Akira Kurosawa'nın ustalık eseri "Rashomon", sinema tarihinde dönüş noktalarından biridir. 1950 yapımı bu film, sadece sinematik açıdan değil, aynı zamanda insan doğası ve gerçeklik kavramları üzerine derin düşüncelere yol açan, derin anlamlar taşıyan bir filmdir. "Akira Kurosawa", bu filminde gerçeğin göreceli olduğu konusunu izleyicilere yansıtmak istemiştir.

Ryūnosuke Akutagawa yazdığı iki kısa hikayeden uyarlanan filmin senaryosunu Akira Kurosawa ve Shinobu Hashimoto birlikte yazmışlardır. Filmin oyuncu kadrosunda Toshiro Mifune, Machiko Kyo, Masako Kanazawa, Masayuki Mori, Takashi Shimura, Minoru Chiaki, Kichijiro Ueda, Fumiko Honma, Daisuke Kato gibi oyuncular yer almışlardır. Film ilk gösteriminin yapıldığı Venedik Film Festivali'nde1951'de film Altın Aslan ödülünü almış. Bu festivalde Akira Kurosawa'ya da "İtalyan Film Eleştimenleri Ödülü" de verilmiştir.

"Rashomon", 1950 yılında Japonya'da çekilmiş olmasına rağmen, çağlar üstü bir anlatımı ve evrensel temalarıyla her zaman taze kalmış bir yapıttır. Film, bir cinayet olayını dört farklı karakterin gözünden anlatır: kurbanın eşi, bir haydut, kurbanın ruhu, odunculuk yapan bir tanık ve Budist Rahib bir gezgin. Her bir karakterin anlattığı hikaye, diğerlerinden farklıdır ve izleyiciyi gerçekliği sorgulamaya iter. 12 yy. Japonyası’ nda bir cinayet ve bir tecavüz olayına tanık olan 3 kişinin şahitlik yapıp olayı anlatmalarıyla film flash-backler ile ilerlemektedir.

Kurosawa'nın filmde kullandığı teknikler, izleyiciyi olayların içine çekmeyi başarmış ve onları karakterlerin zihin dünyalarına götürmüştür. Özellikle yağmurlu orman sahneleri, izleyiciyi filmdeki karmaşık duygusal ve psikolojik durumların içine sokan bir atmosferdir. Kamera açıları ve kesimler, izleyiciye her bir karakterin bakış açısını yaşatırken, aynı zamanda gerçeklikle oynamanın ve subjektif gerçeklik kavramının anlamını izleyiciye net olarak göstermiştir. Dolayısı ile; "Rashomon", gerçeğin göreceli olduğunu ve insanların anlatılarının objektif gerçeği yansıtmadığını gösterir. Bu da filmle ilgili derin bir felsefi tartışmaya yol açar. İzleyici, hangi karakterin doğruyu söylediğini veya gerçeğe en yakın olanın hangisi olduğunu belirlemekte zorlanır. Bu durum, sadece film boyunca değil, izleyici filmi izledikten sonra da düşünmeye devam eder. Filmin temelinde yatan sorular, izleyicinin gerçeklik, hatıra ve adalet kavramları üzerine düşünmesine de yol açmıştır. Ayrıca filmdeki duygu halleri de başarılı olarak izleyiciye verilmiştir. Aynı olayın farklı bakış açılarından anlatılmasıyla insan doğasının karmaşıklığını ve içsel çatışmaları vurgulanmış; her bir karakterin anlattığı hikayede, suçluluk duygusu, utanç, korku ve umutsuzluk gibi insani duyguları çarpıcı bir şekilde işlenmiştir.

Sonuç olarak, Akira Kurosawa'nın "Rashomon" filmi, sinema tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Derin temaları, ustalıkla kullanılan sinematografisi ve karakterlerin iç dünyasını göstermedeki becerisiyle, bu film bir başyapıttır. İzleyiciyi sadece olayların yüzeyine değil, aynı zamanda insan doğasının derinliklerine de götürmüş ve izleyiciyi düşünmeye ve sorgulamaya da teşvik etmiştir. Bu nedenle, "Rashomon", sinema sanatının en etkileyici ve unutulmaz eserlerinden biridir. Kurosawa'nın yönetmenlik becerisi ve filmdeki oyunculuklar da, bu başyapıtı sinema tarihinde unutulmaz kılmıştır.