Kentin mekanlarını, kültürünü, tarihini geçmişten geleceğe aktaran önemli bir bellektir kent hafızası. Birçok anıyı, yaşanmışlıkları, kurulan ve akabinde gerçekleşen ya da gerçekleşemeyen hayalleri, çoğu zaman bizlere yürüdüğümüz yollar, gördüğümüz parklar, oturduğumuz banklar, binalar, kaldırımlar hatırlatır. 

Kentleri oluşturan bu yapılar, binalar, mekanlar, yollar, geçmiş, bugün ve gelecek arasında adeta bir köprü niteliğindedir. 

İzmir Caddesi de birçok Ankaralı gibi benim de hafızamda kıymetli bir yere sahip olan caddelerden biri. Her geçtiğimde hali hazırda olmamasına rağmen hafızamda canlı olan Jeton Burger’iyle, o küçük yaşlarda gözüme devasa gelen köprüsüyle, okul alış verişi ve spor eşyaları için mutlaka yolumuzun düştüğü Ülkealan Pasajı’yla, geniş bir cadde olması sebebiyle etrafındaki yüksek binalara rağmen yürürken her daim göz kırpan gökyüzüyle…

Mail kutuma gelen bir mesaj ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir 1 ve 2 Caddeleri Kentsel Tasarımı için çalışmalara başladığını öğrendim. 

Proje kapsamında, caddelerin üstünü örten katener aydınlatma ve aydınlatma direkleri, güvenlik kameraları, süs havuzları, oturma grupları, masalar, bisiklet park elemanları, büfeler, heykel, sahne ve amfi gibi oturma alanları ile cadde daha canlı bir yapıya kavuşacakmış.

Fen İşleri Daire Başkanlığı Kaldırım Bakım Onarım Şube Müdürü Mehmet Karabayır da, gerçekleştirilen çalışmalarla caddelere yeni bir kimlik kazandırmayı amaçladıklarını, İzmir 1 ve İzmir 2 caddelerinde yürütülen kentsel tasarım işi kapsamında; 22 Bin metrekarelik yürüyüş yolları ve set zemin kaplamaları, 2400 metrekare yeşil alan, güvenlik kamera sistemleri, cadde üzerinde görsel aydınlatma sistemleri, özel yapım havuzlar, oturma grupları, büfeler, heykeller ve bisiklet alanları yapılacağını belirtiyor.

Hafızalarımızdaki İzmir Caddesi’ne daha da güzel anılar ekleyebileceğimiz sıcak, samimi, engelli dostu, çocuk dostu, çocuklarıyla rahat hareket edebilmeleri için aynı zamanda ebeveyn dostu, sadece betonla değil, ağaçları ve çiçekleriyle de her yolu düşeni kucaklayan, yeri gelince çiçek kokularıyla içimizi ısıtan, yeri gelince ağaçlarının gölgesiyle bizleri serinleten bir İzmir Caddesi’ne en kısa sürede kavuşmak umuduyla.

Sevgiyle…