Türkiye sinemasında birçok önemli isim kendinden söz ettirmiştir. Bunlardan biri de 31 Mart 1933’te dünyaya gelen Beklan Algan. 27 Eylül 2010’da hayata gözlerini yuman Beklan Algan’ı anacağım bugün.

Mehmet Beklan Algan 31 Mart 1933 tarihinde Erzurum'da doğdu. Babası Ali Nihat Bey, annesi Emine Hadiye Hanım'dır. Robert Koleji bitirdikten sonra Ayla Algan ile evlendi.

1951-1954 yılları arasında Fenerbahçe’de (basketbol takımı) forma giydi ve 1954 yılında Galatasaray'ı yenerek sarı-kırmızılı takımın potalardaki üstünlüğünü Fenerbahçe'ye taşıyan kadroda genç bir sporcu olarak yer aldı.

Maden mühendisliği eğitimi için gittiği Amerika'da eşi Ayla Algan ile birlikte Actor’s Repertuary Theatre ve New York Actor Studio sahne eğitimi alan sanatçı, tiyatro eğitimi de aldı. Amerika'da birçok oyunda profesyonel olarak oynadı. Türkiye'ye dönünce Şehir tiyatroları'na girdi (1961). 1964 yılında "Karanlıkta Uyananlar" adlı film ile sinemada yer aldı. "İstanbul Macerası", "Karanfilli Kadın", “Kız Kulesi Aşıkları” gibi filmler çevirdi.

1966'da Muhsin Ertuğrul'un kurumdan istifası üzerine onunla birlikte Şehir Tiyatroları'ndan ayrıldı ve Muhsin Erturğrul'un önderliğinde kurulan LCC'de tiyatro bölümünü yönetti. 1970 yılında Bakırköy Halk Evleri Deneme Sahnesi'ni kurdu. Bir süre sonra sonra Şehir Tiyatroları'na tekrar girerek yönetmenlik yaptı; Tepebaşı Deneme Sahnesi'ni kurulmasına katkıda bulundu. 1980'de Berlin'e gitti, Schaubühne Tiyatrosu'nda dört yıl boyunca Tuncel Kurtiz, Şener Şen, Macit Koper gibi sanatçılarla işçi tiyatrosu yaptı. 1984 yılında kimi meslektaşlarıyla BİLSAK Tiyatro Atölyesi'ni kurdu. 1988 yılında ise Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün'ün daveti üzerine Ayla Algan, Erol Keskin, Haluk Şevket Ataseven ile birlikte Şehir Tiyatrosu bünyesinde bulunan Tiyatro Araştırma Laboratuvarı (TAL)'ın başına geçerek genç oyuncuları yetiştirme görevini üstlendi. 2002 yılında Ekol Drama Sanat Evi’nde Çağdaş Tiyatro ve Yaratıcı Oyuncu eğitimi vermeye başladı.

Tiyatro alanında "İlhan İskender Armağanı" gibi birçok ödül kazandı. Bazı oyunlar yazdı ve sahneledi. Eğitim çalışmalarının yanı sıra “Laboratuvar’dan Prodüksiyon’a ve Prodüksiyon’dan Laboratuvar’a” ve “Geleneksel Tiyatro’dan Çağdaş Tiyatro’ya” konulu araştırmalarını sürdürdü. Sevi Algan adında bir kızı olan Algan lösemi nedeniyle 27 Eylül 2010'da öldü.

Algan, 27 Eylül 2010’da lösemi tedavisi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde öldü. Töreni, 29 Eylül Çarşamba günü saat 11.00’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları "Muhsin Ertuğrul Sahnesi"nde yapıldıktan sonra, Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi.