Haber: Kadir Gürhan

Hayvana yapılan şiddetin konuşulduğu bugünlerde Başkent Ankara’daki hayvan barınakları yetersizliğini korurken, barınaklar için ayrılan bütçeler ve bu bütçelerle pratikte bir şeylerin yapılmaması tartışma konusu oldu. Birçok yerde olduğu gibi Ankara’da yetkili kurumlar görevlerini yeterince yerine getirememekte, ihmal edilen pek çok çevresel sorun gibi sokak hayvanları da göz ardı edilmektedir. 

Başkent Ankara’da sayıları 100 bini geçen sokak hayvanları için yapılan barınak sayısı ise iki elin parmağını geçmiyor. Bu rakamlar hem Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin hem de ilçe belediyelerin sokak hayvanlarına karşı görev ve sorumlulukları konusunda sınıfta kaldıklarını gösteriyor. Sokağa çıkmaktan korkan Ankaralı vatandaşlar ise başıboş olan sokak hayvanları için acilen çözüm üretilmesini bekliyor. 

Düzenlediği basın toplantısında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 Mali Yılı Bütçesini değerlendiren Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, 2023 yılı bütçesinden hayvanların barınak yapımı için 50 Milyon TL bütçe yarıldığına vurgu yaptı. Köse, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin üç buçuk yıl geçmesine rağmen, bir hayvan barınağı bile inşa etmediğini söyledi. Köse, her ne kadar Ankara Büyükşehir Belediyesinin bu gerçeğine işaret etse de var olan rakamlar Ankara’da ilçe belediyelerinin de bu konuda sınıfta kaldığını bize gösteriyor. 

“ISIRILMALAR VE HAYVANA ŞİDDET ARTIYOR”

‘Önümüzdeki yıl bütçesinde Ankara Büyükşehir belediyesi başıboş hayvanların barınak yapımları için 50 milyon TL bütçe ayırmış durumdadır’ diyen Köse, “Tabii ki dört yıl geçti ancak Ankara Büyükşehir belediyesi bir tane bile hayvan Barınağı inşa etmedi. Dolayısıyla 50 milyon TL’lik bütçeyi nasıl kullanacak, bu para yetecek mi bu da meçhul bir durum. Yılan hikâyesine dönen Çankaya tarafında bir barınak olduğunu biliyoruz. İnşaatının yüzde 10-15 civarında olduğunu biliyoruz. Ama Ankara’da özellikle sokak köpekleri konusunda gerçekten insanlarımızın sokakta güvenli olarak yürüyemediklerini, gezemediklerine, sokağa çıkamadıklarını biliyoruz. Dolayısıyla böylesi bir konuda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu kadar geride kalması, inisiyatif almaması anlaşılır bir şey değildir. Vaka sayılarının arttığını, ısırmaların ve olayların arttığını hepimiz biliyoruz. Ankara Büyükşehir belediyesi bunu yapmayınca görev ilçe belediyelere düşüyor” dedi. 

Murat Köse

“SOKAK KÖPEKLERİNİ SAHİPLENENLERE AYLIK 500 TL’LİK NAKİT DESTEK VERİYORUZ”

