- Siyasi parti gözlemcilerinin, binaya ve/veya sandık çevresine (sınıfa) alınmaması,
- Kolluk kuvvetinin; cebir, şiddet veya tehdit kullanımı olmamasına rağmen ve sandık kurulu, sandık kurulu başkanı ya da seçmen tarafından çağrılmaksızın sandık çevresinde bulunması / kolluk kuvvetinin sayım-döküm işlemlerine bizzat katılımı (çetele tutması vb),
- Özellikle sayım aşamasında, siyasi parti gözlemcileri ile seçmenlerin, sayım ve döküm işlemlerini izlemeye alınmaması ve/veya binalardan çıkarılması,
- Seçmenlere kimlik tespiti yapılmaksızın oy kullandırılması nedeniyle mükerrer oy kullanılması / yanlış sandıkta oy kullanılması / doğru sandıkta oy kullanılmakla beraber yanlış yere imza atılması,
- Sandık çevresinde yeterli sayıda veya hiç gözlemci bulunmaması,
- Bedensel engeli bulunmayan seçmenlere refakat edilmesi veya sandık kurulu başkan ve üyelerinin oy kullanımı sırasında herhangi bir sebeple oy verme kabinine girmesi,
- Seçimlerde görev yapan görevlilere verilen oy kullanma hakkını gösterir belgelerin (örnek: 142) sandık kurulu tarafından teslim alınmaması,
- Gözlemcilere yönelik darp, tehdit ve/veya baskı,
- Yaygın olmamak ve özellikle il merkezleri dışında gerçekleşmiş olmak üzere, saat 08.00’den önce oy verme işlemine başlanması / oy verme işlemine saat 10.30 itibarıyla başlanması / saat 17.00 sonrası gelen seçmenlerin oy vermesine izin verilmesi,
- Yine yaygın olmamakla birlikte, başkası (eş, çocuk, anne, baba vs.) adına oy kullanılması veya açık ya da toplu şekilde oy kullanılması.
- Seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılacak olan seçimlerde uygulanamayacağına ilişkin Anayasa hükmünün yanı sıra, Anayasa’ya 21 Temmuz 2017 tarihinde eklenen geçici madde uyarınca, değişen hükümler ilk seçimlerde uygulanabilir hâle geldi. Değişikliklerin yürürlüğe girmesinden 38 gün sonra karar alınarak, seçimlerin 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacağı açıklandı.
- Seçimleri düzenleyen 298 sayılı Kanun’da 13 Mart 2018 tarihinde yapılan değişikliklerin tamamı, 55 gün gibi oldukça kısa bir seçim takviminin ardından gerçekleşen 24 Haziran seçimlerinde uygulandı. Gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum kuruluşları; organizasyon, bilişim altyapı çalışmaları (kurulum/entegrasyon) ve eğitim/bilgilendirme süreçleri açısından çok yoğun ve yorucu bir dönemden geçti. Sürecin kısalığı, seçimlerin tüm paydaşlarının, her aşamadaki verimliliğini etkiledi.
- 16 Nisan 2017 tarihli Halk Oylaması’nda gönüllülerimiz veya siyasi partiler aracılığıyla veri alamadığımız 20 bin 202 sandığın tespiti ile elde ettiğimiz tecrübeye dayanarak, her sandıkta bir gözlemci bulunmasının önemini, kamuoyuyla pek çok kez paylaştık. Hem Oy ve Ötesi gönüllülerinin hem diğer sivil toplum kuruluşlarının hem de siyasi partilerin bu konuda daha etkin ve verimli çalışmasına destek olabilmek için analizlerimizi, birikimimizi ve güncel verilerimizi, değerlerimiz çerçevesinde, kamuoyuyla ve tüm ilgililerle sürekli olarak paylaştık.
- 24 Haziran günü gözlemcilik yapan 40 bine yakın gönüllümüzün yanı sıra, mobil uygulamamızı kullanarak sürece katkı sağlayan on binlerce gönüllümüz vardı. Bu gönüllülerimizin uygulama aracılığıyla bize ulaştırdığı sandık sonuç tutanağı fotoğraflarını T3 sistemimize aktardık. Mobil uygulamamız, tutanak fotoğrafı gönderme özelliğinin yanı sıra; bilgi bankası, süreç kontrolü, OySay gibi fonksiyonlarıyla hem gönüllülerimizin sahada doğru bilgiye daha kolay ve hızlı şekilde ulaşmasını hem de gönüllülerimizden aldığımız geribildirimlerle tüm süreçlerde daha etkin olmamızı sağladı.
- Çağrı merkezimize gelen aramalara ve gün içerisinde mobil uygulama kullanıcılarına gönderdiğimiz anketin sonuçlarına dayanarak; seçim günü sandık başına giden, seçim mevzuatı konusunda donanımlı gönüllülerimizin ve sayım işlemlerine giden seçmenlerin önemli bir kısmının, süreci takip esnasında geçmişe oranla daha fazla engelle karşılaşmasını endişe ile karşıladık.
- Yurt içindeki toplam 180 bin 065 sandıktan, çoğunlukla büyükşehirlerdeki gönüllülerimiz aracılığı ile Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri için toplam 128 bin 432 adet tekil sandık sonuç tutanağı elde edebildik ve bu tutanakların büyük çoğunluğunun sayısal verisini, kesin olmayan Yüksek Seçim Kurulu verileri ile karşılaştırdık. Bu teyit işlemi sonucunda, yaptığımız karşılaştırmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştık.
- Seçime katılımın %95’in üzerinde gerçekleştiği sandıklarda; (i) gözlemci bulunup bulunmadığına ilişkin verilerimizi analiz edecek ve (ii) sandık kurullarında siyasi partilerin yeterli ve dengeli şekilde temsil edilip edilmediğini inceleyeceğiz. Bu konudaki tespitlerimizi ayrıntılı raporumuzda paylaşacağız.
- Taşınan/birleştirilen sandıkları, Anayasal teminat altındaki serbest, eşit ve gizli seçim esaslarını baz alarak değerlendiriyoruz. Ayrıntılı raporumuzda, bu çerçevede yapacağımız çalışmaların sonucunu paylaşacağız.
- Yürürlükteki mevzuat uyarınca, seçim güvenliğine ilişkin denetimin özellikle siyasi partilerce sağlanması gerekmektedir. Her zaman vurguladığımız gibi, seçim günü tüm işlemlerin Anayasa’ya ve kanunlara uygun şekilde gerçekleştirilmesi ve denetlenmesi yolundaki en önemli koşullardan biri, sandık kurullarının yeterli sayıda üyeyle ve dengeli bir dağılımla oluşturulmasıdır. Bu koşulun gerçekleştirilebilmesi için sivil toplumun bu sürece dâhil olmasına ve katkıda bulunmasına duyulan ihtiyaç büyüktür. On binlerce gönüllümüzle gerçekleştirdiğimiz organizasyonumuzu, her geçen gün bilgimiz ve sağduyumuzla genişletiyor ve gözlemlediğimiz sorunlara hep birlikte çözüm üretiyoruz. Bu bağlamda, sürece tüm şeffaflığımızla katkı sağlama çabamızın değerine inanıyoruz.
- Her zaman hukukun üstünlüğüne inanan gönüllülerimizin varlığından güç alarak, sadece sandıklara değil; demokrasiye ve birlikteliğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Muhabir: TE Bilisim