Cinayet temalı bir tiyatro oyunu izliyorsunuz ve oyunun sonunda sizden katilin kim olduğunu ve bu cinayeti neden işlediğini tahmin etmeniz isteniyor.
Bu fikir hoşunuza gittiyse L’avare’de sergilenen cinayet temalı tiyatro gösterilerinden birine bilet alın derim…
L’avare, ismini Fransız yazar Moliere’in Cimri (L’avare)’sinden alan bir tiyatro cafe. Ankara’da iki şubesi bulunuyor. Birincisi L’avare Sahne ismiyle Üsküp Caddesi’nde (Çankaya), ikincisi ise L’avare Alice ismiyle Park Caddesi’nde (Çayyolu). Her iki şubesinde de lezzetli yemekler/kokteyller eşliğinde konserler, stand-up’lar, sihirbazlık gösterileri, Broadway geceleri, tiyatrolar ve müzikaller sergileniyor. Bu yazımda sadece L’avare Alice’de gösterilen “Pera’da Cinayet” isimli oyundan bahsedeceğim.
Pera’da Cinayet, interaktif bir tiyatro müzikali. Oyunun interaktif kısmı, oyun süresince size çözmeniz için bulmacalar verilmesi ve oyunun sonunda katilin kim olduğunu ve cinayeti neden işlediğini tahmin etmenizin istenmesi... Bu şekilde kendinizi oyunun bir parçası hissettiğiniz veya en azından dikkatinizin sürekli oyunda olduğu bir deneyim yaşamış oluyorsunuz. Gerçi, keşke verdikleri bulmacaların cevaplarını oyunun sonunda söyleselerdi de diyorsunuz ancak oyunun konseptinde böyle bir geri bildirim maalesef yok… Ayrıca bu bulmacaların katili bulmak için ipucu vermek üzerine kurgulanmamış olması da biraz hayal kırıklığına uğratmadı diyemem…
Oyun sırasında mekandaki her masa veya birkaç masadan oluşan küçük gruplar farklı bir ülkeyi temsil ediyor. Oyunun narrator (anlatıcı)’ı da her ülkeyi kendi dilinde selamlayarak ve hatta o ülke ile ilgili birkaç küçük bilgiyi esprili bir dille paylaşarak oyuna inanılmaz bir zenginlik katıyor. Yeri gelmişken belirteyim biletinizi hangi oturma kategorisinden almış olursanız olun oyuna eşit şekil katılıyorsunuz ve mekan aşırı büyük olmadığından arkalarda kalmak, oyunu görememek gibi sorunlar yaşamıyorsunuz.
Oyun müzikal tarzda olduğundan, gösteri boyunca hem Fransızca hem Türkçe canlı şarkılar dinlemek hem dinlendirici hem keyifli oluyor. Ancak bu Fransız konseptli mekanda/oyunda erkek bir oyuncunun sıklıkla Türk Sanat Müziğinden fasıllar söylemesi güzel mi olmuş yoksa garip mi kaçmış açıkçası hala karar veremedim…
Ama tüm eleştirilerime rağmen güzel bir deneyim miydi?
Kesinlikle...
Keyifli haftalar...
