Tarihsel olarak büyük öneme sahip olan doğal taşlar günümüze kadar önemini koruyarak devam etmiştir. Doğal taşlar hem vatandaşlar için hemde Osmanlı padişahları için hem şifa hem de cesarat kaynağı olmuştur. Birçok faydası bulunan doğal taşların özellikle ülkemizde bilinçaltı terapistleri ile şifa kaynağı olması gittikçe yaygınlaşıyor. Gazetemiz haber müdürü Kadir Gürhan bilinçaltı terapisti ile gerçekleştirdiği söyleşi de birçok önemli noktaların altını çizdi. 

Terapist Özben Durak şu noktaların altını çizdi: Yeryüzü çekirdeği sürekli hareket hâlindedir. Magma dış yüzeye çıkmaya çalışırken soğuyup çeşitli minerallerle birleşerek doğal taşları meydana getirir. Bu taşlarsın oluşumu milyonlarca yıl sürerken taşlar içlerinde manyetik enerji depolamaya ve bu enerjiyi her an arttırmaya devam ederler. Taşların insanlara iyi gelmesinin sebebi taşlardaki mineraller ve manyetik enerjileridir. Biliyorsunuz ağız yoluyla pek çok vitamin alırız. Ben doğal taşları gerek bileklik gerek kolye, yüzük ya da küpe olsun tene değerek vücuda giren vitaminler olarak nitelendiriyorum. Takı olarak kullanılmadığı zamanlarda taşın ham kütlesi bulunduğumuz odaya, iş yerine veya başucumuza konulduğu zaman da solunum yolu ile de doğal taşın faydasından yararlanılabilir. Her hastalığına iyi gelen mineraller vardır. O mineralleri barındıran doğru doğal taşı kullanmak çok önemlidir. Eskiden Osmanlı zamanında doğal taşlara çok önem verilirdi. Hatta padişahların kavuklarında yakut ve zümrüt taşı olurdu. 

Bu taşların enerjisi gücü ve iktidarı sağlardı. Ayrıca kalkan gibi kişiyi psişik saldırılardan korurdu. Parmaklarında çeşitli doğal taş yüzükler olurdu. En çok da lâl taşı kullanılırdı. Lâl taşı takan kişinin arkasından kimse iş çeviremez ve kimse o kişiye yalan söyleyemezdi. Ayrıca lâl taşının bilgi çekme özelliği vardır. Öğrenilmek istenen her bilginin cevabını bir şekilde kişinin karşısına çıkartır. Osmanlı padişahları yabancı heyetlerle görüşlerken, çeşitli törenlerde, önemli anlaşmalar yapılırken kaşıkçı elmasını el ve boyun bölgesinde aksesuar olarak bulundururlardı. Doğal taşların öneminden ve faydalarından Mevlana’nın Mesnevi’sinde, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetnâme'sinde ve başka eserlerde de bahsedilmektedir.  Eskiden bu denli önemli olan doğal taşlar zamanla bizlere unutturuldu. Ama yeniden eskiye dönüş başladı. Bu konuda bilgili ve uzman kişiler dünyanın dört bir yanında, özelikle Türkiye'de doğal taşların önemini yaymaya ve unutturulan bilgileri yeniden hatırlatmaya çalışıyorlar.

Doğal taşlara ve onların faydasına, şifasına güvenin..