Bundan 4 yıl önce işe girmek için istenen rutin sağlık raporunu almak için hastaneye giden 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Halit Ergin, kemik iliği kanseri olduğunu öğrendi. 4 yıl ilaç tedavisi gören Ergin, sonrasında kız kardeşinden yapılan ilik nakli sonrası hayata tutundu. Küçük yaşlardan itibaren babasının yanında oto sanayi, akaryakıt istasyonu gibi kimyasal maddelerin yoğun kullanıldığı işlerde çalışan Ergin’in yoğun kanserojen maddelere maruz kaldığı için kansere yakalandığı öğrenildi. Genellikle 70’li yaşlarda görülen, kemik iliği yetmezliği sonucu oluşan miyelofibrozis hastalığına yakalandığı öğrenilen genç hastanın sağlığına kavuşması, rutin kontroller sonrası erken teşhis ile mümkün oldu.

Kemik iliği kanseri ile ilgili bilgi veren İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi İç Hastalıkları ve Hematoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Köroğlu, rutin kontrollerin ve erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Doç. Dr. Mustafa Köroğlu, ''Kemik iliği hastalıkları lösemi, lenfoma, miyelofibroz gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabiliyor. Bizim hastamızda da miyelofibroz adı verdiğimiz kemik iliği yetmezliği ile ortaya çıkan bir hastalık söz konusuydu. Bu duruma sebep olan çeşitli faktörler hastamızda mevcuttu. Hastamız çocuk yaşlardan itibaren uzun süre sanayide kanserojen maddelere maruz kalmıştı ve bunun sonucunda bu hastalık ortaya çıkmıştı. Bu durum tesadüfü olarak tarama testlerinde belirlendi. Hastamıza ilk etapta ilaç tedavisi uygulandı. Hastalık ilerleyince kemik iliği nakli yapıldı. Başarılı bir nakil gerçekleştirildi. Hastamızın günlük hayatına dönmesi bizi sevindiriyor'' dedi.

''Hastalık geç fark edilseydi lösemiye dönüşebilirdi''

Kemik iliği yetmezliğinin belirtilerine değinen Doç. Dr. Köroğlu, ''Kemik iliği yetmezliğinin vücutta morluk, dalak büyümesi, diş etlerinde kanamalar gibi belirtileri oluyor. Hastamızda herhangi bir belirti yoktu. Tesadüf olarak öğrenildi. Bu durumda rutin kontrollerin de ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş olduk. Hastamız hastalığını öğrendiğinde erken evredeydi, bu sebeple birkaç yıl ilaç tedavisi uygulandı. Ardından da kemik iliği nakli yaptık. Daha geç fark edilseydi kemik iliği yetmezliği nedeniyle beyin kanaması, iç kanama, ölümcül seyrederek ciddi enfeksiyon gibi komplikasyonlar ile ortaya çıkabilirdi veya lösemiye dönüşebilirdi. Erken teşhisin önemi bir kez daha ortaya çıktı'' dedi.

''Hastanın büyük kardeşinde uyumlu kök hücreyi bulduk''

Yapılan kemik iliği nakliyle ilgili bilgi veren Doç. Dr. Köroğlu, ''Kemik iliği vericisi olarak önce kardeşlere tarama testi uyguladık. Hastamızın da iki kardeşi vardı, büyük kardeşinde uyumlu kök hücreyi bulduk. Hastamıza kardeşinden kemik iliği nakli yaptık. Kardeşiyle uyuşmasaydı, TÜRKÖK Kemik İliği Bankası’ndan kemik iliği aramamız gerekecekti. Böyle bir durumda hastalık da ilerleyebilirdi. Buna ihtiyaç kalmadan hastamız sağlığına kavuştu'' diye konuştu.

Hastalığı erken teşhis edilen ve kemik iliği nakli sonrası iyileşen Halit Ergin ise, ''Kemik iliği yetmezliği hastalığımı iş yerinin istediği sağlık raporunu aldığımda öğrendim. Kan tahlilimde beyaz kan hücremin yüksek olduğu anlaşıldı. Çocukluğumdan beri sanayide çalıştım. Burada boya, asbest gibi maddelere maruz kaldığım için hastalığın ortaya çıktığı söylendi. Hastaneye başvurduğumda 2 sene ilaç tedavisi gördüm. Hastalık ilerlediğinde ise kemik iliği nakli oldum. Kemik iliği kız kardeşimden yapıldı. Tesadüfi olarak erken evrede öğrendim, hastalığımın ilerlemesi erken fark edildi'' şeklinde konuştu.

İHA

Editör: Nisa K.