Türkiye’de 2 hafta boyunca okullarda sürecek olan ara tatil başlamış oldu. Karnelerini alan öğrencilerin kimi çok mutluyken kimiyse gelen sonuçtan dolayı biraz mutsuz oldu. Öyle de böyle de 2 haftalık tatil başladı. Uzmanlar ise 2 haftanın tatil olarak algılanması kadar verimli geçmesinden de yana. Ben de bugünümü Eğitim Danışmanı Barış Balcı’nın önerilerine ayıracağım. Kendisi şu önerilerde bulunuyor:

“Tatili planlamak gerekiyor. Bu planı yaparken sadece kişisel doğrularımızla değil çocuklarımızın duygu ve düşüncelerini de dikkate alarak birlikte ortaklaşa bu planı yapıyor olmak önemli. Onun da kendine göre bazı istekleri olabilir. Programın içine onları da yerleştirmeliyiz. Keyifli aktivitelere zaman ayırmalarını öneriyorum. 

Çünkü bu dönemde öğrencilerin bu dönemde sadece uykuya, fiziksel dinlenmeye değil ruhsal bir dinlenmeye de ihtiyaçları var. Bu dönemde sevdiği şeylerle meşgul olmaları onların iyi olma haline katkı sağlar. Oyun oynaması, müzik dinlemesi, enstrüman çalması, sportif faaliyetlerle hobileriyle ilgilenmesi, sevdiği şeyleri yapması iyi hissetmesine katkı sağlar. Bir sonraki sürece geçmeden önce çocuğun resetlenmesi, kendine gelmesine fırsat vermek gerekiyor.

Tatilin ilk bir haftası çocuklar daha özgür, daha rahat hareket edebilir. Arkadaşlarıyla zaman geçirebilir, gezebilir. Ailece bir müzeye veya sinemaya gitmek, evde ortam oluşturup birlikte zaman geçirmek, etkinlik yapmak çok keyifli olacaktır. Akraba ziyaretleri yapılabilir. Değerli olduğunu hissettirmek için birlikte yapılan faaliyetler çok önemli.
Kendisine rol model olabilecek yakınlarıyla temasta bulunmasını sağlamak, akraba ziyaretleri yapmanın da çocuğun motivasyonu ve kişiliğinin gelişimi açısından faydalı olacağını düşünüyorum.
Tabii ki seviyor olsalar da tatili sürekli bilgisayarda oyun oynayarak veya televizyon karşısında, telefonla ilgilenerek geçirmeleri doğru değil.

Öğrencilerin tatil sürecinde dersleri tamamen boşlayıp okula tatil rehaveti ile dönmesi de doğru değil. Özellikle ikinci hafta bu arayı iyi değerlendirip süreci avantaja çevirmek için yavaş yavaş çalışmalara okumalara başlanabilir. Karnedeki sonuçla göre; zayıf olduğu ya da kendini yeterli hissetmediği ders ve konularla ilgili geriye dönük bazı tekrarlar yapılabilir. Belki öğleden önce bir saat öğrenmeyle ilgili zaman geçirilebilir. Varsa tatil ödevleri yapılabilir, okumaya zaman ayrılabilir.
8. ve 12. Sınıf öğrencileri için durum farklı. Onlar sınava hazırlandıkları için sömestri tatilini bir fırsat olarak görüp bu dönemde eksiklerini tamamlamaya çalışmalı. Onlar doğal olarak tatil sürecinde daha fazla test çözecekler, daha fazla denemeye girecekler. Eksiklerini, açıklarını kapatmaya çalışacaklar.”