Son yıllarda sinema filmlerinden haber bültenlerine, sosyal medyadan edebiyata kadar pek çok alanda “apokaliptik” kelimesine sıkça rastlıyoruz. Çoğu zaman büyük bir felaketin ya da dünyanın sonunun habercisi gibi kullanılan bu terim, aslında çok daha köklü ve çok katmanlı bir anlam dünyasına sahip. Peki “apokaliptik” ne demektir?
Apokaliptik ne demek?
Apokaliptik kelimesi, Eski Yunanca "apokalypsis" sözcüğünden gelir ve ilk anlamı “örtünün kaldırılması”, “açığa çıkarma” ya da “vahiy”dir. Bu kavram özellikle Hristiyanlık ve Yahudilikte, Tanrı'nın insanlığa gelecekteki olayları bildirmesi anlamında kullanılır.
Apokaliptik, öncelikle dinsel bir terim olarak ortaya çıkar. Hristiyanlığın kutsal kitabı İncil’in son bölümü olan “Vahiy” (Apocalypse), Tanrı’nın insanlığa kıyamet gününde olacakları bildirdiği bir anlatıdır. Bu tür metinler, mevcut dünyanın yok olacağı ve tanrısal bir düzenin geleceği düşüncesini işler. Yahudilikte de benzer apokaliptik metinlere rastlanır.
Bu bağlamda “apokaliptik edebiyat”, ilahi yargı, dünyanın sonu, kurtuluş ya da kıyamet gibi büyük dönüşümleri konu alan metinleri kapsar. Yani, apokaliptik sadece bir felaket değil; aynı zamanda bir açığa çıkış ve ilahî müdahale anlatısıdır.
Günümüzdeki Kullanımı: Felaket ve Kıyamet Senaryoları
Modern kullanımda “apokaliptik”, daha çok büyük felaketlerle eş anlamlı hale gelmiştir. Sinema, edebiyat ve dijital oyunlarda karşımıza çıkan apokaliptik senaryolar; nükleer savaş, iklim krizi, yapay zekâ tehdidi ya da salgın hastalıklar gibi insanlığı tehdit eden durumları konu alır. Bu kurgular, insanlık tarihinin sonunu ya da sonrasındaki distopik dünyaları tasvir eder.
Dolayısıyla apokaliptik, hem dinsel anlamda vahyi hem de seküler anlamda yıkımı içeren çift katmanlı bir kavramdır.