Eğitim, toplumun kalkınması için en temel gereksinimlerden biridir ve eğitim, gerek ailede, gerek okulda, gerek müzede, gerek bir sergi salonunda, bir kitapta, bir gazetede, bir enstrümanda yaşam boyu sürer. Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak ise çağdaş, medeni bir toplumun anahtarıdır.

Sanat eğitimi de bizlerin hayatında oldukça büyük öneme sahiptir, çünkü sanat, insanların birbirlerini anlatmalarını sağlayan bir iletişim aracıdır. Bizlerin arasındaki farkları bir kenara bırakarak, beraber yaşayabilmemize olanak sağlar.

Ankara Büyükşehir Belediyesi de, “Çocuk ve Sanatseverler Topluluğu”yla beraber, geçtiğimiz yıl 29 Ekim’de başlatılan “Her Çocuğa Sanat” projesi kapsamında sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı olan bölgelerden gelen 100 çocuğa enstrüman ve ses eğitimi verilmesini sağladı.

Çello, keman ve koro eğitimlerinin verildiği 100 çocuğun, eğitimin ardından proje kapsamında kurdukları orkestra ilk konserini Gazi Üniversitesi Konser Salonu’nda gerçekleştirdi.

Proje kapsamında eğitimlerinin ardından ilk kez sahneye çıkan çocuklar heyecanlarını şu sözlerle dile getirdiler:

10 yaşında olan Zeynep Suna, “Sahneye çıkacağım için hem çok mutluyum hem de heyecanlıyım. Hocalarıma çok teşekkür ederim, bildiğim her şeyi onlar sayesinde öğrendim” dedi.

9 yaşında olan Ada Solmaz, “9 yaşındayım. Keman çalmayı öğrendim. Şarkıların içinde dans ettik” dedi.

11 yaşındaki İkra Özüm, “Çok heyecanlıyım, dönem boyunca tüm öğrendiklerimizi burada sergileyeceğiz. Duygularımı ifade edemiyorum, kalbim güm güm atıyor. Öğretmenlerime çok teşekkür ediyorum. Keman çalmak çok güzel bir duyguymuş” dedi.

Programla ilgili bilgi veren Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Serkan Yorgancılar da, “Her Çocuğa Sanat projesini başlatmıştık. Çocuklarımız uzun bir eğitim sürecinden sonra öğrenmiş oldukları eğitimi icra edecekler. Çok güzel ve keyifli bir katılımla sanata, kültüre ve edebiyata verdiğimiz desteği göstermiş olacağız” diyerek projeyle ilgili düşüncelerini dile getirdi.

Sanat eğitimine gereken özenin gösterilmesi, donanımlı ve nitelikli bir geleceğin teminatı olmakla birlikte, çağdaş uygarlık düzeyini yakalamanın da anahtarı olacaktır.