Özel Haber: Kadir GÜRHAN

Hazır giyim sektöründen olumsuz etkilenen terzilik mesleği pandemiyle birlikte zor günler geçiriyor. El emeği olan mesleğe yeteri derecede önem verilmediğine dikkat çeken terzi Nurgül Alkan, el işçiliğinin hazır giyimle çok kıyaslandığını söyledi. Alkan, “El emeğine saygısı olmayan, el emeğinden anlamayan hanımlar ve beyler, bizimle ciddi fiyat kıyaslamasına geçiyorlar. Çünkü paçası yapılacak olan bir eşofman ile işportada satılan bir eşofmanı devamlı karşılaştırma gereği duyuyorlar. Fakat birçok müşterim hazır giyim ile el emeği arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyor ve dile de getiriyor” dedi. 

Terzilik mesleğinin tamamen mantıkla alakalı olduğuna vurgu yapan Alkan, mesleğin matematiksel bir çalışma olduğunu belirtti. Alkan, “Bu işte ilk ön planda gelen şey kesimin doğruluğudur. Dikimde hata yapılırsa sökülüp düzeltilebilir ama kesim hatalı çıkarsa geri dönüşü ve düzeltilmesi yok. Bu işin en önemli noktası kesim, kesimden sonrası kendiliğinden geliyor. Bu mesleğe başladığımdan beri de hep tek çalışıyorum. Kesim işini de tek başıma yapıyorum. Makası korkmadan cesurca kullanıyorum. İşimi hesaplayıp beyinle yaptığım için bir sıkıntı yaşamıyorum” diye konuştu. Kadınların kendi paralarını kazanmaları gerektiğine de işaret eden Alkan, sektördeki bazı erkek terzilerin kendisinin, ayakta kalma gücünü hazmedemediklerini söyledi. 

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 

Nurgül Alkan 1970 Ankara Doğumluyum. Eğitim düzeyim lise, liseyi de dışarıda bitirdim. Terzilik mesleğine 1986 yılında halk eğitim kursları ile başladım. İki yıl boyunca ön eğitim aldım daha sonraki dönemde de evde bir şeyler dikerek kendimi geliştirmeye başladım. 1989 yılında da ilk meslek hayatıma atılmaya başladım. Bu süreçte ev tekstilinde çalıştım. Yatak ve koltuk kılıfı diktim. Aynı zamanda perde ve giyim dikimine de devam ettim. Kısacası bu mesleği öğrenirken çok çeşitli çalıştım ve dikimde birçok alanı öğrendim diyebilirim. Ne bir etekçi, ne bir pantoloncu ne de bir perdeciyim hemen hemen hepsini dikiyorum. Tadilat ağırlıklı çalışıyorum, her türkü bay, bayan ve çocuk giyiminin tadilatını yapıyorum. Aynı zamanda özel sipariş giyim çalışmaları alıyorum. Tadilat yatak örtüsünü de, sıfır olanı da yapıyorum. Çoğu zaman perde dikim işi aldığımda oluyor. 

“TERZİLİĞİMİN GÖSTERGESİ İŞÇİLİĞİMDİR”

35 yıldır terzilik mesleğinde neler değişti? Ne tür gözlemleriniz oldu bizimle paylaşır mısınız? 

Çok çalıştım, çok güzel bir müşteri potansiyeline sahip oldum. Öncelikle hep işçiliğimi ön plana çakardım. El emeği bir meslekte çalışmama rağmen müşterilerime hep indirim yaparak, düşük fiyatlardan çalıştım. Kendimi aynı mesleği yapan insanlarla karşılaştırdığım zaman çok müşteri kazandım. Elbette ki 35 yıllık süreçte mesleğin sevdiğim birçok yanı var ama 35 yıldır elimde kalan tek şey toplu iğnelerimdir. Kısacası tek sermayem budur diyebilirim. Terziliğimin göstergesi benim işçiliğimdir. Müşterilerim hep memnun olarak buradan ayrılıyorlar. 30 yıldır bana uğrayan müşterilerim var. Müşterilerimle güzel dostluklara sahip olduğumu da belirmek isterim. 

“BİR KADIN OLARAK TEK BAŞIMA AYAKTA KALMA GÜCÜMÜ HAZMEDEMEDİLER”

Erkek egemen bir meslekte çalışıyorsunuz, Kadın olarak bu mesleğe başladığınızda ne tür zorluklarla karşılaştınız? 

