Kan hakkı nedir, kimler alabilir?
Halk arasında kan hakkı adıyla bilinen kavramın hukuki karşılığı, destekten yoksun kalma tazminatıdır. Bu tazminat, trafik kazası, iş kazası ya da başka bir haksız fiil sonucu bir kişi hayatını kaybettiğinde, geride kalanların uğradığı maddi kayıpların karşılanması amacıyla öne sürülen bir haktır.
Kan parası terimi, Türk hukukunda resmi bir kavram değildir; bu, halk arasında kullanılan bir tabirdir. Hukuki olarak bu durum, destekten yoksun kalma tazminatı ya da “ölüm tazminatı” kapsamına girer.
Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen maddelere göre, ölüm halinde uğranılan kayıplar; cenaze giderleri, tedavi giderleri, çalışma gücü kaybı, ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin zararlarıdır.

Kimler kan hakkı talep edebilir?
Destekten yoksun kalma tazminatını (“kan hakkını”) talep etme imkânı birçok kişi için söz konusu olabilir:
Ölenin eşi, çocukları, anne-babası gibi yakınları
Kardeşler ve diğer akrabalar
Ölen kişiye maddi ya da manevi destek sağladığını ispat eden başka kişiler de bu tazminatı talep edebilir (örneğin, ölenin kira yardımı yaptığı, geçimini yanında sağladığı kişiler)
Önemli nokta: aralarında kan bağı olması şart değildir; destek verilen ilişkinin varlığı ve sürekli olması yeterlidir.
Dava Ne Zaman Açılır, Sorumlular Kimlerdir?
Destekten yoksun kalma tazminatı davası, ölüm olayının ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl içinde açılmalıdır. Ayrıca olay tarihinden itibaren en geç 15 yıl geçmesi halinde dava hakkı düşer.
Ölüm olayına sebep olan kişi veya kişiler haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde dava edilir; trafik kazası ise kusurlu sürücü, iş kazasında işveren ya da sorumlu taraflar aleyhine dava açılabilir. Ayrıca sigorta şirketleri de bu tazminat taleplerinden sorumlu tutulabilir.





