Turistlerin virüs taşımadığı garip bir dönemden geçiyoruz. Tüm turistik bölgelerde çalışan yine çalışıyor, gezen turistler keyiflerine bakıyor. Pandeminin yıkıcı etkilerinden fazlasıyla payına düşeni alan ekonomi bir şekilde yeniden güçlenmeye çalışıyor. Yayınlanan bir fotoğrafa durumu fazlasıyla acı şekilde gözler önüne serdi. Bir otel terasında yemek yiyerek eğlenen turistler ve otelde çalışan bir kadın aynı kare içinde yer aldı. Kahkahalarını fotoğraftan bile duyabildiğimiz turistlerin yanında yorgunluktan halsiz bakan bir kadın… Durum ancak bu kadar net anlatılabilirdi. Fotoğrafı çeken muhabire sinirlenenler var. ‘Sen ne yapmaya çalışıyorsun’ diye soruyorlar. Fotoğrafı çeken kişinin hiçbir art niyeti yok sadece bazı gerçekleri gözle görmemizi sağladı. Fotoğraf uluslararası medyada da yer aldı. Türkiye nasıl göründü hepimiz tahmin ediyoruz. Sen kendine değer vermezsen başkası hiçbir şekilde değer vermez durumunu yaşıyoruz maalesef ki. Önce kendimizi değerli kılmalıyız ki başkaları da bizi değerli görsün. Yoksa eğlenen insanların yanında nasıl bir hayat mücadelesi verdiğimiz ortada.
Son bir yıldır dünyanın gündeminde pandemi var. Koronavirüs ilk çıktığında insanlığın sonu mu acaba diye düşünenler vardı. Kontrol altına alınamıyor ve çözümü yok… Doğa bizden intikam alıyor diye de düşündük bir dönem. Aslında dünyayı uzun süredir tehdit eden daha önemli bir durumun içindeyiz sürekli. Küresel ısınma… Tehdidi geçmiyor ve geçecek gibi de görünmüyor. İnsanların faaliyetleri sonucu artan karbondioksit emisyonları dünyanın sürekli olarak ısınmasına neden oluyor. Çevre kirliliği, hava kirliliği, hayvan katliamları devam ederken hala suçluyu bulmaya çalışıyoruz. Bazı markalar farkındalık yaratmak için reklam kampanyaları düzenliyor fakat çevreye en büyük zararı büyük üreticiler veriyor. Öncelikle onların farkında olması gerekiyor. Dünyaya ve insanlığa tehditler maalesef bitecek gibi görünmüyor. Yeni nesli nasıl bir gelecek bekliyor tahmin etmesi zor değil. Bilinçli bireyler olmaz, bilinçli bireyler yetiştirmek hepimizin elinde…

Editör: TE Bilisim