Fenerbahçe'nin ve Türkiye millî futbol takımının kalecilerinden Cihat Arman’ın bugün ölüm yıl dönümü. Cihat Arman, Türk futbolunun ve Fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden biri olarak görülüyor. İstisnasız her maçta giyindiği sarı kazağıyla uzun yıllar taraftarlarca “Uçan Kaleci” ve “Sarı Kanarya” olarak adlandırılmasıyla Fenerbahçe’nin de Sarı Kanarya sembolü almasını sağlamıştır. Bugün sizlere kendisinin hayatından kesitler sunacağım.


İstanbul'da doğan Cihat Arman, okul hayatına Galatasaray Lisesi'nde başladı. Futbola bu dönemlerde ilgi duyan Arman, babasının Ankara'ya taşınması nedeniyle öğretim hayatına bu şehirde devam etti. Profesyonel futbola 1933 yılında 15 yaşında Gençlerbirliği'nin genç takımında başladı. Kısa zamanda A takıma yükseldi. 1936 yılında İstanbul'a Güneş Spor Kulübü'ne transfer oldu. Ancak bu kulübün kapanması ile Fenerbahçe'ye geçti. Mükemmel kurtarışlarıyla Uçan Kaleci unvanını aldı. Sarı-Lacivertli forma altında 308 kez sahaya çıktı. Giydiği sarı forma sebebiyle Fenerbahçe'nin kanarya sembolünü almasını sağladı. Fenerbahçe Marşı'nda yer aldı. ("Cihat'lar, Lefter'ler, Can'lar, Fikret'ler/ Hala sevilen birer abidedirler") Fenerbahçe ile 6 şampiyonluk, 3 Başbakanlık Kupası, 3 İstanbul Ligi şampiyonluğu, 1 İstanbul Kupası, 1 İstanbul Şildi kazanmıştır. 1953 yılında futbolu bıraktı.


II. Dünya Savaşı sırasında, etkin futbol yaşantısı döneminde millî maçların olmaması yüzünden millî formayı 13 yılda ancak 13 kez giyebildi. İlk kez 1936'da 17 yaşındayken Gençlerbirliği forması giyerken Yugoslavya karşısında millî formayı giydi. 1936 Yaz Olimpiyatları'nda Türkiye kadrosunda yer aldı ve Türkiye'nin Norveç'e yenilip elendiği tek maçta kaleyi korudu.
1948 Yaz Olimpiyatları'nda yine kadroda olan Cahit Arman, bu sefer kafilenin kaptanıydı. Türkiye'nin oynadığı iki maçta da kaleyi koruyan Arman, çeyrek final gördü. 1949'da ise Akdeniz Kupası'na katılan kadroda kaptan olarak sahaya çıktı. Burada oynanan 3 maçta da forma giydi.


Futbolu bıraktıktan sonra spor yazarlığının yanı sıra teknik direktörlük de yaptı. Futbol hayatını sonlandırmadan 1949'da bir maçlığına Türkiye millî futbol takımını yönetti. 20 Kasım 1949'da Suriye ile oynanan 1950 FIFA Dünya Kupası eleme maçını yönetti. Türkiye maçı 7-0 kazandı ve Dünya Kupası'na gitme hakkını kazandı. Ancak maddi yetersizlikler nedeniyle Türkiye turnuvaya katılamadı.


Son olarak 1972 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde takımın başına geçti. 5 maçta takımın başına sahaya çıkan Arman, elemelere Arnavutluk galibiyeti ve Federal Almanya beraberlikleri ile iyi bir başlangıç yapsa da daha sonraki 3 eleme maçında ve 1 özel maçta yenildi ve görevden ayrıldı.


Bunun dışında 1952'de genç millî takım antrenörlüğüne getirildi. Bir sene boyunca bu göreve devam edip, farklı turnuvalara katıldı. Dönem dönem bu görevi devam ettirdi.
Teknik direktörlük kariyerine yıllarca futbol oynadığı Fenerbahçe'de başladı. Ağustos 1948'de başladığı görevi Şubat 1949'da bıraktı. Millî Lig'in düzenlenmediği sezonda İstanbul üçüncüsü olabildi.


Teknik direktörlük hayatından sonra gazetelerde maç yorumlayan Arman, çeşitlik antrenörlük kursları da düzenledi. 1980'de ABD'ye gitti ve bir dönem orada yaşadı. Fenerbahçe kulübü üyesi olan Arman, takımıyla ilgili derneklerde başkanlık yaptı. 1988'de Fenerbahçe başkanlığına aday oldu ancak seçimlerden önce çekildi.
14 Mayıs 1994'te öldü. Fenerbahçe Melih Aşık tesislerinde düzenlenen bir törenden sonra Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi.