SİVAS'IN GÜRÜN İLÇESİNE BAĞLI KARADORUK KÖYÜNDE ŞARBON ŞÜPHESİYLE 20 GÜN ARAYLA İKİ İNEK TELEF OLDU. İNEĞİN KANI İLE TEMAS EDEN 1'İ ÇOCUK 3 KİŞİ VÜCUTLARINDA ÇIKAN ÇEŞİTLİ YARALAR NEDENİYLE HASTANEDE TEDAVİ GÖRDÜ. TELEF OLAN İNEKLER YAKILARAK TARIM EKİPLERİNCE GÖMÜLÜRKEN KÖY KARANTİNAYA ALINDI. (ONUR ERDEN - UĞUR YİĞİT - YASİN KAYACI/SİVAS-İHA)[/caption]
Şarbon tek çeşitten oluşan bir hastalık değil, bize çeşitlerini sıralayabilir misiniz?
Şarbon hastalığını 3 isimde sınıflandırabiliriz:
Cilt şarbonu:Ülkemizde görülen şarbon hastalığı genelde deri şarbonu şeklindedir. Genellikle temastan sonra 2-3 gün içinde bulgular görülür. Bu cilt lezyonları ilk evrede kaşıntılı bir makül ya da papül olsa da hekime başvuru genellikle ileri evrede olur. Bu durumda siyah, kömüre benzer renk alan yaralar tipiktir. İlerleyen günler içinde genişleyerek üzerinde su dolu kabarcık oluşur. Kabarcıklar içindeki sıvı yine günler içinde koyulaşarak mavi-siyah renk alır. Kabarcığın içindeki sıvı boşalınca ortası siyah, ölü hücreler nedeniyle çökük bir yara görülür. Bu yara kuruyarak, kabuk altında izbırakarak düşer. Bu lezyona malign püstül deriz.
Bağırsak Şarbonu: Bulantı, kusma, iştahsızlık, ateş gibi belirtilerle başlar, bunu karın ağrısı, kanlı kusma ve kanlı ishal izler. Daha sonra kan zehirlenmesi ve şok gelişerek ölüm meydana gelebilir. Bu tip şarbonda tedaviye rağmen ölüm oranı % 50 civarındadır.
Akciğer şarbonu:Solunum antraksının klinik gidişi sinsi başlayan grip benzeri semptomlardan günler içinde solunum zorluğu, hipotansiyon ve kanamalara kadar dramatik bir ilerlemeyi içerir. Alımdan 1-6 gün sonra ilk belirtiler görülmeye başlar.
Solunum yoluyla devam edenşarbon enfeksiyonunun klinik bulguları iki evrede incelenir. İlk evrede ateş, solunum zorluğu, öksürük, baş ağrısı, kusma, halsizlik, karın ve göğüs ağrısı görülür. İkinci evre ise ateş, solunum zorluğu hızla ilerler, sonuçta 24-36 saat içinde şok ve ölüm kaçınılmazdır. Belirtiler başladığından sonra 48 saat içinde tedavi verilmeyen olgularda ölüm oranı çok yüksektir.
[caption id="attachment_53996" align="alignnone" width="455"]
dav[/caption]
Şarbon tanısında laboratuvar ve görüntüleme testleri yapılabilir mi?
Tanı çoğu zaman muayene ve öykü ile deneysel olarak tanı konulsa da doğrulama için testler anlamlı bulgular verebilir. Tanıda en yararlı test 1 gün içinde üreme olabilen kan kültürleridir. Ultrasonografi veya tomografi ile ayırıcı tanılar, abse oluşumu ve yabancı cisim varlığı dışlanabilir. Deri lezyonlarında, kan, dışkı veya balgam örneklerinde çalışılırsa sonuçlar tanıya götürebilir.
Şarbon nasıl tedavi edilir?
Şarbon sıklıkla antibiyotik kullanmanın gerekli olduğu hastalıklardan biridir. Şarbon tedavisinde penisilinler yüzyılı aşkın süredir ilk seçenekteki yerini korumaktadır. Tedavi 60 güne kadar önerilmektedir. Gebe ve çocuklarda penisilinler ön plandadır.
Genellikle ağızdan kullanılan antibiyotikler yeterli olur. Akciğer şarbonu, menenjit gibi ağır olgularda, kusması olan, genel durumu bozuk hastalarda damardan tedavi gerekebilir. Bu olgular dışında stabil olgularda, sosyal destek sağlanırsa hastaneye yatış ve izlem gerektirmez.
Aşılama: Hayvanlarda kullanılan aşı canlı aşı olduğundan, enfeksiyonlara yol açabilir, insanlarda kullanılmaz. Günümüzde insanlarda kullanılan şarbon aşısı, hücre içermeyen ve antijenden hazırlanan inaktif bir aşıdır. Aşının kısa aralıklarla uygulanması ve aşının tutması için yenilenmesi gerekir. (0, 2, 4. haftalar ve 6, 12 ve 18. aylar). Aşıya ilişkin herhangi bir yan etki şimdiye kadar bildirilmemiştir.
Hastaneden/Acil servisten taburcu edilen hastanın tekrar başvurması hangi durumlarda uygundur?
Kullanılan ilaçlara ait yan etkiler, yakınmaların tekrar başlaması, ateş, geçmeyen şiddetli karın ağrısı, solunum zorluğu, aşırı uyku hal, bilinç bozukluğu özel dikkat gerektirir. Bu şekilde beklenmedik kötüleşme görülen olgular zaman geçirmeden tekrar başvurmalıdır. İzlem için enfeksiyon, iç hastalıkları, dermatoloji veya göğüs hastalıkları poliklinik kontrollerine gelinmesi de önemlidir.
Şarbon hastalığından korunmak için neler yapılmalı?
Öncelikle ilk elden yapılması gereken şarbonlu olduğundan şüphelenilen veya şarbondan ölen hayvanlar asla kesilmemeli ve yüzülmemelidir. Şarbondan ölen hayvanlar ise mümkünse yakılarak imha edilmeli veya 2 metre derinliğinde çukurlar açılarak üzerine sönmemiş kireç dökülüp gömülmelidir.
Hasta hayvanların bulundukları yerler ve taşındıkları nakil vasıtaları temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
Hasta hayvanların temas ettiği yem maddeleri, altlıklar ve gübre gibi bulaşık materyaller yakılarak imha edilmelidir.
Hastalık şüphesiyle yetkili birimler tarafından konulan müşahade ve karantina süresi sona ermeden hayvanlar kesilmemeli ve etleri tüketilmemelidir.
Riskli bölgelerde, hayvanlar şarbona karşı aşılattırılmalıdır.
Peki son olarak et alırken nelere dikkat edilmeli?
Öncelikle tüketici et alırken damgasız et almamalıdır. Bunun haricinde yapılabilecek en iyi şey ise ithal etlerden şarbon hastalığı geldiğinden ithal hayvan eti değil yerli ve sağlıklı hayvan eti alınmalıdır.
(Türkan ÇATAL YILDIZ)
Muhabir: TE Bilisim