Gazeteci Saygı Öztürk’ün köşe yazısında yer verdiği ve kendisini “Yeşil” olarak tanıtan bir kişinin telefonla aradığına ilişkin iddia, İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamayla yeni bir boyut kazandı. Bakanlık, söz konusu aramaların gerçekte kim tarafından yapıldığını teknik incelemeler sonucunda tespit ettiklerini duyurdu.
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, ilgili gazetenin santral hattı 9 Aralık 2025 tarihinde aynı numaradan üç kez arandı. Yapılan incelemelerde, aramaların bir açık cezaevinden gerçekleştirildiği, görüşmeleri yapan kişinin ise C.A. isimli bir hükümlü olduğu belirlendi. Aramaların süreleri de kayıt altına alındı; ilk görüşmenin yaklaşık iki dakika, diğer iki görüşmenin ise 15 dakika ve 13 dakikadan fazla sürdüğü bildirildi.
Bakanlık, aramayı yapan hükümlünün “adam öldürme, kasten yaralama ve mala zarar verme” suçlarından sabıkasının bulunduğunu açıkladı. Açıklamada, söz konusu kişinin kendisini kamuoyunda “Yeşil” kod adıyla bilinen isim olarak tanıttığı, ancak bu iddianın gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasıyla birlikte, söz konusu aramanın kaynağına ilişkin belirsizlik giderilirken, kamuoyunda tartışma yaratan iddianın gerçeği yansıtmadığı resmî olarak ortaya konmuş oldu.

Ne olmuştu?
Olay, gazeteci Saygı Öztürk’ün 11 Aralık 2025 tarihli güncel köşe yazısında aktardığı telefon görüşmesinde, arayan kişinin geçmişte güvenlik ve istihbarat tartışmalarında sıkça gündeme gelen “Yeşil” olduğunu öne sürmesiyle kamuoyunda yankı uyandırmıştı. Öztürk, yazısında arayan kişinin kimliğine dair iddialarını ve anlattıklarını kamuoyuyla paylaşmış; söz konusu kişinin Suriye sınırında olduğunu iddia ettiğini ve geçmişte yakalanarak serbest bırakıldığını öne sürmüştü.
“Yeşil” kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım, özellikle 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle ilişkilendirilen bir isim olarak tanınıyor. Geçmişte çeşitli cinayetler ve karanlık operasyonlarla gündeme gelen Yıldırım’ın adı, Türkiye’nin derin devlet tartışmalarında sembolik bir figür haline gelmişti.




