Merhaba, bugün size muhteşem bir lezzetten bahsedeceğim. Çocukluğumun en özel lezzetlerinden biri, annemin her doğum günümde veya sadece biraz mutlu olmamı istediğinde bana hazırladığı bisküvili pastaydı. Bu pastanın tadı ve beraberinde getirdiği mutluluk hissi paha biçilemez.
Her bisküvili pasta serüveni, annemin önce düzgün bisküvilerin seçip ayıklaması ile başlardı sonra bisküvilerin arasına sürülecek olan kakaolu pudingi yapar ve lezzetini artırmak için arasına muz dilimleri eklerdi. Bu benim favori tarifim.
Nasıl yapıldığını uzun uzun anlatmayacağım muhtemelen hepiniz bilirsiniz, ben size bu pasta yapımının en özel anında bahsedeceğim. Bütün pasta yapılıp soğuması için dolaba konduktan sonra başlıyor o en özel an: Kakaolu pudingin yapıldığı, tencerenin dibinde kalan pudingi parmakla sıyırıp yeme anı. Kardeşimle buna bayılırdık. Ellerimiz ve üstümüz kirlendiği için annem bize kızardı. Annemin kızmalara rağmen bunu yapmak çok zevkli ve lezzetliydi, aranızda denemeyen varsa kesinlikle denesin.
Otuz yedi yaşına geldim ve yediğim tüm tatlıların iyi ya da kötü olduğunu, çocukluğumdaki o bisküvili pastanın tadı ile kıyaslayarak karar veriyorum.
Üniversite sonrası yalnız yaşadığım için kendim de yapmaya başladım ve biraz abarttım. O kadar fazla yapıyordum ki kahvaltı hazırlamaya erindiğim için kahvaltıda bile yer olmuştum. Bu çok lezzetli bir eylem olsa da tavsiye etmiyorum bunu, sağlıklı beslenmek lazım.
Sürekli geçmişte yaptığım şeylerden bahsediyorum, izlediğim filmler ve çocukluk anılarımdan. Ben çocukluk anılarının, insan yaşamının en özel ve önemli deneyimlerinden olduğunu düşünüyorum. Bu dönem, insan hayatının temellerini oluşturuyor bana göre.
 Örneğin; çocukken yaşadığınız bir aile tatili, sizin için seyahat ve macera ile ilişkilendirilmiş olabilir. Bu tür bir anı, size ileride seyahat etmeyi seven biri olma eğilimi kazandırabilir.
Ya da ailenizle geçirdiğiniz zorlu bir yolculuk hakkında konuşmak, aile içi bağları kuvvetlendirebilir. Birbirinizle geçirdiğiniz anların kıymetini anlamanızı sağlar ve gülümsetebilir.
Zor anlarla başa çıkmak için hatıralara geri dönme pratiğini geliştirmek, mutlu olduğun anları ve başarabildiğin şeyleri düşünmek stresin giderilmesine de iyi gelebilir.
Zamanla, anılar unutulup kaybolabilir. Ancak bu anılardan sürekli bahsetmek, onları canlı tutup koruyabilir. Ben çocukluk anılarının ve hatıralarının sürekli olarak konuşulmasının, duygusal, zihinsel ve sosyal açıdan olumlu katkıları olduğuna inanıyorum. Bu hatıraların, kimlik oluşturmak, aile bağlarını genişletmek, mutluluğu artırmak ve bir araya gelmek gibi birçok faydası var. Bu nedenle, çocukluk anılarıma zaman ayırmak ve onları paylaşmak benim için çok önemli.
Bugünlük bu kadar görüşmek üzere hoşça kalın.