Türk Resmi’nin unutulmaz isimlerinden biri olan Hakkı Anlı, 20 Şubat 1991’de dünyaya gözlerini yumdu. Kendisinin sanat dolu hayatından bahsetmek istiyorum.
Türk resminin önemli isimlerinden biri olan Hakkı Anlı'nın doğumunun 118. yılında, sanat dünyasına ve Türk kültürüne kattığı değerleri bir kez daha anmak ve onun eserlerinin ışığında sanat serüvenini hatırlamak istiyoruz.
Hakkı Anlı, 1906 yılında İstanbul'da doğdu ve Türk resminin evriminde iz bırakan bir sanatçı olarak tanındı. Sanayi Nefise Mektebi'nden 1932 yılında mezun olduktan sonra, resminde bir topluluğa ya da akıma bağlı kalmaksızın somut-figüratif eserler üzerinde çalışmaya başladı. Sanat hayatına Ankara'da açtığı ilk sergi ile adım atan Anlı, 1941 yılında Halkevleri tarafından düzenlenen "Vilayet Resimleri" kampanyasında Kütahya'ya gönderilerek o yöreyi yansıtan çarpıcı eserlere imza attı.
D grubunun 9. sergisine resim vererek grup üyesi olan Hakkı Anlı, resmen dağılışına kadar sergilere katılarak Türk resmindeki önemli dönemlere tanıklık etti. 1947 yılında Paris'e giderek burada iki yıl geçiren sanatçı, 1950'lere kadar aynı grupla sergiler düzenledi. Ancak, 1954 yılında Fransa'ya yerleştikten sonra soyut resme yönelerek kendi sanatını oluşturdu.
Hakkı Anlı, Fikret Mualla, Remzi Raşa, Abidin Dino, Selim Turan, Avni Arbaş, Nejat Devrim, Mübin Orhon ve Albert Bitran gibi önemli isimlerle birlikte anılan Paris Türk Ekolü'nün bir parçası oldu. Soyut resme olan yönelişiyle dikkat çeken sanatçı, kişisel sergilerini Paris, Sankt Gallen, Münih gibi şehirlerde gerçekleştirerek uluslararası alanda da tanındı.
Hakkı Anlı'nın eserlerinde ışığın, boyanın kendisinden gelmesini amaçlayan bir anlayış hakimdir. Bu özgün bakış açısı, onun eserlerini benzersiz kılar ve Türk resmine önemli bir katkı sağlar. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ile Ankara Millî Kütüphane'de bulunan eserleri, sadece Türk sanatının değil, aynı zamanda dünya sanatının da zenginleşmesine katkıda bulunan bir miras olarak kabul edilmektedir.
Hakkı Anlı, 20 Şubat 1991 tarihinde İstanbul'da aramızdan ayrıldı. Sanat camiasında bıraktığı boşluk, onun ölümsüz eserleri ve sanatındaki etkileyici mirası ile daima hatırlanacak. Bugün, onun doğum gününde ve vefatının yıldönümünde, Hakkı Anlı'yı anarak, sanatına ve kültüre kattığı değerleri bir kez daha hatırlamak istiyoruz
