Modası geçmiş bir kavram üzerinde durmak istiyorum. Hatta birkaç kavram, davranış ve söz üzerine de konuşmak, anlatmak.

Şöyle ki, bir zamanlar, ama çok uzun zamanlar önce değil, memleketimizde simit bir liraydı. Bir liranın modası geçti mesela. An itibariyle simit 10 lira.

Yine bir zamanlar, parodiler ve taklitler üzerinden politik mizah yapılır, karikatürler birbiri ile yarışırdı, onun da modası geçti mesela. Yeni moda HAGB. Şaka değil, ifade özgürlüğünün yandan çarklısı gibi bir şey bu. Yanlış yola sapmadan önceki son çıkış gibi de düşünülebilir. Ama ikinci bir hakkın yok. 

Modası geçen önemli birkaç şeye daha değinmek istiyorum. Tevazu mesela, onu yanında nezaket, hoşgörü ve alçak gönüllüğün de modası tükeneli çok oldu. Günümüzün kıymetli değeri ise, bu kavramları bir çeşit acziyet gibi görmek. Evet yeni moda bu, bir nevi denyoluk da diyebiliriz.

Laf “denyo” dan açılmışken, geçenlerde Hulki Aktunç’un “Büyük Argo Sözlüğü”nü aldım, zihnime öyle bir pırıltı geldi ki anlatamam, tavsiye ediyorum, elinizin altında bulunsun kesinlikle. Ama doğru ya sözlüğünde modası geçti.

Modası geçmeyen bir tanımlama vardı, üzerinde de epey düşündüm. Şekli şemali gözümün önünde, ama bir türlü dilimin ucuna gelmiyor, düşün düşün çatlayacağım, belki sizlerin hatırına gelir. En iyisi mi ben tarif edeyim; efendime söyleyim yeşil bir rengi var, üzerin tuz serpince lezzetlenir, mutfakta sebzedir, botanikçilere göre ise meyve, yaz geldiğinde ucuzlayacağı rivayet olunur, argoda da bir karşılığı var aslında, aaa buldum hıyar! Evet bir türlü modası geçmiyor hıyarlığın. 

Sevgiyle kalmanız, hıyarlıklara ise maruz kalmamanız dileğiyle.

Mutlu yarınlara…