ya karşı başlatılan sert önlemler ise özellikle Güneydoğu Anadolu'da yaygın insan hakları ihlallerine neden oldu. 1994 yılının kasım ayında gerçekleştirdiği ziyaretle İsrail'e giden ilk Türkiye başbakanı oldu.