Köse konuşmasına şu şekilde devam etti: “Sokak hayvanları konusu hepimizin hassas olduğu bir durumdur. Bu konuyu bir şekilde çözülebilir hale getirmememiz gerekiyor. Günümüzde sokak köpeklerinin popülasyonunun arttığını görüyoruz. Özellikle aç kalan, su bulamayan, hastalandığında bakıma ihtiyacı olan köpeklerin nasıl sahiplenmesi gerektiğini de iyi biliyoruz. Sokaktaki o canlar eskisi gibi değil. Eskiden gecekondulaşmanın olduğu dönemlerde insanlar bakabiliyordu, mahallenin köpekleri vardı. Günümüzde ise köpeklerin sayısının arttığını, kontrol edilemediğini, sahipsiz olduğunu ve saldırgan olduğunu görüyoruz. Bunun bir şekilde çözümünü gerçekleştirmemiz lazım. Bu konuya dikkat çekmek için ‘şehirde sahipsiz köpek olmaz’ başlığını kullandım, çalışmalar yaptık ve bu konudaki düşüncelerimi ifade ettim. Ben bu konudaki düşüncelerimi ifade ederken sokakta saldırıya uğrayan insanların durumunu anlatmak istedim. Kamu kurumu olarak aldığımız inisiyatifi, yaptığımız işleri anlatmaya çalıştım. Biz sokak köpeklerinden sahiplenen insanlara aylık 500 TL’lik nakit destek veriyoruz. Mama ve veteriner desteği veriyoruz. Sokakta saldırgan köpekleri alarak rehabilite ederek, aşısını ve tüm tedavilerini yaparak, sağlıklı bir şekilde sahiplendirmeyi gerçekleştiriyoruz. Bu sorunun çözümüne yönelik irademizi ortaya koymuş ve inisiyatif almıştık. Ege Mahallesi’nde bir olay gerçekleşti. Olay şu: daha önceden aynı saatler içerisinde Doğukent Caddesi’nde bir köpeğe araba çarpıyor. Köpek yaralı, kanlar içerisinde kalıyor ve hayatını kaybediyor. Bu çağrı ve ihbar üzerine ekipler gidip köpeği olay yerinden alıyor. Bu süre içerisinde saldırgan köpeklerin toplanması üzerine çalışma devam ediyor. Anestezi yapılarak alınan 2 köpek aynı araca alınıyor ve ölü köpek ile arkadaşlarımızın aynı araca almaları büyük bir eksiklik. Bu konuda uyardım ve bundan sonra daha dikkatli olacaklar. Kan içerisinde olan köpeğin özel torbalara konması gerekiyor. Diğer köpeğin kanı anestezili olan köpeğe bulaşması ve bir hayvan severin bu durumu görmesi üzerine aracın kapağını açıp video ve fotoğraf çekiyor. Maalesef ‘Mamak’ta katliam var’ başlığı altında yanlış bir şekilde ifade edildiğini görüyor. Arkadaşlarımız durumu ifade etmesine rağmen farklı kesimler tarafından bunu bir iftiraya ve bir manipülasyona dönüştürüldüğünü görüyoruz.”

“BÜTÇE KAYNAKLARININ YÜZDE 90’I HÜKÜMETTEN GELİYOR”

Köse, “ABB’nin kendi bütçesi 34 milyar, ASKİ’nin 15 buçuk milyar ve EGO’nun bütçesi de 8,7 milyar. Yani toplam bütçe 58 milyar. Geçen seneye baktığımızda bu rakam 17 milyardı. 3 katından fazla bir rakamı ABB 2023’te kullanacak. Bu arada ABB bütçesi, bakanlıklarla karşılaştırıldığın da 7 tane bakanlığın bütçesinden daha büyük bir bütçeye sahip. Bu da Ankara’nın ne kadar büyük bir bütçesi olduğunu, aslında hizmet için ne kadar büyük bir imkanı olduğunu da gösteriyor” dedi.  ‘CHP’li belediyeler engelleniyor’ algısının gerçeği yansıtmadığını da söyleyen Köse şu rakamları paylaştı:

“33.8 milyarlık Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 30 milyarı yani yaklaşık yüzde 90’ı hükümetten geliyor. 2.4 milyarı da yani yüzde 7’si arsa satışlarından geleceği gözleniyor. Ankara’da önümüzdeki yıl önemli derecede arsa satışı olacağı gözleniyor. Hükümetten gelen destek bu yıl yüzde 97’yi buluyor… Yani Hükümet ABB’ye fazla fazla para vermiş bütçesinin üzerine bütçe koymuştur. Sadece Ankara için değil tüm belediyeler için öyle. Bunu şu yüzden söylüyorum. Son yıllarda 11 CHP’li belediye tarafından ‘engelleniyoruz’ algısı oluşturuluyor. Ancak böyle bir durum yok. Hükümet bu kadar bütçe ayırmışken engellenme algısı oluşturulması garip. Ancak verilen bu kadar bütçeye rağmen ortada bir eser de yok.” 

