Özel Haber: Türkan Çatal Yıldız

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Hasan Hüseyin Atar fakültenin bünyesinde yer alan 5 uygulama çiftliğinde öğrencilerin üretime dahil olarak ziraatı sahada öğrendiklerini ifade etti. Yaz döneminde yaklaşık 200’e yakın öğrenciye staj imkânı sunduklarına da değinen Atar, gün geçtikçe kapasitelerini artırdıklarına değindi. Çiftliklerde üretilenlerin Ankara’da 2 noktada satıldığına dikkat çeken Atar, ürünlerine ilginin yüksek olduğunu söyledi. 

ziraat fakültesi (3)

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Hasan Hüseyin Atar

“TÜRKİYE’NİN İLK ZİRAAT FAKÜLTESİYİZ”

Öncelikle Ziraat Fakültesi’nin tarihi geçmişinden bahsedebilir misiniz?

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Türkiye’nin ilk ziraat fakültesi olmak üzere 1933’de yılında kurulmuştur ve önümüzdeki sene 90. yılını kutlayacaktır. Aynı zamanda da 1933 yılından 1955 yılına kadar tek ziraat fakültesi olarak devam etmiş bir fakültedir. 1933 yılında Yüksek Ziraat Enstitüsü olarak kuruluyorken, 1946 yılında Ankara Üniversitesi’nin kurulmasıyla oraya bağlı bir fakülte olarak eğitim hayatına devam etmiştir. 1955 yılından itibaren diğer fakültelerin kurulmasına da ziraat fakültesi büyük emek sarf etmiştir.

“FAKÜLTEMİZ 5 ÇİFTLİĞE SAHİP”

Ziraat Fakültesi şu an ne durumda, eğitim alanlarınız nereleri kapsıyor?

Fakültemizde şu anda tarımın hemen hemen bütün alanlarını kapsayan 11 bölümümüz var. 2 tane de tarım bilimleri ve su ürünleri olmak üzere yüzde 100 İngilizce eğitim öğretim programlarımız mevcut. 3 bin 300 öğrencimiz var ve bugüne kadar da 24 bin öğrenci fakülteden mezun edildi. 

500 dönümlük bir arazi üzerine kuruluyuz. Deneme bahçeleri, ahır vs.de bu yerleşkenin içinde bulunmakta. Tabi zamanla bu alan yetersiz kaldığı için çiftlikler kuruldu.

Çiftliklerden bir tanesi 4 bin 200 dönüm olmak üzere Haymana Yolu üzerinde. Buradaki çiftliğimizde büyükbaş hayvancılık, yumurta, tavukçuluk, küçük baş hayvancılık ve bitkisel üretim gerçekleştiriyoruz. Büyükbaş hayvancılığını genelde süt inekçiliği üzerine yapıyoruz. Hayvanların yediği ürünlerin de hemen hemen hepsini kendimiz üretiyoruz. 23 bin kapasiteli iki tane kümesimiz var ve tavukların yemlerini de biz kendimiz hazırlıyoruz. Sütü de fakülte içerisinde bulunan süt fabrikamızda işliyoruz. Süt ürünlerinden de peynir, yoğurt, kaşar peyniri, kefir, dondurma ve tereyağı üretiyoruz. Üretim fazlası arpa, buğday, silajlık mısırı da civardaki üreticilere satıyoruz. Bunun dışında civardaki üreticilere, çiftçilere bilgi ve destek anlamında da elimizden geleni yapıyoruz. Haymana Çiftliği’nde gerek özel sektör gerekse kamuyla iş birliği yaparak üretim denemelerini yürütebiliyoruz. Örneğin tıbbi aromatikle ilgili özel sektörle yaptığımız çalışmalar bulunuyor. 

İkinci çiftliğimiz 400 dönüm üzerinde Ayaş’ta bulunuyor. Ağırlıklı olarak 40 bin kapasiteli meyve fidanı üretiyoruz. Bölgeye uyum sağlayan meyve fidanlarını üreterek halka satışını sağlıyoruz. Bununla birlikte geniş bir alanda Ayaş domatesinin üretimini de gerçekleştiriyoruz.

Üçüncü çiftliğimiz 180 dönüm üzerine Kalecik’te kurulu. Kalecikte’ki çiftliğimiz ise üzüm bağlarından oluşuyor. Kalecik karası başta olmak üzere yaklaşık 100 üzüm çeşidini üretebiliyoruz. 

Dördüncü çiftliğimiz Eskişehir’de alabalık çiftliği. Alabalık üretimi küresel ısınma etkilediği için biraz daha sazan gibi sıcak su balıklarına yöneliyoruz. 

Son çiftliğimiz ise Gemlik’te yer alan 11 dönümlük zeytinliğimiz. 

Önceliğimiz öğrenci ve çiftliklerimizin asıl amacı öğrencilerimizin uygulamaları yerinde görmelerini sağlamak. Dönem içinde hemen hemen her gün Ayaş ve Haymana’ya bir otobüs dolusu öğrenciler günlük mesleki uygulamaları yapmaları için götürülüyor. 

