“TAMAMEN YERLİ ÜRÜNLERLE İŞİMİZİ YAPIYORUZ”
Dolardaki kur farkı işlerinizi nasıl etkiledi?
Biz yurt dışından çok mal almayız. Tamamen yerli ürünlerle işimizi yapıyoruz. Deriyi Bolu Gerede tarafından getiriyoruz. Deriler profesyonel ustalar tarafından yapılıyor, renklendiriliyor. Onları Buralardan temin ediyoruz. Kırık dökük olan parçaları ise Türkiye’de ve elimizde bulunan parçalarla tamir edebiliyoruz. Yani biz burada yurt dışından alımı da durdurduk. Parça siparişlerini durdurduk. Parçaları daha ucuza tamir ederek eski haline getirebiliyoruz. Bu durum artan veya azalan kurdan fazla etkilenmememizi sağlıyor. Ancak aracın dışına bir işlem gerekiyorsa o zaman bir alım gerçekleşebilir ama bu da yüzde 20 civarıdır. Yüzde 80 ise yine yerli malını kullanıyoruz.
“MÜŞTERİMİZE SIFIR ARACA BİNME HİSSİYATI YAŞATIYORUZ”
Bir araç size geldiğinde kaç lira ödeme ile buradan ayrılıyor?
Küçüköz, “Bir araç bize geldiğinde öncelikle aracın neye ihtiyacı olduğuna bakarız. Mesela aracın göğsü çatlamıştır. Zaten Almanya’da üretilen araç Türkiye coğrafyasına göre üretilmiyor. Oradan Urfa ya da Diyarbakır’a gelen bir araç sıcağa dayanmıyor ve çatlıyor. Daha çok soğuk hava iklimine göre üretim yapılıyor. Biz de bu çatlamış parçaları bizim coğrafyaya uygun olarak üretilmiş malzeme ile üzerini restore edip geri kapatıyoruz. Araç bu şekilde 12 yıl devam edebiliyor. Bizim ve müşterilerimiz için önemli olan görselliktir. Aracın görseli bozulduğu zaman biz o görseli yeniliyoruz. Müşterilerimize sıfır araca binme hissiyatını yaşatıyoruz. Müşterilerimiz 100 bin bandındaki bir araca 5-7 bin gibi bir rakam ayırdıklarında, biz o aracı buradan sıfır gibi çıkartabiliriz. Atıyorum araç 500 bin civarında bir araçtır bu fiyat 10 bin civarına çıkıyor. Yine 10 bin TL’yi geçmiyoruz. Çünkü değişim yapmıyoruz, tamir yoluna gidiyoruz. Bir nevi sanat uyguluyoruz” dedi.
“EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ İSTİHDAMDIR”
Her sektör gibi ara eleman sıkıntısı yaşıyor musunuz?
Bizim gibi insanlar çok fazla kalmadı. Yeni usta yetiştiremiyoruz. En önemli sorunumuz istihdamdır. Gençler bu işleri alt tabakadan bir işmiş gibi görüyorlar. Bu işleri önemsemiyorlar. Herkes oğlunun doktor, avukat ve mühendis olmasını istiyor. Herkes mühendis olursa marketteki reyona kim bakacak, araçları kim tamir edecek, mobilyaları kim zımparalayacak? Bu mesleklere ihtiyacımız var. Meslek liseleri bu yüzden var. Bu mesleklerde çalışanlar bir doktor kadar kazanmıyor mu? Kazanabilir. Hatta biraz zanaatı varsa daha fazla kazanabilir. 15-20 bin arasında kazanan bir ustadan bahsediyorum. Bizim meslekte yarını pek düşünmeyiz. Çünkü bizim meslekte hep bir iş, sürekli bir talep var. Bu yüzden para sıkıntısı pek çekilmez. Görsellik çağındayız bu da bizim mesleği daha önemli kılıyor.
“PANDEMİ İŞİMİZİ OLUMLU ETKİLEDİ”
Pandemi sizin mesleği nasıl etkiledi?
