Geçtiğimiz cumartesi günü Anıtpark’ta, "Şiddete ve angaryaya karşı meslek onurunu ve emeği savunmak için" avukatlar tarafından “Büyük Savunma Mitingi” ismiyle bir miting yapıldı. Ben de bu mitingi gözlemleme fırsatı buldum, ulusal kanallarda da yayımlandı ama ben sizlerle kendi gözlemlerimi paylaşacağım. 

81 İlden gelen avukatlar Türkiye Barolar Birliği’nin Balgat’ta bulunan hizmet binası önünde toplandılar ve kortejler oluşturarak, Anıtpark’a kadar yürüdüler. Bu miting ile avukatlar, seslerini duyurmaya, hem ülkenin, hem de mesleklerinin sorunlarına dikkat çekmeye çalıştılar. 

Miting ile ilgili olarak en dikkat çekici şey, çok yoğun güvenlik önlemlerinin alınmış olmasıydı. Miting alanında bulunan avukatlar da benim gibi mi düşünüyorlar bilemiyorum. Anıtkabir ile Bahçelievler’in kesiştiği noktada bulunan Anıtpark’ın etrafı demir bariyerlerle birbirine bağlanmış ve tek bir noktadan giriş çıkış yapılabilme imkanı sağlanmıştı ve sadece avukatların miting alanına girişlerine izin veriliyordu. Bu maksatla da parka giriş yapılan noktada, önce görevli avukatlar tarafından kimlik kontrolü yapılıyor, sonrasında da metal dedektörlerden geçen avukatların çantası var ise çantaları içine bakılmaksızın kabaca elle yoklanarak kontrol ediliyor ve böylelikle miting alanı olan Anıtpark’a giriş yapılmasına izin veriliyordu. 

Uzun yoldan gelen misafir barolar, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin çorba ikramı ve miting alanının çeşitli noktalarına kurulan stantlardaki ikram kumanyalar ile karınlarını doyurdular. Adliye koridorları dışında, mesleki bir amaç için bir araya gelen avukatların bu mitinginin bahar şenliği havasında olduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır. 

Mitinge katılan barolar, dernekler ve halihazırda avukatlık mesleğini icra eden siyasi parti temsilcileri tek tek takdim edildiler. Kendisi de avukat olan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da miting alanına gelerek “Ülkede en çok ihtiyacımız olan adalete olan inancınız bizi ayakta tutuyor. Sığınacağımız tek şey adalet. Bu mücadelenizi sonuna kadar desteklediğimi ifade etmek isterim”  ifadeleriyle meslektaşlarının yanında olduğunu dile getirdi. 

Türkiye Barolar Birliği başkanı Av. Erinç Sağkan ise konuşmasında, “Biz hukuk devleti diye haykırırken kanun devleti bile olmaktan uzaklaşılıyor, anayasasızlaşmaya doğru yol alınıyor. Ülkemizde bağımsız yargının, adil yargılanma hakkının, hukukun üstünlüğünün en güçlü savunucusu her zaman biz avukatlar olduk. Yine bugün de hukuk devleti için, yargı bağımsızlığını savunmak için buradayız” dedi. 

Yapılan konuşmalar gösteriyor ki, avukatların dile getirdiği sorunlar, sadece avukatların sorunları değil. Tartışmasız ki hukuksuzluk bir ülke için yapısal bir sorundur. Ülkenin ekonomisinden, sosyal hayatına, refah düzeyinin belirlenmesinden, turizme kadar her şeyi etkiler. Bu noktada avukatların taleplerinin, özü itibariyle yurttaş talebi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 

Hukuka ve adalete olan inancınızın her zaman canlı kalması dileğiyle..