2015 yılında çekilen 'Öyle ya da Böyle' filminin yönetmenliğini Alper Kaya senaryosunu ise Emrah Aktürk yazmıştır. Oyuncu kadrosunda; Erdal Tosun, Şeyma Korkmaz, Selim Erdoğan, Deniz Özermen, Ferit Kaya, Osman Karagöz, Reha Özcan, İsmet Numanoğlu, Bülent Yıldıran, Taner Rumeli, Mehmet Tokatlı, İhsan Gedik, Zeki Şen, Ayşegül Çaylı, Cengiz Uzun ve Alper Baytekin rol almışlardır.

Filmin konusuna geçmeden önce, aslında filmin çıkış noktası olan bir konu hakkında bir kaç şey söyleyecek olursak; sanat ve eğlence dünyası, senaryo yazarları, yönetmenler, oyuncular ve diğer yaratıcı profesyonellerin emekleri üzerine kurulmuştur. Ancak, senaryo hırsızlığı gibi acımasız bir sorun, bu emeklerin adil bir şekilde değerlendirilmesini tehdit eder. Senaryo yazarları, saatlerce, aylarca hatta yıllarca süren emeklerinin sonucunda bir senaryo ortaya koyarlar. Ancak bu senaryolar, izinsiz bir şekilde kopyalanarak veya çalınarak başka projelerde kullanılır, bu da yazarların motivasyonunu ve yaratıcılığını zedeler.

Sanat ve eğlence sektörü, özgün projelerin tüketim talepleri ve ticari baskılar yüzünden değiştirilmesi tehlikesiyle karşı karşıyadır. Yaratıcı vizyonlar yerine, izleyicilerin beklentilerini karşılayan ve daha fazla kâr sağlayan projelere yönlendirilen bu durum, sanatın özgünlüğünü ve derinliğini tehlikeye atar. Orijinal projeler, ticari çıkarlar uğruna su yüzüne çıkamaz ve bu da sanatın kalitesini düşürür. Bu karanlık günlerde, sanatçılar ve yaratıcı profesyoneller için mücadele kaçınılmazdır. Yasal korumalar, senaryo hırsızlığına ve telif hakkı ihlallerine karşı bir kalkan sağlar. Ayrıca, sanatçılar özgün projelerini korumak için daha fazla bilinçlenmeli ve sanatlarını savunmalıdır.

Filmin senaristinin yorumlarınında yer aldığı Su Bahadır'ın Beyazperde Eleştirisi bölümünde filmle ilgili şunları yazmıştır. "Ferit Kaya ve Osman Karagöz tarafından canlandırılan idealist senaristler Hakan ve Mehmet'i temel alıyor. Yapmak istedikleri kalitedeki işler için didinip duran ikilinin iki dizisinin birebir çalınması ve 3 sezonluk diziye dönüşmesi boyunlarını bükmüşken, senaristlerimiz bir de yeni projelerinin tehlikeye girmesiyle yıkılıyor. Türkiye'nin büyük yazarlarından birinin eserini bitirme tezi olarak işleyen Hakan, tam eseri senaryolaştırıp yapımcıya sunmuşken ünlü yazarın yeni bir roman yazacağı tutuyor! Sektörün acımasızlığı da işte tam burada devreye giriyor; eğer yazar yeni bir kitap yazıp da ölürse en önemli kitap sonuncu kitabı olur! Karamsarlığa düşen ikili yardımı hiç ummadıkları bir yerde, eskicide buluyor. Erdal Tosun'un canlandırdığı altın kalpli eskici Apo ve Selim Erdoğan'ın hayat verdiği eski dolandırıcı-yeni taksici 'uğursuz' Halis senaristlerimize yardım etmek için maceraya dahil oluyor. Ancak bu süreçte ikili en büyük yardımı Reha Özcan tarafından canlandırılan babacan ev sahipleri Sadık'tan görüyor. Deniz Özerman'ın canlandırdığı dırdırcı eşi Yasemin'in tatile gitmesiyle birlikte maceraya balıklama atlayan Sadık, dükkanını satılmaktan kurtarmaya çalışan Apo ve sıkıntıdaki senaristlerimiz Halis'in sinsi planları ile ne pahasına olursa olsun yeni kitabın yazılmasını engellemeyi kafalarına koyuyor. Tabii bu süreçte Hakan'ın büyük aşkı Peri ve 'ölmesi gereken yazar'ın karmaşık aile hayatı da hikayeye tuz biber oluyor.

Filmi kahkahalara boğulmak umuduyla izleyen seyirciler salonu hayal kırıklığı ile terk edebilirler, çünkü senarist Emrah Aktürk'ün de belirttiği gibi, bu bir komedi filmi değil. Bu bir tebessüm filmi, insan ruhunun, beklentilerin, umutların, çaresizliğin, aşk acısının ve umudun trajikomik bir şekilde beyazperdede hayat bulması... Yeşilçam ruhunu beyazperdeye yansıtmayı başaran yapımın mizahi göndermeleri ve duygusal altyapısı birbirini dengeler nitelikte. Oyunculuklar konusunda ise Erdal Tosun, Selim Erdoğan, Deniz Özerman ve Reha Özcan'ın usta oyunculukları filmin en temel yapı taşı oluyor. 

Filmin altyapısında dikkat çeken önemli bir nokta da filmin maddiyatla insan karakterlerini nasıl birbirine bağlamış olduğu. Filmin zenginleri burnu havada ve dünyadan bir haber yaşayan kırılgan burjuvalar olarak öne çıkarken, filmin maddi sıkıntı çeken kahramanları ise altın kalpleriyle göz dolduruyor. Yeşilçam'a özgü "para değil gurur" kuralına sadık kalan yapım senaristleri paranın değil kişisel başarının peşinden koşturarak günümüz değerlerine de eleştirel bir bakış atıyor."

Filmin tamamı Ankara'da; Ankara Kalesi, 50 Yıl Parkı, Eryaman, Hacettepe Üniversitesi Kampüsü gibi mekanlarda çekilmiştir.