Uzun bir aradan sonra film izlemek istedim.

Ne izlesem diye arama yaparken karşıma Bizim Büyük Çaresizliğimiz filmi çıktı. Barış Bıçakçı’nın kitabından uyarlanan bu filmi geçen yıl izlemiştim. Seyfi Teoman’ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmde Ender ve Çetin’in dostluk hikayesini izliyoruz. Birbirinden kopamayan iki dostun birbirini bütün marazlarıyla sevmesi izleyicileri büyülüyor. Birbirlerini tamamlayan iki dostun hikayesini izlerken beklenmedik bir gelişme oluyor. İki dostun liseden bir arkadaşlarının kız kardeşleri Nihal, Çetin ve Ender’le yaşıyor. Başlarda Nihal’le yaşamak istemeyen iki dost zaman içinde Nihal’i de aralarını alıyorlar. O dönem Ankara Üniversitesi’nde öğrenci olan Nihal’in yetişkin bir insan olma sürecini ve Çetin’le Ender arasındaki ilişkileri izliyoruz. 

Zamanla bu üç kişi arasında mecburiyetin de etkisiyle ismi konulamayan farklı bir yakınlaşma doğuyor. Yönetmen Seyfi Teoman, üçlü arasındaki ilişkiyi iç ve dış mekanları verimli kullanarak çok güzel bir şekilde estetize ediyor. Filmde Ankara’nın dört mevsim halini izliyoruz. Yönetmen, bizleri Ankara sokaklarında yürütüyor. Ankara’nın renksizliği içinde yeşeren bu ilişkiyi naif diyaloglarla izliyoruz. Birbirlerine bağlı olan Ender ve Çetin’in birbirlerini bütün marazlarıyla sevmesi insanı umutlandırıyor. Birbirlerinin her şeyini bilen ikili birbirlerine ağır sözler söylerken dahi birbirlerini kıramıyor. Film bittiğinde böyle bir dostluk ilişkinizin olmasını isteyeceğinizden emin olabilirsiniz.