Komik ve hüzünlü filmleri ile hayatımıza giren  ve etkisini hiç kaybetmeyen usta oyuncu Kemal Sunal, 23 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Daha 56 yaşında hayat gözlerin yuman başarılı sanatçı, arkasında tonlarca eser bırakarak adını unutturmadı. Hala hiç izlememiş gibi izlediğimiz filmleri, asla unutmadığımız replikler ve içimizi ısıtan bizi de neşelendiren gülüşü…

Bugünün anlam ve önemi üzerine sizlere biraz Kemal Sunal’dan bahsetmek istiyorum. Kimdi usta sanatçı Kemal Sunal?
Tiyatro ile sanat hayatına başlayan Kemal Sunal'ın ilk amatör tiyatro oyunu, Vefa Lisesindeyken rol aldığı Zoraki Tabip'tir. Kenterler, Ulvi Araz, Ayfer Feray ve son olarak Devekuşu Kabare tiyatrolarında profesyonel olarak rol aldıktan sonra, ünlü yönetmen Ertem Eğilmez'in kendisini fark etmesiyle birlikte 1972 yılında Tatlı Dillim filminde rol alarak Sinemaya ilk adımını attı. Özellikle Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor ve Hababam Sınıfı Tatilde filmleriyle yüksek bir başarı kazanan Sunal, Hababam Sınıfı'nın İnek Şaban'ı olarak tanındı.

Filmlerinde oynadığı iyi, saf ve komik adam rolleriyle beğeni kazandı. Sanatçı, komedi filmleri ağırlıkta olsa da dram türündeki filmlerde de yer aldı. Toplam 82 filmde rol almış olan sanatçının son filmi, 1999'da vizyona giren Propaganda'dır. Bu film aynı zamanda Kemal Sunal'ın, oğlu Ali Sunal ile birlikte rol aldığı ilk ve tek filmidir.
Kemal Sunal, 3 Temmuz 2000 tarihinde Balalayka isimli filmin Trabzon'daki çekimlerine gitmek için bindiği uçakta kalp krizi geçirerek 55 yaşında hayatını kaybetti. Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı'nda bulunmaktadır.

Kısacık hayatına 82 film sığdırmış Türk sinemasının usta oyuncusu yalnızca mesleği ile değil insani duruşu ve hakkında anlatılanlarla da hayatımızda ve Türk sinemasında bu kadar derin bir yere sahip oldu.

İnsanlara tonlarca içerik sunan, onların çoğu zaman gülmesine aracı olan Sunal’ın hayatı boyunca yenemediği tek bir korkusu vardı. O korku da hayatını kaybetmesine neden oldu.

Sunal, kişisel yaşamı ve kariyeri boyunca yaptığı yolculuklarda daima kara taşıtlarını tercih etmiş, uçak ve deniz taşıtlarından korktuğunu dile getirmiştir. Çeşitli festivallerde, ödül törenlerine kara taşıtıyla yetişemeyen sanatçının uçak fobisi, yaşamı boyunca yenemediği bir korkusu olarak kalmıştır. 3 Temmuz 2000 tarihinde, Balalayka isimli filmin çekimleri için bindiği Trabzon uçağında geçirdiği kalp krizi sonucu 55 yaşında öldü. Ölümüne bir dizi ihmaller zincirinin neden olduğu düşünülmektedir.

Sunal'ın oynadığı filmlerdeki karakterlerinin genel özelliği haksızlıkların karşısında duran, iyiliği ve saflığı yüzünden başına sürekli iş açılan, zekâsıyla kötülerle mücadele eden ve insanlara doğru yolu gösterip daima "gülen" adamdır. Kendisini "çok az konuşan, çok soğuk bir adamım" diyerek tanımlayan Sunal'ın sinema izleyicileri tarafından benimsenmesi ve sevilmesinin en büyük sebeplerinden birisi, filmlerin çekildiği dönemlerde yaşanan sosyolojik-sosyoekonomik ve siyasi gelişmelerin filmlerinde yer almasıdır. Zamlar, insanları dolandıran kişiler, geçim sıkıntısı, işsizlik, göç ve töre gibi konuların sinemasında işlenmiş olması, filmlerine birçok anlam daha kazandırmaktadır. Bunlar, güldürü içerisinde sosyal mesajlar vermek ve bazı konuları mizahi dille eleştirmektir. Sunal, güldürü filmlerinin yanı sıra dram filmlerinde yer almış, ancak oynadığı tüm filmlerde "halkın içinden", "içimizden biri" imajını korudu. Aynı zamanda öğretmenden bekçiye, kapıcılıktan çöpçüye kadar birçok karakteri oynayarak beğeni kazandı.