Prof. Dr. Esra Çöp: "Çocuklar ve ergenler, yapay zeka teknolojilerinden en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Çünkü henüz gelişim çağındalar" dedi.
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte yapay zeka, çocukların ve ergenlerin yaşamında giderek daha fazla yer almaya başladı. Eğitimden eğlenceye, sosyal ilişkilerden kişisel gelişime kadar birçok alanda etkili olan bu teknolojinin, çocukların gelişimi üzerindeki yansımalar mevcut. Uzmanlara göre yapay zeka destekli uygulamalar, doğru şekilde kullanıldığında çocukların öğrenme süreçlerini destekleyerek bireysel gelişimlerine katkı sağlıyor. Ancak bilinçsiz ve kontrolsüz kullanım, çocukların sosyal becerilerini zayıflatabiliyor ve dijital bağımlılık riskini artırabiliyor. Ebeveynlerin bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini belirten uzmanlar, çocukların yapay zeka teknolojileriyle dengeli bir şekilde tanıştırılması gerektiğini vurguluyor. Bilinçli kullanım sayesinde çocukların hem teknolojiyi etkin şekilde öğrenebileceği hem de sağlıklı bir gelişim süreci sürdürebileceği ifade ediliyor.
"Çocuklara ve ergenlere yararı kadar zararı da var"
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nde görev yapan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Klinik Şefi Prof. Dr. Esra Çöp, yapay zeka uygulamalarının günümüzde çocuklara ve ergenlere yararı kadar zararı da olduğunu belirterek, "Yapay zeka dediğimiz şey artık akıllı asistan, sohbet robotları ya da eğitici olarak karşımıza çıkabiliyor. Günümüzde artık ekranla sadece izleyici olarak değil, aynı zamanda soru soran, etkileşime giren insanlar olarak yer alıyoruz. Çocuklar ve ergenler, yapay zeka teknolojilerinden en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Çünkü henüz gelişim çağındalar, hem fiziksel hem duygusal olarak da gelişim çağındalar. O nedenle bu dönemde çocukların yapay zeka teknolojisiyle temasını takip etmemiz gerekiyor. Çocuklar ve gençlerin de yine akademik alanda, derslerine yardımcı olması amacıyla kullandıklarında yarar sağlayabiliyor" diye konuştu.
"Yapay zekayı kullanırken çocuklar kontrol edilmeli"
Çocukların yapay zeka tabanlı uygulamaları kullanırken yanlarında ebeveynlerinin de bulunması gerektiğini vurgulayan Çöp, "Psikiyatriden bazı sosyal beceri zorluğu yaşayan çocukların bu alanlarda sosyal etkileşimini geliştirmek için de yapay zeka tabanlı uygulamalardan yararlanabiliyoruz. Bu teknolojiler uygun kullanıldığında aslında eğitim ve duygusal gelişime destek sağlayabiliyor. Riskleri neler diye bakacak olursak buradaki en büyük risk nasıl kullandığımızla ilişkili oluyor. Çocuk ve ergen büyürken ve gelişirken neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmeyi çevresinden, ailesinden ya da okuldan öğreniyor. İnternet ortamında da neyin doğru neyin yanlış olduğunu ya da neyin sanal neyin gerçek olduğunu yine çevresiyle gerçek dünyayla etkileşim halindeyken öğrenebilir. Ama biz biliyoruz ki küçük çocuklar özellikle sanalı ve gerçeği birbirinden ayırt etmekte zorlanabiliyorlar. Hatta bazen bunu ergenlerde ve erişkinlerde de görebiliyoruz.
"Çocuklar yeni teknolojileri çok merak ediyorlar"
Çocukların ve ergenlerin yapay zekayı yalnızlıktan kurtulma veya kendine yeni bir arkadaş bulma amacıyla kullandığını da belirten Çöp şu ifadelere yer verdi: "Çocuklar meraklılar, yeni teknolojileri çok merak ediyorlar. Hızlı takip ediyorlar ve neler yapabileceğini görmek istiyorlar. Bu yalnızlık kısmı da işin içine giriyor. Etrafında kendi sıkıntısını paylaşabileceği bir arkadaşı yoksa, ebeveyni yoksa ya da öğretmeni ya da başka bir yetişkin yoksa onunla duygusal dünyasını paylaşarak bir arkadaş gibi kullanmaya çalışıyor. Burada yapay zeka teknolojileri insana uyum sağlamaya yönelik programlandığı için bir süre sonra gençlerin yapay zekaya karşı bağımlılığı artabiliyor. Arkadaşı yerine ya da ebeveyni yerine sadece onunla dertleşmeyi seçebiliyor. Bu da çok riskli bir durum. Diğer risklerinden biri de bu."