Komediden bilim kurguya, dramdan aksiyona, binlerce içeriği izleyici ile buluşturan Netflix, her geçen gün yeni içeriklerini izleyici karşısına çıkarmaya devam ediyor.

Yalnızca dizi, film değil belgesel, biyografik içerikler de sunan platformun kullanıcı sayısı da oldukça fazla. Dünyanın dört bir yanında içeriklerin tek bir yerde buluşturulduğu platformda ne izleyeceğini bulamayanlar için beğendiğim bilim kurgu filmlerini derledim.

Diğer türlerden tamamen ayrılan ve büyük bir kitlesi olan bilim kurguda çok fazla içerik yer alamıyor. Ancak bilim kurgu severler yeni bilim kurgu filmleri keşfetmek için araştırma yapıyor. İşte çok bilinmeyen bilim kurgu fimleri...

Limit Yok

Limit Yok, zor zamanlardan geçen bir yazarın, beyin kapasitesinin yüzde yüzünü kullanmayı sağlayan bir hapla tanıştıktan sonra başından geçenleri konu ediniyor. Film, aslında esinlenildiği kitap olan “The Dark Fields” ile aynı ismi taşıyacaktı. Ancak çekimler sırasında ismin Limitless olarak değiştirilmesine karar verildi.

Ready Player One

Ready Player One, bir sanal gerçeklik ortamı olan OASIS’in yaratıcısının hayatını kaybetmesiyle başlıyor. Filmde anlatılan macera ise, yaratıcının tüm malvarlığını OASIS’teki bütün ‘Easter Egg’leri bulacak kişiye bıraktığını açıklamasından sonra yaşananlar üzerine kurulu. Steven Spielberg ismi sayesinde, filmde ‘geek’ kültürüne ait birçok sevilen figür bulunuyor.

Gravity (Yerçekimi)

Yerçekimi, uzayda mahsur kalan iki astronotun hayatta kalmak için birlikte verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Filmin senaryosuyla ilgili ilginç detaylardan biri, gerçekleşme ihtimali pek de düşük olmayan bir felaketten bahsetmesi. Spoiler vermemek adına ne olduğunu söylemeyelim ancak merak edenler Google üzerinden “Kessler sendromu” yazarak araştırabilirler.

Edge of Tomorrow (Yarının Sınırında)

Yaşa, öl, tekrar et sloganıyla çıkan Yarının Sınırında, uzaylılarla savaşan bir askerin her öldüğünde aynı güne ve aynı saate döndüğü bir senaryoya sahip. Film, aslında “All You Need Is Kill” isimli bir mangadan esinleniyor. Yazar Hiroshi Sakurazaka’nın ilham kaynağı ise video oyunları. Oyunlardaki öldükçe yeniden başlama özelliği, iki eserin de çıkış noktası.