Pandemi ile birlikte AVM’ler kapatıldı, hafta sonları dışarı çıkmak yasaklandı, okullar kapatıldı kısacası her yer kapalı kaldı. Bu nedenlerden dolayı insanların parası ceplerinde şişti diyebiliriz, yani paralarını harcayamadılar. İnsanlar harcayamadıkları paralarını dışarıda kullandığı araca harcamak zorunda kaldı. Çünkü otomotiv sektörü çalışıyordu. Virüsün bulaşma riskinden korkan insanlar toplu taşıma yerine daha çok özel araçlarına yöneldiler. Bu süreçte araçları müşterilerin kapısından çekici ile aldık, yine aynı şekilde kapılarına bıraktık.
“GENÇLERİMİZ BU İŞE MAALESEF SICAK BAKMIYORLAR”
SYS Garage olarak hedefleriniz nelerdir, insanlar sizi neden tercih etsin?
SYS Garage olarak bizim vizyonumuz öncelikle daha fazla insan yetiştirmektir. Ustalarımızı istediğimiz şekilde yetiştirebilmek önemlidir. Çünkü sektör bu hizmete aç. Sadece Ankara’da 2,5 milyon araba var. Türkiye genelini ise siz düşünün. 2,5 milyon arabanın yaklaşık 1 milyonu eski arabadır. Bu arabaların tamirata ya da tadilata mutlaka ihtiyacı var. Burada bizim en önemli sorunumuz olan ustalık ortaya çıkıyor. Bizim hedefimiz bu ustaları bulup, kendimiz gibi sanatkar bir şekilde yetiştirip daha büyük yerde daha çok araca hizmet verilir hale getirmektir. Usta yetiştirmek istiyoruz ama gençlerimiz bu işe maalesef sıcak bakmıyorlar. Bazı işlerin çıraklığında pek para kazanılmaz ama işi öğrendikten sonra istedikleri paraları kazanabildiklerini kendileri görecekler. Yurt dışından çok teklif alıyoruz. Bizi sosyal medya üzerinden bularak yurt dışına çağırıyorlar. Gençler usta olup kendilerini kanıtladıktan sonra yurt dışına da gidebilirler. Yaptığımız işin eşi benzeri yok. Gençlere çağrımdır; gelsinler kendilerine istihdam sağlayabiliriz. Biz sadece araçlara değil, otele, camiye de cam fil takıyoruz. Sıcak yerlerde cam film yaparak yaklaşık yüzde 15 civarında enerji tasarrufu sağlıyoruz. Cam filmi bir kere yapılır ve 10 yıl garantisi vardır. Bir cam film 10 yıl boyunca size tasarruf sağlayacaktır. O yüzden gençlerin bu işe girmesini istiyoruz. Çünkü her yerde çalışabilir ve iş bulabilirler.
Müşteri memnuniyetine de önem veriyoruz. Değişim yaparken tamamen müşteri görüşlerine önem veriyoruz. Karşılıklı görüş alışverişi sonucunda aracı tadilattan geçiriyoruz. Müşteri memnun kalmadığında ise aracı değiştirip yeniden yapabiliyoruz. Müşterilerimizin bu işi yapmaya karar verdikten sonra ilgili firmalar hakkında internet ortamında yapılan yorumları okumasını tavsiye ediyorum. Sektörde ne kadar eski olduğuna bakılabilir. Bu şekilde doğru adres tercih edilmiş olur.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Gençlerimizin ihtiyacımız olan bu sektöre yönelmeleri gerekir. Biz insanlara istihdam yaratmak istiyoruz. İşlerimizi büyütüp herkesin sorununu çözmek istiyoruz. Milli bir ruhla tamamen kendi içerimizde kendi sorunlarımızı çözebilir hale gelmek istiyoruz. Asla yurtdışından bir parça ya da ithal ürün istemiyoruz. Kendine güvenen ben bu işi yapabilirim diyen herkesi çalışmaya bekliyoruz.
Muhabir: TE Bilisim