Bulaşıcı hastalıklar ve virüsler ile mücadele etmenin yolu aşılanmaktan geçiyor. Aşının tarihi çok eskilere dayansa da büyük toplulukların aşılanması 20. Yüzyıl içinde gerçekleşiyor. Bundan yaklaşık 300 yıl önce insan ömrünün ortalama 30 yıl olmasının birçok nedeni var. Hastalıkların çözümsüz olması bunun başında geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl en az 2-3 milyon insan aşılama sayesinde ölümden kurtuluyor. Yani aşılar hayat kurtarıyor. İnsanları en çok öldüren geçmiş zaman hastalıklarından çiçek, difteri, boğmaca, kızamık, çocuk felci aşı sayesinde bugün korktuğumuz hastalıklardan değil. Toplum bağışıklığını sağlamanın en önemli yolu aşı…
Dünyada aşı çalışmalarını ve aşılamayı başlatan olay Çiçek hastalığı… Toplumsal aşılamayı ilk olarak Çinliler kullanmıştır. Tarihe göre Çinliler 15. Yüzyılda variolasyon isimli bir teknik ile çiçek aşısını kullandılar.
Ancak Dünya da aşılamanın tarihçesi Çiçek hastalığıyla beraber başlar. Aşılamayı ilk kullanan toplum Çinlilerdir. Kayıtlara göre Çinliler 15. Yüzyılda variolasyon denen bir teknikle çiçek aşısını kullandılar. O zamanların koşulları ile birbirinden farklı olduğu için aşılama teknikleri de farklı. Aşılama kısacası bir hastalığa karşı kişinin bağışıklık kazanması olarak tanımlanıyor. Çinliler 15. Yüzyılda bu aşılamayı farklı şekillerde yapmıştır. Çiçek hastalığı geçiren bir kişinin derisindeki lezyon ya da yara kabuğu, bir pamuğa değdirilmekte ve bu pamuk daha sonra sağlıklı bir insanın burnuna değdirilerek aşılama yapılıyormuş. Bugünkü gibi laboratuvarlar, fonlar yok yani. Hastalığı sağlıklı bir insanın hafif şekilde atlatması da bir aşılama yöntemidir. Kullanılan bir diğer yöntem ise hastalığı yeni atlatmış bir kişinin kıyafetleri sağlıklı bir insana giydiriliyor ve aşılanması sağlanıyordur. Bu şekilde aşılanan kişiler yaklaşık bir hafta içinde ateşleniyor ve hafif bir hastalık geçirip çiçeğe karşı bağışık hale geliyordu. Çinliler bu basit uygulama ile binlerce hayat kurtardılar.
Aşı herkese yapılmazsa maalesef etkili olmuyor. Virüsün etkisini kaybetmesi herkesin aşılanması ile mümkün. Örneğin hayvanlara uygulanan kuduz aşısı günümüzde sokaklarda kuduzlu hayvan görmemizi sağlıyor. Ama bunun nedeni hayvanların çoğunun aşılanmış olması. Örneğin evde bakılan kedilere bazı aileler nasıl olsa dışarıya çıkmıyor, kuduz aşısı olmasına gerek yok diye düşünüyor. Bir hayvanın bile virüse karşı bağışık olmaması yayılımı tekrar başlatabilir. Bu nedenle Covid-19 ile mücadelede herkes aşılanmazsa yayılım devam edebilir. Bulaşıcı hastalıkları bitirmenin tek yolu toplumsal bağışıklığın kazanılması…