Nesrin Ceceli Bilkan
“ÖNEMİ OLAN ÇOCUKLARIN BAĞIMSIZ HAREKET EDEBİLMELERİ”
Çocukların aldıkları eğitim ile hayatlarında nelerin değiştiğine ilişkin açıklamalarda bulunan Bilkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada önemli olan çocukların bağımsız hareket edebilmelerini sağlamak. Çünkü burada anne babalar çocuklarının büyüdüğü süre içerisinde en iyi ihtimalle yaşlanıyorlar. Bundan dolayı önemli olan çocukların bağımsız bir şekilde hareket edebilmelerini sağlıyor olabilmek. Normal gelişim gösteren arkadaşları ile birlikte hareket etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. 2-4 yaş aralığındaki çocuklarda bu anlamda daha kolay başarı sağlayabiliyoruz. Çünkü bu yaş aralığındaki çocuklar eğitime açıklar. Biz çocuklara burada olabildiğince her şeyi tek tek anlatabiliyoruz. Örneğin siyah bir cep telefonu sizin için sıradan bir telefonken bunu özel çocuklar için söylemek mümkün değil. Yemek yemekten tuvalete gitmeye, elini yıkmaya kadar her şeyi tek tek çocuklara öğretiyoruz. Tam zamanlı bir eğitim verdiğimiz için küçük yaştaki çocuklara bunu öğretmesi daha kolay.”
ÇOCUKLARA HER ŞEY TEK TEK ÖĞRETİLİYOR
Çocuklara motor becerileri, taklit, eşleşme gibi yöntemlerle her şeyi tek tek öğrettiklerini ifade eden Bilkan, “Süreç içerisinde baktığınızda bizim için sıradan olan şeylerin aslında ne kadar sıra dışı olduğunu fark ediyoruz. Ama bu çocuklar için öyle değil. Şuan bulunduğumuz oteldeki ışıklar, sandalyeler, kapı ve daha birçok şey onlar için farklı. Bizim şöyle bir avantajımız var. Çocukları bizde eğitim alan aileler tek bir yerden her şeyi satın aldıklarından dolayı daha rahat ediyorlar. Öbür türlü yüzme, ata binme, rehabilitasyon gibi birçok konu için birçok yeri tek tek gezmeleri gerekiyor. Ama bizim okulda bunların hepsi birden çocuklara veriliyor. Böylelikle verimlilik daha yüksek olduğundan dolayı ailelerin de içi raht ediyor” diye konuştu.
HER ÇOCUĞA YETENEĞİNE GÖRE GÖREV VERİLDİ
Gösteride 25 çocuğun olacağını söyleyen Bilkan çocukların şiirler okuyacaklarını, step gösterilerinde bulunacaklarını söyleyerek her çocuğa bir görev verdiklerini ve onları kendi becerilerine göre gösteride görevlendiklerini söyledi.
Özel çocuğa sahip olan ailelerinin yaşamlarının zor olduğunu ifade eden ve bir ömür boyu çocukla ilgilenmesi gerektiklerini söyleyen Bilkan, “Aileler genelde çocuğa tanı olarak bakıyor, biz ise ‘çocuk’ olarak bakıyoruz. Örneğin çocukları buz patenlerin götürüyoruz, şuan ise 28 çocuktan 20’si bağımsız olarak buz pateni yapabiliyor. Şunu da söylemek gerekir ki çocukları eğitim için götürdüğümüz yerlerde bazı durumlarda önyargı ile karşılaşabiliyoruz. Ama bazı yerlerde de tam tersini yaşayıp çok sevecen duygularla karşılaştığımız olabiliyor” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARA NELER YAPABİLECEKLERİNİ ÖĞRETMELİYİZ”
Genelde bu tür durumlarda farkındalığın artırılmasından bahsedildiğini ifade eden Bilkan, esasında o farkındalığa herkesin erişmesi gerektiğini söyledi. Özellikle özel çocuğa sahip olan ailelerin neler yaşadıklarını, toplum olarak onlara nasıl bir destek verilmesi gerektiğini herkesin öğrenmesi gerektiğini de ifade etti.
Güzel işler yaptıklarını düşündüğünü ifade eden Bikan, “Ailelerin, çocukların güzel işlerin yapılmasına ihtiyaçları var. Ailelerin en büyük handikapları ise çocuklarının neler yapabileceğine inanmamaları. Örneğin biz buz patenine gideceğiz dediğimiz zaman ‘yok canım, buz pateni mi’ diye tepki verdikleri oluyor. Ama denemeliyiz ve onlara neler yapabileceklerini öğretmeliyiz. Çünkü o çocuklar bize o kadar çok şey öğretiyorlar ki. Emek verildiğinde, uğraşıldığında muhakkak bunu karşılığı alınıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.
(Türkan ÇATAL YILDIZ)
Muhabir: TE Bilisim