Kendimizi ifade edebilmenin birkaç yolu var. Yazarız, ses çıkarırız (müzik, bağırmak, konuşmak…), el kol hareketleri ya da görsel duyularımıza hitap edecek hareketler veya nesneler kullanırız. 

İnsanlarla bir arada bulunduğumuz her an farkında olmadan iletişim kuruyoruz. Yüz ifadelerimiz, yürüyüş hızımız, o an ilgilendiğimiz şeyler, etrafa bakışımız, nefes alma şeklimiz ile çevremize bazı mesajlar veriyoruz. Dikkatini çektiğimiz insanları bu mesajlarla etkile ya da etkileyemeyiz. 

Kendimizi bilinçli ifade etmek için yaptığımız çalışmaları sunum olarak adlandırırız. İş toplantılarında, sınıflarda, doktorun karşına sıkıntılarımızı anlatmak için çıktığımızda, banka memuruna, esnafa, esnafın bizlere yani müşterilerine sunum yaparız. Kendimizi ne kadar iyi anlatabilirsek o kadar başarılı olabiliriz. Karşımızdaki insan bizleri o kadar iyi anlar.

Filmeler, konserler, mitingler, tartışma programları da daha fazla, haberler, kendimizi daha fazla anlatabilme imkanı yaratır. Buralarda verdiğimiz mesajlar hem etkilidir hem de daha fazla insana kısa zaman diliminde ulaşmamıza yardımcı olur. 

Açık hava toplantıları genellikle kendilerinin anlatacak bir sorunu olan onlara çözüm arayan kamuoyu yaratma konusunda ve oluşturabilen kalabalıkla da doğru orantılı olarak en etkili yöntemlerden birisidir. Dünya’da da Türkiye’de de çok büyük katılımlı mitingler düzenlendi. Filistin’e destek için düzenlenen mitinglerde gördük, Özellikle büyük şehirlerde siyasal partilerin seçim zamanlarında mitinglerini gördük, 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarında gördük bu sıralama daha uzar da gider. 

Görsel haberciler özellikle açık hava toplantılarını izlemeyi oralarda görev almayı gerçekten de çok önemser ve bu görevlere gidebilmek için can atardık. Bunun birkaç nedeni var. Bu kadar kalabalık mitingleri izlemek çok büyük bir deneyim katar öncelikle. İnsanlarla iletişim kurma yöntemlerinin en çok denendiği anlardır.  Başka nedenleri de vardır ama buralarda verilmeye çalışılan mesajları en iyi aktarma rekabeti vardır görsel haberciler arasında. Hele ki karşınızda iyi hazırlanılmış bir kitle miting yapıyorsa o zaman daha da keyifli olur.  

“İyi hazırlanmış bir kitle" ifadesini biraz açmak istiyorum. Yazının başında bahsettim kendimizi ifade edebileceğimiz birkaç araç var. Burada tekrar hatırlatayım. Yazı, ses, görsel unsurlar. 

Mitinglerin yazı iletişim aracı pankartlardır. Kısa ama etkili birkaç kelime ya da kısa bir cümle ile anlatmak istediğini sesini ulaştıramadığın insanlara direkt olarak ulaştırmana yardımcı olur.  Yine kısa cümle ya da birkaç kelime ile mesajını sesini duyma mesafesindeki ve kitle iletişim araçları ile izleyenlere neyi amaçladığını anlatmaya sloganlar ya da çıkardığın sesler ile çalışırsın. Gel gelelim görsel anlatıma. Kendini ifade etmekte kullandığın semboller, afişlerinde kullandığın yazı karakterleri, renk tercihleri, özel tasarlanmış grafiklerin tamamı görsel anlatıma girer. Bunların hepsi bir mitingde karşılaşacağımız şeylerdir. Ama az ama çok, ama iyi hazırlanılmış ama değil mutlaka bir şeyler görürüz ya da görmeye çabalarız.

Nasıl bireysel olarak kendimizi ifade etmek için kelimelerimizi özenle seçer, kıyafetlerimize dikkat eder, ses tonumuzu dikkatli kullanırsak kitlesel olarak yapılan bu mitingler de dikkatle hazırlanılması gereken organizasyonlar. Evet bu organizasyonlar pahalı bir yöntem aynı zamanda fakat derdimizi anlatmak, haklılığımızı ispat etmek istiyorsak bu organizasyonları akıllıca yapmak, en üst verimliliği sağlayacak şekilde de planlanmalı. 

Hep söylerim çok sevdiğim bir sözdür. Zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür. İletişim anlamında da vereceğiniz mesajlarda zincirin tüm halkaları güçlü olmalıdır. Anlatım metotlarının kullanımı yaratıcı, etkileyici ve iyi tasarlanmış, iyi bir sıralama ve zamanlama ile verildiğinde en üst seviye de etkili olacaktır. En ilkel dürtülerle yapılan bazı hareketler mesaj vermekten öte mesajınızın evrende kaybolmasını sağlayacak kadar etkisizleşmesine neden olacağını unutmamak gerekir.