Haber: Kadir GÜRHAN Kurtuluş Parkı’nın yeniden işlevlendirilmesine yönelik TED Üniversitesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokole yönelik tepkiler devam ediyor. Protokole tepki göstermek için bir araya gelen Mimarlar Odası Ankara Şubesi üyeleri yaptıkları basın açıklaması ile protokolden vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Grup adına açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bu bir üniversitenin kamusal alana sızma hareketidir. Bugün burayı yarın çift katlı otoparkı isteyecekler. Parça parça ciğerlerimize sızacaklar. Bu belediyeye Ankaralılar bunun için oy vermedi. Bizim nefes koridorumuzu kime verirseniz verin, konu nefes koridorumuz olursa babamızın oğlu da olsa karşı çıkarız” diye konuştu.  Candan, “Bu kamusal alanım birinci derecede sorumlusu Büyükşehir belediyesidir. Sadece TED e çağrı yapmıyoruz. Onlara da çağrı yapıyoruz. Bu kamusal alanı bir özel üniversitenin işgal alanına açamazsınız” dedi. Protokole tepki göstermek isteyen STK ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi üyeleri TED üniversitesi önüne gelerek basın açıklaması yapmak istedi. Basın açıklamasına polis tarafından izin verilmeyince, planan basın açıklaması Kurtuluş Parkı’nın içinde yapıldı.  “BU BİR VAKIF ÜNİVERSİTESİNİN KAMUSAL ALANA SIZMA HAREKETİDİR” Protokolün birçok uzman tarafından değerlendirildiğini ve hukuka aykırı bulunduğunu ifade eden Candan, “Kurtuluş parkının herhangi bir üniversite ile geleceğinin değerlendirilmesi söz konusu olamaz. Burası birinci derecede bir sit alanıdır. Burasının korunması Büyükşehir’in görevidir. Bu protokolün iptali için dava açtık. Bu bir vakıf üniversitesinin kamusal alana sızma hareketidir. Bugün burayı yarın çift katlı otoparkı isteyecekler. Parça parça ciğerlerimize sızacaklar. TED üniversitesinin kaldırımında duramıyoruz. Bu yaklaşım ortadayken üniversite halka nasıl açık derslik oluşturacak? Bu belediyeye Ankaralılar bunun için oy vermedi. Bizim nefes koridorumuzu kime verirseniz verin, konu nefes koridorumuz olursa babamızın oğlu da olsa karşı çıkarız” diye konuştu.  TED Üniversitesi’nin kendi sitesinde yapılan protokolle alakalı Ankara’ya vefa borcunu ödemek istediğini yazdığını hatırlatan Karakuş, “TED Üniversitesi Ankara’ya vefa borcunu ödemek istiyorsa şu anki binalarını da kamusal kullanım için bıraksın” dedi. “BEN MANSUR YAVAŞ’A KENT ORMANI YAPMAYI VADETTİĞİ İÇİN OY VERMİŞTİM” 45 yıldır o mahallede yaşadığını ve sürekli de kurtuluş parkını kullandığını ifade eden bir yurttaş ise şunları söyledi:  “Kurtuluş Parkı’ndan başlayıp Abdi İpekçi Parkı’nı ve Adliye’yi de içine alarak AKM’ye kadar uzanan bir kent ormanı vaadi vardı. Mansur Yavaş’a oy vermemin tek nedeni buydu. Her gün iki saatimi geçirdiğim parkı elimizden olacakmış. Vah olsun Mansur Yavaş’a.” “BİZ SEÇİLMİŞ İNSANLARIZ, BİZİ ATANMIŞ İNSANLARLA MUHATAP ETMESİNLER” Yapılan konuşmaların ardından söz alan ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkan Yardımcısı Çetin Ünal imzalanan protokol hakkında açıklamalarda bulunmaya çalıştı. Protokolün kamu yararına uygun olduğunu iddia eden Ünal’a hem vatandaşlardan hem de Mimarlar Odası’ndan tepki geldi. Ünal’ın alandan ayrılmasından sonra açıklamalarda bulunan Candan, “Biz seçilmiş insanlarız. Bizi atanmış insanlarla muhatap etmesinler. Bir beklentisi olmayanların değil seçilmişlerin bizimle muhatap olmasını istiyoruz. Kurtuluş Parkı kesinlikle korunması gereken alandır. Buraya bir çivi bile çakamazsınız. Bu protokolün altında Büyükşehir belediyesi başkanının ismi var. Buraya bir memur değil imzası olanın gelmesi gerekir. Babamızın bile adamı olsanız yanlış yaptığınız zaman karşınızda olacağız. Bizim nefes alanımızı yok edemezsiniz. Ben bilirim ben yaparım sizin varlığınız bizim için önemli değildir diyemezsiniz” açıklamasında bulundu.  “PİKNİK YAPTIĞIMIZ YER, NEFES ALANIMIZ, ÇOCUKLARIMIZI GETİRDİĞİMİZ YER..” Candan, “Bu protokolü iptal edin. TED’e bir daha çağrı yapıyorum. Bu kentin parası ve yerel yönetimlerin kadroları var. Verin sorumluluk yapsınlar. Temizlikse temizlik yapalım. Bir şey gerekiyorsa Mimarlar odası bu süreçte yardımcı olmaya hazır. Bir belediye bu kentin anası ise parkına, yollarına ve ormanına sahip çıkmalı. Bu alanları iktidara teslim edemezsiniz.  Piknik yaptığımız yer, nefes alanımız, çocuklarımızı getirdiğimiz yer. TED üniversitesinin parası var diye buralara inşaatlar yapacak diye, bizim paralarımız yok diye nefes kanımızı kimseye peşkeş çekemezsiniz” ifadelerini kullandı.  “KURTULUŞ PARKI ANKARALILARINDIR” “Protokoldeki 13’üncü madde açıklanamaz. Hangi taraf açıklarsa suç işlemiz oluyor. Kurtuluş parkı Ankara halkının nefes alabildiği, oksijen aldığı tek parktır. Bu park, aynı zamanda hava kirliliğini de engelliyor. Böyle bir parkın üniversiteye açılması demek, zamanla halkın buraya girmemesi demek. Kurtuluş parkı Ankaralılarındır. Bu parkın bir özel üniversiteye açılmasına izin vermeyeceğiz. 28 yıldır ağaçları halkımıza ücretsiz olarak tanıtıyoruz. Ve hepsini bu parkta yapıyoruz. Zamanla bu parka fotoğraf bile çekmeye gelemeyeceksiniz.”