Bu hafta sıklıkla dünya kadınlar gününe özel kampanyaları görmeye başladık. Bir çırpıda günün anlam ve önemini anarken emekçi kelimesini atıverdik. 
Ne yana baksak muazzam bir çalışma, çiçekçilerde ayrı bir hazırlık, küçük ev aleti satan mağazalarda ayrı bir koşuşturma, restoranlar deseniz kırmızı güllerle dolu masaları ayırmışlardır özel misafirleri için çoktan, kadının ev içinde görmezden gelen emeği üzerine ürünler pazarlanıyordur reklamlarda…
Her ne kadar 8 Mart için de hazırlanan yeni reklamlarda kadınlar artık edilgen değil, daha aktif, daha güçlü gösterilmeye çalışılsa da, bu reklamların toplumsal cinsiyet algısını yıkmaya mı, yoksa başka bir formda yeniden inşa etmeye mi çalıştığı sorusunun cevabını düşündürüyor. 
Ne yazık ki günümüzde kadınların mücadelesi de bağlamından koparılarak metalaştırılıyor ve üzerinden kar elde ediliyor. 

Gelelim 8 Mart’ın esas önemine. 
1950’li yıllar, ABD’de işçi hareketlerinin yükseldiği yıllardı. 1957’de de New York’ta, bir tekstil fabrikasında dokuma işçisi olan 40 bin kadın, daha iyi koşullarda çalışma talebiyle greve başladılar. Günlük çalışma süresi olan 16 saatin, 10 saate indirilmesi, çalışma koşullarının insani standartlara göre düzenlenmesi, ücretlerin yükseltilmesi ve işçilerin cinsiyet farketmeksizin eşit haklara sahip olması başlıca talepleriydi. Fabrikada çıkan yangın sonucunda, polisin fabrikada kilitlediği işçilerden 129 kadın işçi hayatını kaybetti.

Kadınların direnişi ve akabinde yaşanan can kayıplarının anısına, tam 54 yıl sonra, 1911 yılında, 8 Mart, “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmaya başlandı. Ondan tam 10 yıl sonra ise, 1921 yılında düzenlenen Üçüncü Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda günün adı, “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak değiştirildi. 

O gün bugündür kadınların haklı talepleri devam etmekte. Ne yazık ki hala toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanabilmiş, kadınların maruz bırakıldıkları cam tavanlar yıkılmış değil.

Umuyorum önümüzdeki Cuma günü 8 Mart’ı anarken kadınların maruz bırakıldığı toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine ve görülmeyen emek üzerine ne yapabiliriz diye biraz daha düşünür, o cam tavanları hep beraber yıkabileceğimiz çözümler üretiriz.