Türkiye’de karikatür sanatının ustalarından Bedri Koraman’dan bahsetmek istiyorum.

1928 yılında Samsun’da dünyaya gözlerini açan Bedri Koraman, 30 Mayıs 2015’te Muğla’da dünyaya gözlerini yumdu. Koraman, Türk karikatürünün 1950 kuşağı çizerlerindendir. Uzun yıllar Milliyet gazetesinde "muhabir-karikatürist" konumunda çalışarak siyasi karikatürler çizdi. Çizgi-roman çizerliği, film afişi ressamlığı da yapmıştır.

Koraman, 1945'te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin resim bölümüne başladı. Cemal Tollu atölyesinde eğitim gördü.

Öğrenciliği sırasında çeşitli gazete ve dergilerde ressamlık yaptı. Çocuk dergileri için kısa serili çizgi romanlar çizerek çizerliğini ilerletti. Hikâye, roman tefrikası resimlemeleri, kapak resimleri yaptı. Büyük okurlara yönelik çizgi roman dergisi Binbir Roman'da uzun soluklu çizgi romanlar yayımladı. Bunlar çeşitli İtalyan çizgi romanlarının kopyalarıydı. İlk özgün çizgi romanları Çocuk Haftası için çizdiği karikatür desenli, kısa öykülü çalışmalar oldu. Yoğun bir şekilde basın sektöründe çalışmaya başlayınca Akademi'deki eğitimini yarıda bıraktı.

1951'de "Deve" adlı erotik mizah dergisini çıkardı. Vatan gazetesi için Cem Kurt adlı polisiye çizgi romanı hazırladı. Bir yandan film afişi ressamlığı işine de girdi ve birçok film afişi yaptı, ayrıca çeşitli yayınevlerinin kitap kapaklarını hazırladı.

Milliyet gazetesinde çalışmaya 1954 yılında başladı. Bu gazetede en ünlü çizgi romanı olan ve yazarlığını da üstlendiği "Cici Can"ın maceralarını yayımladı. 1956'da Kumru başlıklı çizgi romanı Komet dergisi için, ardından "Tekir Hafiye"'yi Milliyet gazetesi için çizdi. Cici Can'ın sinemaya uyarlanmasından sonra üç arkadaşıyla bir ajans kurarak canlandırma filmleri yaptı.

27 Mayıs Darbesi'nden sonra Yassıada Yargılamalarını izleyip karikatüre döktü. 1970'li yıllarda Milliyet'in baş sayfasında güncel konular üzerine resim yanı ağır basan renkli karikatürler çizdi. Muhabir gibi olayları takip edip bantlar halinde hazırladığı çalışmaları manşetin hemen altında basıldı. Siyasi karikatürlerinin bir kısmını "Siyaset Arenası" adlı kitapta topladı. 18 Kasım 1978'de uğradığı bir silahlı saldırıdan yara almadan kurtuldu. 1982'de Güneş gazetesine geçti ancak 1985'te yeniden Milliyet'e döndü.

Ulusal ve uluslararası sergi ve yarışmalara katıldı. İtalya Marostica, Yugoslavya Üsküp'te ve Saraybosna'da özel ödüller kazandı. 1986'da merkezi Brezilya’da bulunan Internacional dos Jornalistas adlı basın kuruluşuna onur üyesi seçildi.
1999-2001 arasında Karikatürcüler Derneği başkanlığını yürüttü.
Son sergisini 2012 yılında Bodrum'da açtı.

30 Mayıs 2015'te akciğer kanserinden ötürü Muğla'nın Bodrum ilçesindeki evinde öldü. 2019 yılında kızının oyuncu Meral Küçükerol olduğu mahkeme kararıyla kanıtlanmıştır.