“İLÇELERE ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR”

Bütçedeki adaletsiz yatırım planlarına gönderme yapan Köse, Yavaş yönetiminin özellikle Çankaya ve Yenimahalle özelinde büyük bir bütçe ayırdığını söyledi. Köse,”Bütçe tasarısına baktığımızda Yenimahalle’ye Çankaya’ya 485 milyonluk bir yatırım ayrıldığını görüyoruz. Belli ilçelere ise küçük bir bütçe ayrılmış ya da hiç ismi geçmiyor. Burada CHP rozetini çıkarttığını söyleyen ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın gerçek yüzünü görmüş oluyoruz. Necip Fazıl demiş ya ‘Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa’ ” diye konuştu.

“SUDA İNDİRİM OLMADI AMA YARDIMLAR KESİLDİ”

Başkent’in 4 yılda herhangi bir vizyon proje ya da esere kavuşamadığını savunan Köse, “4 senede bisiklet yolu yapamayan bir Belediye Başkanı’ndan metro beklemek hayaldi zaten. Seçimden önce verdiği sözleri çok kolay unutan Yavaş, yapacağım dediği 58 km’lik metronun sadece bir kısmının projesini tamamlayabildi. Su indiriminde de keza öyle. Seçimden önce suda indirime gideceğini söyleyen Yavaş biz indirim talep ettiğimizde vatandaşın yardımlarını kesti. Suda indirim olmadı, konu mahkemeye intikal etti. Ancak Yavaş suda indirim yapıldı bahanesi ile vatandaşın yardımlarını kesti. Sorduğumuzda da “siyaset yapıyorum” dedi. Sayın Yavaş konuyu siyasi algı için kullanmıştır ve ihtiyaç sahipleri üzerinden istismar yapmıştır” diye konuştu.

“İDDİALARA YÖNELİK HERHANGİ BİR AÇIKLAMA VE SORUŞTURMA YOK”

Ankara Büyükşehir belediyesindeki ihaleler konusunda da bir takım bilgiler aldıklarını ifade eden Köse Yavaş’a bir takım sorular sordu. Köse, “Mansur Yavaş, çevremdekilere belediyede iş verdiğimde bana söyleyin diyor biz de her zaman kendisine söylüyoruz. Kızılcahamam eski belediye başkanı şu an ANFA yönetim kurulunda sanırım, bir yakını üzerinden Kooperatife milyonlarca para aktardığı söyleniyor. Meclis’te de kendisine sorduk bunla ilgili soruşturma açmış mıdır? Cumhuriyet halk Partisi milletvekili Barış Yarkadaş’ın İyi Parti ile ilgili iddiaları var bu iddialar konusunda sayın yavaşın açıklama yaptığını görmedik. Pek çok ihalenin doğrudan temin yoluyla verildiğini buradan kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Özellikle şirketlerle ilgili herhangi bir denetim yapılmadığını hesap verilmediğini Sayıştay raporlarında görüyoruz. Dolayısıyla şeffaflık iddialarının nasıl da boş olduğunu ve hepsinin bir algı ve yalan olduğunu belirtmek isterim. Özellikle bir ihaleden bahsederek konuşmama devam etmek istiyorum. 2020 yılında 269 milyon liralık bir ihalenin pazarlık usulü ile yapıldığı Sayıştay raporlarında tespit edilmiştir. Hani ihaleler açık şekilde yapılıyordu? Bu kadar büyük bir ihaleyi Ankara Büyükşehir belediyesi nasıl pazarlık usulüyle yapabiliyor. Bu şekilde Büyükşehir bütçesinden şirketlere kaynak aktarıldığını ve bunun hesabının da verilmediğini biliyoruz. Nasıl şeffaflık? Nasıl hesap verilebilirlik? Bunu hep birlikte görüyoruz” dedi. 

Editör: TE Bilisim