Geçtiğimiz hafta meslek hayatımın ilk özel haberini yapmak üzere Sayın Murat Karayalçın’la uzunca bir söyleşi gerçekleştirdik. Çocukluğumdan bu yana tanıdığım, takip ettiğim bir isimle bu sefer mesleki bir söyleşi yapacak olmak beni oldukça heyecanlandırmakla birlikte, çıkmış olduğum yolda ilk adımlarıma kendisinin eşlik ediyor olması ve yaptığımız röportajı tarihe geçmek de doğrusu beni çok mutlu etti. 

Röportaj yapma isteğim üzerine bana kıymetli vaktini ayırıp, nazik karşılaması ve başından sonuna tüm içtenliği ile sorularımı yanıtlaması dolayısıyla bir kere de bugün, köşemden kendisine teşekkür etmek isterim. 

Tüm bilgi ve birikimi, Türkiye siyasi tarihinde aldığı tüm önemli görevlere rağmen, alışılmışın aksine oldukça alçak gönüllü, nezaket sahibi bir devlet insanı nasıl olunur bir kere daha gösterdi kendisi. Dilerim Sayın Karayalçın’ın bu duruşu, kendisinden sonra gelen nesillere de, makam ve mevki sahibi olmaktan çok daha kıymetli olan mevzunun, karşındaki insanı dinlemek, anlamaya çalışmak ve mevkilerin geçici fakat bu duruş karşısında duyulan saygı ve sevginin kalıcı ve kıymetli olduğunu gösterir. 

Dünya siyasetini de oldukça yakından takip eden Karayalçın, yaptığımız söyleşide, Türkiye’de birçok kişinin önemsediği kavramlardan olan hukuk devleti ve demokrasi kavramları için, “Bu kavramlar bizim yaşam gerekçemiz, varlık nedenimiz”, “Hukuk devletini bir anlamda gelecek güvencemiz olarak görüyorum” dedi. 

Katılımcı demokrasinin ne kadar gerekli ve önemli olduğuna da dikkat çeken Karayalçın, halkın mutlaka devlet erklerinin içine girmesi gerektiğini de belirtti.

Bu vesile ile bir kez daha temsili demokrasiye güzel bir alternatif oluşturan katılımcı demokrasi nedir gelin beraberce bakalım: 

Katılımcı demokrasi, yurttaşların hayatlarını, yaşamlarını ilgilendiren konularda alınacak kararlara aktif bir şekilde katılmalarıdır. Yrd. Doç. Dr. Fatih Turan YAMAN, dergipark’ta yazmış olduğu makalede katılımcı demokrasi için;  “Temsili demokratik sistemi gerekli kılan tüm koşulları dikkate alan ve temsil sisteminin işletilmesine yardımcı olan mekanizmaları kabul eden bir anlayış içinde doğrudan demokrasi talebini mümkün olan en üst düzeyde dile getirme, var olan demokratik yapıları daha katılımcı bir sisteme olabildiğince yaklaştırma çabasıdır. Katılımcı demokrasi fikri temellerini klasik demokrasiye (antik site yönetimlerine) dayandırmakta ve klasik demokrasinin yücelttiği halk egemenliği, katılımcı yurttaşlık, ortak fayda, uzlaşma gibi bir takım değerlerine günümüz koşullarına göre yeniden anlam kazandırmaya çalışmaktadır. Bu manada katılımcı demokrasi ideal demokrasiyi arzulayan bir siyasal yapıyı öngörür. Buna göre, halkın sürekli olarak kendini ilgilendiren politikalarda söz sahibi olabilmesi ve çeşitli yollardan siyasete en geniş biçimde katılabilmesi sağlanmalıdır” diyor. (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/400859)

Dilerim yurttaşlar olarak bizler, ülkemizde temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçişi talep edebilir ve bu geçişi sağlayabiliriz. Böylece, temsili demokrasinin yetersizliklerini giderebilir, temel hak ve özgürlüklerimize daha çok sahip çıkar, devlet mekanizmalarında, yerel ve genel yönetimlerde kamuyu ilgilendiren tüm konularda daha çok söz hakkına sahip oluruz. 

Editör: TE Bilisim