Beklemek isteyip de beklemeden gelen bir soru oldu. Erkek esnaf arkadaşlarımla birçok iş yaptım. Yaptığım işten dolayı her zaman da takdir edildiğimi ve hatta kollandığımı da biliyorum. Fakat müşteri potansiyelim artıkça aynı AVM’de çalışan bazı erkek terziler tarafından müşterilerimin yolu kesildi. Beni çekemez oldular, benimle çekişmeye başladılar. 35 yıllık iş yaşantımın içinde bunu iki yıl önce ilk defa yaşamış oldum. Bu kişiler kadınların tek başlarına ayakta kalma gücünü hazmedemiyorlar. Ben vergi mükellefiyken maliyeye şikâyet edildim. Sigortasız çalıştığımı söyleyip şikâyet ettiler. Yine de yenik düşmedim onlar bana yenik düştüler.  Kadını güçsüz gördükleri için daha çok saldırıyorlar ama her kadının güçsüz olmadığını tahmin edemiyorlar.  Örneğin kocasının ya da abisinin gölgesini gösterenlere fazla yüklenemiyorlar. Kadınların kendi paralarını kazanmaları gerekir bunu yaparken de hayat arkadaşlarına ve ailelerine daha sıkı sıkıya sarılmaları lazım. Ben de para kazanıyorum olayına girmemek gerekir. Mesleğimi hep yeniden kurarak ve arkamda hiç bir güç olmadan ayakta kaldım. 

“EL EMEĞİMİZ HAZIR GİYİM İLE ÇOK KIYASLANIYOR”

Hazır giyim ya da fabrikasyon ürünler terzilik sektörünü nasıl etkiledi? Kısaca değinir misin? 

Olumsuz yönde etkilediğini söyleyebilirim. El emeğine saygısı olmayan, el emeğinden anlamayan hanımlar ve beyler, bizimle ciddi fiyat kıyaslamasına geçiyorlar. Çünkü paçası yapılacak olan bir eşofman ile işportada satılan bir eşofmanı devamlı karşılaştırma gereği duyuyorlar. Fakat birçok müşterim hazır giyim ile el emeği arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyor ve dile de getiriyorlar. Bana nice hazır giyimler geliyor bende onları yeniden düzene koyup müşterime giydiriyorum. Bu ürünlerde işçiliğin sıfır olduğunu görüyorum. Müşterilerin tadilata bana gelmesi de iyi. Kısacası hazır giyim olmasa ve müşteriler de tadilata gelmeseler işsiz kalırız ( burada gülüyor ). 1989’dan bu yana gelirimiz hiçbir zaman yükselmedi diyebilirim. El emeğimiz hazır giyim ile çok kıyaslanıyor. Ölçüye göre özel sipariş aldığımda bunu hemen hazır giyim ile kıyaslıyorlar. Herhangi bir mağazada fiyatının şu kadar olduğunu belirtiyorlar. Bunu anlayan ve bilen müşterim el emeğine saygı gösteriyor ama anlamayan ise emeği değersizleştiriyor. 

“KORONAVİRÜS SÜRECİNDE KİRALARIMIZI VERMEKTE SIKINTI YAŞADIK”

Koronavirüs süreci terzilik mesleğini ve işlerinizi nasıl etkiledi? 

Virüs işlerimizi olumsuz etkiledi. COVID-19 döneminde çoğu zaman çalışmadık. Yasak olmayan süreçte dükkan açıp müşteri bekliyorduk ama gelen giden olmuyordu. Çünkü müşteri haklı olarak korkuyordu. Kiralarımız birikti bunu vermekte zorlandık. Devletin bize verdiği dört aylık destek ile son dönemlerin kirasını ödedim ama hala biraz borçlarımızın olduğunu da belirtebilirim. Şu an bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyoruz. 

“TERZİLİK MESLEĞİNİN EN ÖNEMLİ NOKTASI KESİMDİR”

Terzilik mesleğinin zor olan yanlarına da değinebilir misiniz? 

Terzilik mesleği tamamen mantıkla alakalı bir durum ve matematiksel bir çalışmadır. Bu işte ilk ön planda gelen şey kesimin doğruluğudur. Dikimde hata yapılırsa sökülüp düzeltilebilir ama kesim hatalı çıkarsa geri dönüşü ve düzeltilmesi yok. Bu işin en önemli noktası kesim, kesimden sonrası kendiliğinden geliyor. Bu mesleğe başladığımdan beri de hep tek çalışıyorum. Kesim işini de tek başıma yapıyorum. Makası korkmadan cesurca kullanıyorum. İşimi hesaplayıp beyinle yaptığım için bir sıkıntı yaşamıyorum. 

Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Bu mesleği yapan kim olursa olsun öncelikle cesaretini toplamalı ve sonra da işe başlamalıdır. Herkese sağlıklı bir yaşam diliyorum.. 

Editör: TE Bilisim