Haber: Murat KARABULUT
Türkiye Değişim Partisi (TDP) yöneticileri Ankara’da düzenledikleri kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. Birçok konunun konuşulduğu basın toplantısında TDP Genel Sekreteri Hasan Aydın, partinin tüzüğü, çalışmaları, yerel medyanın önemi ve Türkiye’de tarımın önemi ile ilgili açıklama yaptı.
Yerel medyayı desteklemek için Yerel Medya Bakanlığı kurmayı düşündükleri söyleyen TDP genel sekreteri Hasan Aydın, “Yerel medya Türkiye’nin geleceği açısından ve Türkiye’de demokrasinin yeniden filizlenmeye katkısı açısından çok önemlidir. Bu yüzden yerel medyayı destekleyecek bir bakanlık kurmayı düşünüyoruz. Toplumun, devletin temeli ailedir. Aile de bir düzen yoksa o toplumda bir devlet düzeni de söz konusu olamaz. Yerel medyada da durum budur. Yerel medya denetime açık bir medya organı. Yerel medyayı maddi ihtiyaçtan çıkarmanın yolu Basın İlan Kurumu’nun desteğidir” dedi.
Türkiye’de tarımsal üretimi ayaklandırmak için alım garantili üretime geçilmesi gerektiğini de dile getiren Hasan Aydın,” Yabancı tüccar ülkeye gelip ürün daha tarladayken, daldayken 5 kuruşa satın alıyor 5 liraya satıyor. Bizim ülkemizde tarım ve hayvancılık perişan durumda. Eskiden Devlet Mahsuller Ofisine buğday çuvalları ile giderdik ürün kalite kontrolü yapıldıktan sonra ürünün bedeli ödenirdi o dönem alım garantisi vardı. Alım garantisi varsa gelecek var demektir. Şu anda alım garantisi yok daha da kötüsü plansızlık var. Plansızca yapılan üretimden dolayı bu yıl az olduğu için kilosu 5 lira olan bir ürün ertesi yıl fazla üretimden dolayı tarlada çürümeye bırakılıyor” diye konuştu.
“YEREL MEDYA TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ”
Yerel medyanın Türkiye’nin geleceği ve Türkiye’de demokrasinin yeniden filizlenmeye katkısı açısından önemli olduğunu belirten Aydın, “Bu yüzden yerel medyayı destekleyecek bir bakanlık kurmayı düşünüyoruz. Toplumun, devletin temeli ailedir. Aile de bir düzen yoksa o toplumda bir devlet düzeni de söz konusu olamaz. Yerel medyada da durum budur. Yerel medya denetime açık bir medya organı. 3-4 binlik bir nüfusu olan yerde yerel gazete çıkarıyorsanız herkesin gözü üstünüzdedir ve denetim fazladır. ‘Ahmet efendinin röportajını yapayım oradan 500 lira alayım, Mehmet efendinin haberini yapayım bin lira yapayım ya da şu belediye başkan adayını takip edeyim 5 bin lira alayım’ gibi bir parasal ihtiyaçtan yerel medyayı kurtarmamız lazım. Yerel medyayı bu ihtiyaçtan kurtarmanın yolu da Basın İlan Kurumu’nun desteğidir” şeklinde konuştu.
“YEREL MEDYA ELZEMDİR, YEREL MEDYASIZ OLMAZ”
Yerel medyanın hızlı bir şekilde ciddi bir değişim yaşaması gerektiğini kaydeden Aydın,” Basılı gazete ileride yerel medyayı çok fazla sıkıntıya sokacaktır. Basılı gazete bir gün önceden kalan eski haberleri veriyor. Haber matbaaya gidiyor 1 gün sonra elimize ulaşıyor. Şu anda yeni bir haber olduğunda telefonlarımızdan bakabiliyoruz. Yerel medyanın bu yönde değişmesinde çok büyük fayda var. Yerel medya elzemdir, yerel medyasız olmaz Yerel gazetelerin çağın gelişmelerini takip etmesi gerekiyor” dedi.
“GELENEKSEL MEDYA BİTME NOKTASINDA”
‘Gazete yerine 4-5 tane internet sitesi açın ve orayı besleyin’ diyen Aydın, “Hem çok rahat bir manevra alanınız hem de daha rahat çalışma ortamınız olur. Geleneksel medya bitme noktasında. Cep telefonu olmadığı zamanlarda kış şartlarında geç gelen gazetelerden 4 günlük haberleri okuduğumuz da oluyordu. Şimdiki durum böyle değil ani haberler okuyoruz. Yeni nesil basılı gazete okuma olayına sıcak bakmıyor. Türkiye’de medya her zaman çok zayıftı. Japonya’da 14 milyon tiraj yapan gazeteler var. Cumhuriyet tarihinde gazete tirajları 4-5 milyonu geçemedi. Gazetelerin tirajlarını yükseltmek için kuponla stres bileziği, buzdolabı, araba ve televizyon gibi eşyalar hediye ettikleri bir dönem vardı. Şu anda Türkiye’deki çoğu gazetenin tirajları gerçek değildir çünkü parayla satılmıyor gazeteler bedavaya dağıtılıyor” ifadelerini kullandı.
“TARIMSAL ÜRETİMİNDE ALIM GARANTİSİ OLMALI”
Havaalanlarının yolcu garantisi ile yapıldığına işaret eden Aydın konuşmasına şu şekilde devam etti: “Şirketlere taşıdığımız yolcunun 4 katı yolcu garantisi veriyoruz ama sefer bile koyulmuyor. Zaten parayı her türlü alıyorlar. İnsanlar sefer bulmuş bulmamış çok da önemli değil buna benzer bir şekilde tarımı ayaklandırmak için alım garantisi vermeliyiz. Yabancı tüccar ülkeye gelip ürün daha tarladayken, daldayken 5 kuruşa satın alıyor 5 liraya satıyor. Bizim ülkemizde tarım ve hayvancılık perişan durumda. Eskiden Devlet Mahsuller Ofisine buğday çuvalları ile giderdik ürün kalite kontrolü yapıldıktan sonra ürünün bedeli ödenirdi o dönem alım garantisi vardı. Alım garantisi varsa gelecek var demektir. Şu anda alım garantisi yok daha da kötüsü plansızlık var. Plansızca yapılan üretimden dolayı bu yıl az olduğu için kilosu 5 lira olan bir ürün ertesi yıl fazla üretimden dolayı tarlada çürümeye bırakılıyor.”
