“KÖYÜN TÜRKİYE’DE BİLİNEN YER OLMASI İÇİN HERKESE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR”
Henüz resmi açılışı olmayan köye büyük bir ilginin olduğunu vurgulayan Tiryaki, Ümit ediyorum ki önümüzdeki yıllarda bu köy Türkiye’de bilinen herkesin ziyaret ettiği bir noktaya gelecek ifadelerini kullandı. Bu konu da herkese iş düştüğünü hatırlatan Tiryaki, “Özellikle basına büyük iş düşüyor. İlginize teşekkür ediyorum. Şuanda kümes hayvanları, yabani hayvanlar da var burada; ceylan, geyik, karaca gibi. Mesela dün yeni ceylanlarımız oldu. Şuan ki alan 650 dönüm. Yaklaşık 1 yıl sonra burası bin dönüm olacak. Bin dönümlük alanda çocuklar, gençler hem kapalı hem de açık alanda ata binme imkânlarını yakalayacaklar. Tamamen ahşaptan büyük bir manej yapıldı. 5-6 tane yeni evler getirdik. Evler kuruluyor. Bununla birlikte ağaçlandırma yapılıyor, yeni köprüler yapılıyor. Meyve- sebze bahçeleriniz biraz daha büyüteceğiz. Ankara’nın ortasına bir köye inşa ettik. Burada önceden gecekondular vardı, onlar yıkılarak köye dönüştürüldü. Köyümüz için farklı bir giriş daha yapacağız ve insanlar köye girmek için istedikleri girişi kullanabilecekler” dedi.
“BURADA HEM BAŞKENT’İN HEM DE ÜLKEMİZİN UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ GELENEĞİ SERGİLENİYOR”
“Anadolu’ya özgü tüm renkler bu şenlikte yaşanacak” diyen Tiryaki, başkentlileri bu nostaljik heyecanı yaşamaya davet etti. Tiryaki, bir zamanlar bağlarıyla öne çıkan Ankara’nın bu değerine sahip çıkmayı amaçladıklarını vurgulayarak, “Anadolu’da üzüm hasadı sürecini bir şenliğe dönüştüren bağ bozumu, umudu, coşkuyu ve bereketi simgeliyor. Biz Altınköy’de hem başkentin hem de ülkemizin unutulmaya yüz tutan bir geleneğini daha yaşatmaktan mutluyuz. Üzüm yetiştiriciliğinin ve tarımın önemini de bu vesileyle vurgulamak istiyoruz. Ankaralılar, pazar günü Altınköy’de unutulmaz bir gün yaşayacak” dedi.
HER ŞEY ESKİSİ GİBİ OLACAK
Şenlikte her şey eski usullere göre yapıldı. Köy çeşmelerinde köy kızları tarafından yıkanarak üzümler, çuvallara doldurularak üzüm haznelerine ve teknelerine taşındı Özel olarak tasarlanmış çizmelerle çiğnenecek üzümlerin şırası çıkarıldı. Kil ile karışık kireçli toprakla kestirilen üzümler, kazanlarda kaynatılıp, maniler eşliğinde pekmez haline getirildi. Ziyaretçiler, kurulan köy sofralarında Altınköy’ün taş fırınlarında pişen köy ekmekleri ile üzüm pekmezlerinin tadına bakarak eğlendiler.
500 KG ÜZÜM PEKMEZ, PESTİL VE REÇEL
Bağ Bozumu Şenliği’nde geleneksel kış hazırlıklarına da yer verildi. Elma, armut, üzüm, şeftali, kayısı, üzüm gibi meyvelerin nasıl kurutulduğu, şerbet, pestil, reçel ve helvaya nasıl dönüştürüldüğü de gösterildi. Etkinlikte ayrıca Başkentlilere tereyağı yapımının, erişte kesiminin, değirmen taşında buğdayın bulgura çevrilmesinin incelikleri anlatıldı. Doğal hayatta kışın meyve olmadığı için meyvelerin pestillerinin yapıldığını, şerbetlerinin hazırlandığını hatırlatan Başkan Tiryaki, kentlerde artık doğal yollarla elde edilen gıdaların unutulmaya başlandığına dikkat çekti ve şunları söyledi: “Kent kültürü, bazı geleneklerimizin ve değerlerimizin unutulmasına neden oluyor. Bizim hedefimiz geçmişimizin değerlerine sahip çıkmak ve çocuklarımıza hatırlatmak. Altınköy’de Bağ Bozumu Şenliği’nde bir yandan da ziyaretçilere pekmezin, reçelin, meyve suyunun, hoşafın ve doğal kuruyemişin nasıl yapıldığını göstereceğiz. Evlatlarımız, sağlıklı ürünlerle beslensin, bu ekonomik ve geleneksel değer geleceğe de uzansın. Bu yıl ilk defa yapacağımız bu şenliği geleneksel hale getirmeyi hedefliyoruz.”
(Kadir GÜRHAN)
Muhabir: TE Bilisim