Türk Basınında İmza Sorunu

Bu sorun geçmişten günümüze aktarılan kangren olmuş bir mesele. Kendi muhabirinin çektiği fotoğraf yerine ajanslardan gelen fotoğraf ya da videoyu yayınlama ile başlayıp, kendi görsel habercisinin görselini yayınlasa da onun imzasını atmayan bir sektörden bahsediyoruz. Adı Türk Basını.

Gazetelerde aktif olarak foto muhabirliği yaptığım dönemlerde benim de sık sık yaşadığım bir sorundu imzamın atılmaması. Basit bir sorun gibi gelebilir sizlere fakat öyle değil. Nice foto muhabirinin bu mesleğe küstürülmesine kadar varan ağır sonuçları olan bir konu. Yaptığınız işle anılmak, iyi veya kötü tüm sonuçları ile anılmak ister foto muhabiri. Ayrıca okuyucunun, izleyicinin onlara bu görüntüleri kimin çektiğini, görüntülerin kaynağının kim olduğunu bilmeye hakları var.  Vurgulamak isterim ki internet haber sitelerinin, gazetelerin, haber kanallarının ajanslardan alarak kullandıkları fotoğraf ve videoları kullanırken eser sahibinin, onun yaratıcısının imzalarını atmak zorundalar.  Görselleri satın aldıkları ajanslarla yaptıkları sözleşmelerde de gerekli imzaları kullanacaklarına dair maddelerin altına imza atıyorlar. Yasal sorumlulukları da var yani. Lakin buna rağmen emeğe karşı gösterilen kocaman bir saygısızlık var ortada. Bazen sadece görselin alındığı ajansın imzasının atıldığına da tanık oluyorum.

İmzasının çektiği görselin altında görmediği an en mutsuz olduğu anlardan birisidir görsel haberciler için. İmzasını görmeyen görsel haberci sanki kendisini hiç çalışmamış gibi hissediyor. Bunu şöyle açıklamak isterim. Bir görsel habercinin imzası kullanıldığı zaman, o kamera arkasından kamera önüne geçmiş gibi oluyor. Yani fiziki olarak karşınıza çıkamasa da ismi ile sizlerin karşısına çıkmış oluyor. Kameranın arkasında fark edilmeyen bu insanların en önemli motivasyonunu imzalarının kullanılması. Atla deve değil sanırım bu imzaların atılması.
İmza kullanılmaması ile doğan bir başka sorun da internet aleminde bu fotoğraflar sanki sahipsizmiş gibi değerlendirilip o görsele ihtiyaç duyan ya da ücretsizmiş gibi bir yanlış algının çığ gibi büyümesine de katkı sağlıyor. 5846 nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu bu görselleri yaratıldığı andan itibaren korumaya alsa da bu korumadan ve haberleri olmayan, olsa da göz ardı eden kurumlar ya da kişiler davalar karşısında ağır bedeller ödemek zorunda kalıyorlar. Yaptıkları işin astarı yüzünden pahalıya geliyor. 

Bu anlattıklarımın sayısal bir karşılığı da olsun istedim ve 2-3 Ekim 2023 tarihlerinde 12 internet sitesine girerek, hangi internet haber sitesinin ana sayfalarında verdikleri önemli haberlerin, kaç tanesinde, kullandıkları görsellere imza attıklarını merak ettim ve tek tek haberleri tıklayarak kontrol ettim. Araştırmama göre 12 haber sitesi 262 haberde 674 görsel kullanmışlar. Sadece 9 (dokuz) görselde o görseli yaratan kişinin imzası var. 612 görselde hiç imza kullanılmamış. İncelediğim gazetelerin internet siteleri ve rakamları da aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz. 

serdar özsoy foto

Sonuçlar çok can yakıcı gerçekten. Bu işi yürekleri ile yapmaya çalışan insanlara karşı yapılmış çok büyük bir haksızlık. Hem görsel habercilere hem de aslında okura büyük bir haksızlık. Küçük bir özenle düzelecek bir mesele olabilmesi için daha çok üzerinde çalışması gereken bir durum.

Bugün yazıma değerli foto muhabiri ağabey Mehmet Ali Varış’ı anarak son vermek istiyorum. 1 Ekim 2023 günü kaybettik Mehmet Ali Varış’ı. İzmir’in değerli bir basın emekçisiydi.1948 doğumlu Varış 1963 yılında foto muhabirliğine İzmir’de başlamıştı. Kendisi ile Foto Muhabiri Anıları ( https://serdarozsoy.com/foto-muahabiri-anilari/ ) belgeselini çekerken tanışmıştım. Mesleğine aşık bir foto muhabiriydi. Yattığı yer incitmesin, ışığı ve toprağı bol olsun.