Önemli programlarımızdan birisi de yaz stajlarımız. 60 öğrencimizi Haymana’da, 40 öğrenciyi Ayaş’ta, Kalecik ve Çifteler de konaklatacak kapasiteye sahibiz. Yaz stajı 3 haftadan oluşuyor. Öğrencilerin bütün ihtiyaçlarını karşılıyoruz ve sigortalarını da yapıyoruz. Bir dönemde 120 öğrenciyi konaklatarak staj yaptırabiliyoruz. Bunun haricinde fakülte içerisinde de staj olanağımız var. Bunu da kattığımız zaman yaklaşık 200’e yakın öğrenciyi yaz döneminde staj yaptırabiliyoruz. Öğrencilerin direkt sahada olmasını istiyoruz. Hocalarımızın da dediği gibi Ziraat Fakültesi’nde öğrenci olmak bir ayrıcalıktır. 

ziraat fakültesi (1)

Çiftliklerinizde hangi ürünlerin üretimini yapıyorsunuz?

Haymana’daki çiftliğimizde süt ürünlerini üretip satışını yapıyoruz. Bunun dışında yumurtalar direkt çiftlikten geliyor ve onlar da satışa dahil ediliyor. Süt sağma da aynı şekilde otomatik, el değmeden yapılıyor ve öğrenciler de refakat ediyor. Bununla birlikte bal üretimi, balık üretimi de mevcut. Son yıllarda bunlara ek olarak kurutulmuş ürünlere geçtik. Bunun dışında bakliyatlar da üretimimize dahil. İkinci fabrikamız ise meyve suyu fabrikamız ve fabrikada kayısı, vişne, şeftali, elma, üzüm suyu üretiyoruz. Sebzelerden de domates, kabak, salatalık, biber, patlıcan gibi birçok sebzeyi kışlıklara çok girmeden üretiyoruz.  

Yeni ürünlerden de bahsetmek gerekirse bu senenin başından itibaren beyaz şapkalı ve kestane mantarı olmak üzere mantar üretimine başladık. Hedefimiz ise tıbbi mantarların yani ileri seviye mantarların üretimini gerçekleştirmek.

Nane, lavanta, ekinezya, papatya, gojiberi gibi tıbbi aromatik bitkilere de önem veriyoruz. 

En son ürünümüz de zeytinyağı oldu. Yalnız sofralık zeytin yağı üretmedik, gıda katkı maddesi olarak tüketilebilecek zeytin yağı ürettik. Polifenol içeriği yüksek bir zeytin yağı ve satışına da yakın zamanda başlanacak.

Şunu da demeliyim ki mantar, balık ve zeytinyağını üreten ilk ziraat fakültesi biziz. 

ziraat fakültesi (2)

“SATIŞ YERLERİMİZDE SIRALAR OLUŞUYOR”

Satışlarınızı nerede gerçekleştiriyorsunuz ve ürünlerinize ilgi nasıl?

2 satışı yerine sahibiz. Birisi fakültenin içinde bir diğeri de Milli Kütüphane’nin yanındaki Gökkuşağı Alışveriş Merkezi’nde. Şunu demeliyim ki ne zaman o civara gitsem büyük bir yoğunlukla karşı karşıya kalıyorum ve büyük sıraların oluştuğunu gözlemliyorum. Bu da ürünlerimize büyük bir ilginin olduğunu gösteriyor. Hatta birçok vatandaşımızın stokların bitmesini eleştirdiğini görüyorum ama bizim de kapasitemiz sınırlı. Bahsettiğim mağazaların dışında da internet üzerinde de satışlarımız oluyor. 

Türkiye’deki tarım üretime ilişkin neler demek istersiniz?

Tarımın ben çok basit bir şekilde yapılabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Her hâlükârda iklime bağlıyız ve Türkiye’de tarımı iklim çok etkiliyor. Bu anlamda da çiftçilere destek olmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Haymana’daki çiftliğimizde örneğin 600 dönümlük arazide buğday dahil otomatik sistemle sulayarak kuraklığın etkisinde kalmadan ürün elde edebildik. Çiftçilere bunu örnek uygulama olarak gösteriyoruz. Şunu da demek gerekir ki fakültemizde çok başarılı hocalarımız var ve onların modern tarım yöntemleri ile çiftçileri buluşturmaya gayret ediyoruz. 

Geleceğe yönelik fakültenizin planları neler?

Fakültelerimizde okutulmak üzere kentsel tarım, tarımsal iletişim gibi dersleri önerdik ve yeniliklere açık bir fakülteyiz. 200’ yakın öğretim üyemiz var ve öğretim üyelerimizin her türlü taleplerine de cevap vermeyi önemsiyoruz. Bununla birlikte gündemi ve günceli de sürekli takip ediyoruz. Öğretim üyelerimizin sundukları fikirlerle fakültemizi ileriye taşımak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.