15. yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişe geçtiği, Doğu Avrupa’nın ise sürekli tehdit altında yaşadığı bir dönemdi. Bu dönemin en dikkat çeken çatışmalarından biri, İstanbul’u fetheden büyük Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmet ile Eflak’ın zalim yöneticisi olarak tanınan Vlad Tepeş, nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda (Dracula), arasında yaşandı. Bu mücadele, yalnızca bir toprak kavgası değil, aynı zamanda iki farklı yönetim anlayışının, korkunun ve güç arzusunun çarpışmasıydı.

Vlad Dracula, Eflak’ta hüküm süren bir Hristiyan prens olarak, gençliğinde Osmanlılara rehin verilmişti. Bu dönemde Edirne’de, Fatih Sultan Mehmet ile birlikte büyüdüğü ve eğitim aldığı bilinmektedir. Ancak bu ortak geçmiş, ileride yaşanacak acımasız savaşları engellemedi.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethinden sonra Balkanlar’daki Osmanlı etkisini pekiştirmek amacıyla Eflak üzerindeki denetimini artırmak istiyordu. Vlad ise Osmanlı’ya boyun eğmek istemiyor, bağımsızlığını kanlı yöntemlerle savunuyordu. En bilinen hikâyelerden biri, Vlad’ın Osmanlı elçilerini kazığa oturtmasıdır. Bu olay, iki lider arasında açık bir düşmanlığın başlangıcı oldu.

1462 yılında Fatih Sultan Mehmet, Vlad’a karşı büyük bir sefer düzenledi. Osmanlı ordusu Eflak’a ilerlerken, Vlad gece baskınları ve gerilla taktikleriyle karşılık verdi. Ancak en çok yankı uyandıran olay, Vlad’ın binlerce insanı kazığa oturtarak Fatih’i psikolojik olarak yıldırmaya çalışmasıydı. Rivayete göre Fatih, bu korkunç manzara karşısında şaşkınlıkla, "Bir milleti böyle yöneten biriyle ancak zor savaşılır" demiştir.

Savaş sonunda Vlad Dracula, Osmanlı karşısında tutunamadı ve kaçmak zorunda kaldı. Bir süre sonra Macaristan’da hapsedildi. Fatih, Eflak’ı kontrol altına alarak kendi desteklediği birini voyvoda ilan etti. Vlad ise yıllar sonra tekrar Eflak tahtına geçmeye çalışırken hayatını kaybetti.

Bu tarihi mücadele, hem Doğu hem Batı literatüründe derin izler bıraktı. Vlad Dracula, Batı’da bir direniş kahramanı, Osmanlı kaynaklarında ise zalim ve korkunç bir figür olarak anıldı. Fatih Sultan Mehmet ise bu zorlu düşmanı dize getiren kararlı lider olarak tarih sahnesinde yerini aldı.




