Sabah biraz erken uyanıp, kahvaltıdan sonra kahvemizi yudumlarken, sıcak bir sohbet yapabilirdik kendimizle… Buna ister günlük motivasyon dozu deyin, ister delilik… Ama bu huzurlu 15 dk, belki de bizi, stresten koruyarak güne pozitif başlamamızı sağlayabilirdi. Ama yapmadık. Yine erteledik. Çünkü makyaj yapmak için daha fazla zaman, instagram hikayeleri için daha çok enerji gerekti…
Seneca “Bir şeyleri ertelemek en büyük yaşam israfıdır.” diyor ve belki de tam olarak bunu kastediyor. Çünkü instagram kaçmıyor, hafif makyaj insanı daha güzel gösteriyor. Ama bizim kendimizle geçirmediğimiz o dakikalar asla geri gelmiyor… Oysa Aldous Huxley yıllar önce bizi uyarmıştı: “Bugün alabileceğin keyfi asla yarına erteleme…”
Erteleme davranışı, TDK’de “sonraya bırakmak”, “tehir etmek”, “tecil etmek”, “talik etmek” olarak açıklanmış. Literatürde pek çok tanımı bulunmakla birlikte yaşamın her alanında karşılaşılan, kimimizin alışkanlık haline getirdiği, kimimizin sorun dahi etmediği bir eğilim. Ancak her erteleme davranışı, önceliklerimizi belirlemenin bir parçası değil mi? Annenizi aramak mı daha önemli, kişisel hırslarınızın peşinde koşmak mı? Sevdiklerimizle vakit geçirmek mi daha kıymetli, başkalarının hayatını kurcalamak mı? Ya da içinizi yiyip bitiren bir konuyu konuşmak mı daha makul, içinizi yiyip bitirmek mi?... Burada karar verecek olan sizsiniz. Çünkü her şey, büyük mutluluklara kapı açan küçük kararlarla ilgili…
Erteleme davranışı, seviyesi ve sıklığı açısından da önemli elbette. Bu davranış; kişinin eğitim, iş ve özel hayatını olumsuz etkiliyorsa, yani yaşam kalitesini düşürüyorsa tıpta bir adı bile var: Procrastination. Yani kronik erteleme hastalığı. Ancak umarım hiçbiriniz bu seviyede değilsinizdir. Bu seviyedeyseniz de çeşitli yöntemlerle kendinizi bu alışkanlıktan kurtarabilirsiniz.
Mesela Victor Hugo. Erteleme alışkanlığını yenmek için bütün giysilerini toplamış ve büyük bir sandığa kilitlemiş. Dışarı çıkmak için hiç kıyafeti kalmayınca da kendisini çalışma odasına kapatmış ve başlamış yazmaya. Çılgınlar gibi yazmış ve o harika eser, Notre Dame’ın Kamburu ortaya çıkmış.
Tabi siz Victor Hugo gibi yapın diyemem ama herkes kendi yolunu bulabilir. Biraz araştırarak bu konuda sayısız makale okuyabilirsiniz. Yeter ki isteyin. İstemeyi ertelemeyin…
Sen bugün bu konulara neden girdin, derseniz...
Bugün 6 Eylül Dünya Erteleme ile Mücadele Günü (Fight Procrastination Day). İnsanların erteleme davranışından kurtulmasını teşvik etmek, üretkenliği artırmak ve hedefleri gerçekleştirmeye odaklanmak amacıyla kutlanıyor.
Haydi bugün siz de parasını ödeyip aylardır gitmediğiniz o spor salonuna gidin. Ya da her gün bir sonraki güne bıraktığınız o telefon görüşmesini yapın.
Emin olun hiçbir şeye geç kalmayacaksınız…