Çocukluğumuzdan itibaren büyüklerimizden sıkça duyduğumuz "yerdeki ekmeği alıp öpüp koyma" geleneği, aslında çok derin bir tarihsel anlam taşıyor. Bu davranışın kökeni, binlerce yıl öncesine, Sümerler’e kadar uzanıyor. Peki, neden ekmek diğer yiyeceklerden daha kutsaldır?

Ekmek neden kutsaldır?
Ekmek, tarihteki ilk uygarlıklardan biri olan Sümerler'de kutsal bir öğe olarak kabul ediliyordu. Tarımın henüz keşfedilmediği dönemde insanlar avcı-toplayıcı bir yaşam sürüyordu. Ancak, bu düzen çok verimsizdi. Ekmek, tarımın başlamasıyla birlikte insanlara büyük bir yenilik getirdi. Tarım sayesinde insanlar yiyeceklerini güvenli bir şekilde depolamaya başladı ve ekmek, hayatlarını kolaylaştıran bir gıda maddesi haline geldi.

İlk ekilen buğday türlerinden olan emmer buğdayı, yaklaşık 10-12 bin yıl önce Mezopotamya’da ekilmeye başlandı. Buğday, doğada kendiliğinden çoğalan bir bitki olduğu için tarım yapmayı kolaylaştırdı. İnsanlar, buğdayı öğütüp ekmek yaparak uzun süre aç kalmadan yaşayabiliyorlardı. Bu keşif, tarımı ve dolayısıyla yerleşik hayata geçişi başlattı. Ekmek, insanların göçebe yaşam tarzından yerleşik düzene geçmesine olanak sağladı.

Ekmek savaşlarda ne rol oynadı?
Ekmek, insanların sadece karnını doyurmasını sağlamakla kalmadı, aynı zamanda büyük orduların kurulmasına da yol açtı. Artık büyük ordular, ekmek sayesinde uzak yerlere seferler düzenleyebiliyordu. Ekmek, bir anlamda mobil enerji kaynağı haline gelmişti. Bu durum, büyük savaşların ve imparatorlukların kurulmasına zemin hazırladı.

Ekmek ve yazının bulunması
Yazının ilk örnekleri de ekmek sayesinde ortaya çıkmıştır. Tarım devrimiyle birlikte nüfus arttıkça, insanlar arasında ticaret ve vergi işlemleri başladı. Sümerler, bu işlemleri takip etmek amacıyla ilk yazılı sembollerini geliştirdiler. Bu semboller zamanla yazıya dönüşerek, tarih boyunca insanlık için büyük bir dönüm noktasını oluşturdu.





