Film, Paul Newman’ın 1961 yapımı The Hustler filminin devam hikayesidir. Walter Tevis'in aynı adlı romanından uyarlanan film, 1986 yılında çekilmiştir. Konusu itibari ile spor ve kazanma anlatısından daha çok, yaşayan bir adamın geçmişiyle hesaplaşmasını ve gençliğin enerjisiyle yaşlılığın hırsının çarpışmasını anlatmaktadır. Aynı zamanda Martin Scorsese'nin ego, ahlak, kumar gibi konuları farklı bir tarzla yorumladığı estetik açıdan da zengin bir film olmuştur. Filmin oyuncu kadrosunda;
Paul Newman, Tom Cruise, Mary Elizabeth Mastrantonio, Helen Shaver, John Turturro, Bill Cobbs, Forest Whitaker gibi oyuncular rol almışlardır.
Filmde, eski bir bilardo oyuncusu olan Fast Eddie Felson’ın yıllar sonra bu oyuna tekrar dönüşü konu alınmıştır. Edie Felson geçmişte sokaklarda para için oyun oynayan usta bir bilardocudur. Şimdilerde ise artık alkol işine odaklanmış, yaşlanmış ve geçmişin gölgesinde yaşamaktadır. Ancak genç ve yetenekli bilardo oyuncusu Vincent Lauria ile karşılaşması, onda yeniden bir tutku uyandırır. Vincent’ın saf gücü, sezgisel yeteneği ve enerjisi Eddie’nin ilgisini çeker. Vincent’ın yanında kız arkadaşı Carmen vardır; o da kurnaz, güçlü ve manipülatif bir kadındır. Eddie, bu ikiliyi yanına alarak onları turnuvalara hazırlar. Ona bilardonun sadece iyi oynamakla değil, aynı zamanda rakibini psikolojik olarak alt etmekle de ilgili olduğunu öğretmeye çalışır. Eddie, Vincent’ı hem bir öğrenci hem de deyim yerindeyse ileriye dönük bir yatırım olarak da görür. Birlikte küçük salonlardan büyük turnuvalara doğru yola çıkarlar.
Ancak bu yolculuk sadece bilardo masalarında geçen bir eğitim de değildir. Eddie için aynı zamanda kendi geçmişiyle, kibriyle, tutkularıyla ve hayata bakışıyla yüzleştiği bir yeniden doğuş süreci de olmuştur. Film için, usta-öğrenci ilişkisi içerisinde rekabetin gölgesinde bir tür ustalık ve çıraklık hikayesidir de diyebiliriz. Eddie’nin asıl mücadelesi genç öğrencisiyle değil, kendi geçmişiyle yüzleşmesidir. Uzun yıllar sahneye dönmekten kaçan Eddie, Vincent’ın dağınık ama saf yeteneğini törpülerken yeniden oyuna girmek ister. Bu yolculuk, iki kuşağın çatışması olarak, az önce söylediğim gibi, bir adamın yıllar sonra kendi onurunu ve kimliğini yeniden kazanma çabası haline gelir.
Filmdeki karakterlerden bahsedecek olursak; Paul Newman' ın canlandırdığı
Fast Eddie Felson karakteri yaş almış, bilardo masasında hâlâ kurnazlığını koruyan ama zamanla özgüvenini de yitirmiş bir adamdır. Eddie’nin bu yolculuğu, paradan daha çok gururunu geri kazanma üzerine kuruludur. Paul Newman bu rolle Oscar kazanmış ve sinema kariyerindeki en iyi performanslarından birini sergilemiştir. Ayrıca Ulusal İnceleme Kurulu Ödüllerinden de, en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanmıştır. Tom Cruise'un canlandırdığı Vincent Lauria karakteri de saf yetenekle dolu, ama disiplinsiz ve gösterişe düşkün bir gençtir. Vincent, masada oyundan çok gösteri yapar. Kendine güveni sonsuzdur ama deneyimsizliği ve dikkatsizliği yüzünden çoğu zaman fırsatları heba eder. Eddie için hem bir fırsat hem de bir sınavdır diyebiliriz. Üçüncü önemli karakterimiz olan Mary Elizabeth Mastrantonio'nun canlandırdığı Carmen karakteri de, Vincent’ın sevgilisi ve aynı zamanda onun menajeri gibi davranan, Eddie ile Vincent arasındaki çekişmede kilit bir role sahip olan karakterdir. Eddie için önemli bir karakterdir. Çünkü Vincent’ı yönlendirme gücüne sahiptir. Çıkarcı ama zekidir ve oyunun sadece masa başında değil, dışarıda da oynandığını bilen biridir.
Martin Scorsese’nin birçok filminde olduğu gibi burada da yükselme arzusu, para kazanma hırsı ve rekabet gibi konular detaylıca işlenmiştir. Eddie ile Vincent arasındaki ilişki, sadece bilardo oyunu üzerinden değil, hayat dersi üzerinden de şekillenmiştir. Dolayısıyla burada kuşaklar arası çatışma ana temadır diyebiliriz. Hem Eddie hem de Vincent aslında kim olduklarını bulma sürecindedirler; biri gençliğini kanıtlama derdinde, diğeri ise yılların kaybını telafi etme peşindedir. Eleştirmenler tarafından yapılan genel kanı, filmin “The Hustler” kadar derin bir karakter incelemesi sunmadığı yönündedir. Fakat 80’lerin estetiğini, gençlik enerjisini ve ustalık temalarını yansıtma konusunda başarılı olduğu kabul edilmiştir.
Sonuç olarak filmde bilardonun ötesinde, yaşlanmakla yüzleşmek, gençlik heyecanıyla mücadele etmek ve en sonunda gururunu geri kazanmak üzerine bir anlatım kurulmak istenmiştir. Martin Scorsese’nin bu filmi, diğer filmlerine göre çok da bilinmese de, Paul Newman’a kariyerinin en prestijli ödülünü kazandırması, Tom Cruise’u ise genç bir yıldızdan ciddi bir aktöre dönüştürmesi sebebiyle büyük önem taşımaktadır. İyi Seyirler...
THE COLOR OF MONEY (PARANIN RENGİ)
Koray Çetin
Yorumlar