Züleyha KANDÖKER YİĞİT

Çocuklar, anne-babaların üzerine titrediği en değerli varlıklarıdır. Özellikle bebeklikten ergenliğe kadar olan süreçteki ebeveyn çocuk ilişkisinin, yetişkinlik döneminde çocuğun hayatına büyük etkisi oluyor. Anne ve babadan çocukluktan itibaren öğrenilenler, bir bireyin hayata bakışı, hayattaki duruşu, karakteri, diğer insanlarla olan ilişkileri gibi önemli konularda belirleyici rol üstleniyor. 

Ebeveyn-çocuk ilişkisinde açık iletişimin önemine değinen Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, konuyla ilgili şunları söyledi: “Çocuklarımızla kurduğumuz ilişkinin onların bütün çocukluk ve yetişkinlik hayatını etkileyecek olmasını göz önünde bulundurarak onlara bazı değerleri kendi ilişkimiz içerisinde öğretebilmemiz gerekiyor. Bunların başında sınırlara gösterilen özen, birbirine duyulan saygı, hiç çekinmeden dile getirilen takdir, iletişim içerisinde aktarılan kabul ve tabii ki koşulsuzca verilen sevgi geliyor. Biz çocuklarımızı oldukları halleriyle sevdikçe, onları güçlü ve zayıf yanlarıyla kabul ettikçe, onlarla açık bir iletişim kurarak kendi sınırlarımızı ortaya koyup onların da sınırlarına saygı gösterdikçe çok daha dayanıklı, mutlu ve sağlıklı çocuklar yetiştiriyoruz.”

Mükemmel Olmaya Çalışmayın, Kendiniz Olun

Ebeveynlikte kişinin kendi ile ilgili fark etmediği durumları da keşfedebildiğinin altını çizen Gizem Sürenkök, “Çocuklarımız ilerleyen yıllarda hem akademik hayatlarında hem iş yaşantılarında hem romantik ilişkilerinde hem arkadaşlıklarında hem de kendi ebeveynliklerinde bizden öğrendikleri değerleri sürdürüyorlar. Bizim onlara aktardıklarımız, onların zihninde her daim bir yer ediniyor ve onlarla bir ömür boyu kalıyor. Bu sebeple onlara verdiğimiz mesajlara, onların kendi kimlikleri ve öz değerleriyle ilgili yaptığımız yorumlara, onlara aşıladığımız gelecekle ilgili hedef ve kaygılara yakından bakabilmemiz lazım.

Ebeveynlik çok zorlu ama bir o kadar da aydınlatıcı ve geliştirici bir deneyim. Kendimiz gibi olabildiğimiz, kendimiz gibi kalmaya da alan açabildiğimiz, kendimizi yapabildiklerimiz için takdir edebildiğimiz, çocuğumuza kendi kapasitemiz içerisinde elimizden gelenin en iyisini sunduğumuz ama mükemmel olmaya çalışmadığımız bir ebeveynlik hem bize hem çocuklarımıza çok iyi gelecek” dedi.

Editör: Hüseyin Çözen